YUNANİSTAN'IN SALDIRGAN POLİTİKALARI KABUL EDİLEMEZ

YUNANİSTAN'IN SALDIRGAN POLİTİKALARI KABUL EDİLEMEZ 

 

 

Adalar Denizi’nde kronikleşmeye yüz tutmuş krizi, salt ‘kriz’ yöntemleriyle çözebilmenin hiçbir imkânı söz konusu değildir. Bu konuda inisiyatif alması gereken uluslararası kuruluşların, uluslararası hukuk ihlaline dönüşen ve giderek derinleşmeye yüz tutan ve çözümsüz bir hal alan ‘Adalar Denizi’ sorununa sessiz ve kayıtsız kalması da ayrıca üzerinde durulması gereken bir konudur.

 

ABD ve Avrupa Birliği’nin Lozan Anlaşması, Paris Anlaşması ve 22 Mayıs 1969 Viyana Andlaşmalar Hukuku Sözleşmesi’ni hiçe sayan tutumları ne yazık ki ‘Adalar Denizi’ndeki mevcut açmazın en amir sebebidir. Zaten Viyana Anlaşmalar Hukuku Sözleşmesi’nin; ‘yürürlükteki her andlaşma ona taraf olanları bağlar ve tarafların onu iyi niyetle icra etmesi gerekir’ şeklindeki izahı gayet sarihtir. 

 

Buna rağmen Yunanistan'ın askerlerden arındırılması gereken adalardaki askeri varlığına derhal son vermesi gerekir. Ayrıca ABD’nin Batı Trakya’daki Dedeağaç'ta hava ve deniz üsleri kurmak vasıtasıyla buraları adeta cephaneliğe çevirmesi Türkiye’nin güvenliğini ihlal edecek boyutlara gelmiştir. ABD’nin bu tutumu açıkça yürürlükteki Lozan Anlaşması’nın ihlali demek olup, buraların da ‘de facto’(fiili) askeri bölge statüsünden çıkarılması gerekir. 

 

Türkiye'nin Doğu Akdeniz kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge sınırlarını kabul etmeme yoluna giden Yunanistan’ın, Türkiye’nin uluslararası anlaşmalar gereği tamamen haklı olduğu konularda tehditkâr ve tahrik edici politikalar uygulaması son derece vahim boyuttadır.

 

Son olarak, Yunanistan’a ait iki sahil güvenlik botunun deniz korsanlığını çağrıştıran bir yaklaşımla Bozcaada açıklarında uluslararası sularda seyreden Komorlar bandıralı ‘Anatolian’ isimli Türk Ro-Ro gemisine ateş açması kabul edilebilir bir durum değildir. Yunanistan uluslararası hukuku bir kez daha ihlal ederek hukuk tanımazlığını farklı bir zaviyeye taşıması karşısında TBMM'de grubu bulunan siyasi partilerinin acilen bir araya gelerek 8 Haziran 1995 tarihli deklarasyon gibi, Yunanistan'ın bu tehlikeli adımları karşısında birlik örneği ortaya koyarak yeni bir deklarasyon yayınlamaları artık kaçınılmazdır.

 

 Yeniden Refah Partisi olarak, 24 Temmuz 1923 tarihli Lozan antlaşması ile ortaya konulan 3 deniz mili hakkımızın korunması ve Yunanistan’ın ABD ve AB güdümlü emrivakilerle gayri hukuki olarak ihdas etmeye çalıştığı her türlü politikanın karşısında dimdik duracağımızı ve hiçbir suretle haklarımızdan taviz vermeyeceğimizi bir kez daha ifade etmek istiyoruz.

 

 

 

Doğan Bekin

Genel Başkan Yardımcısı | Dış İlişkiler Başkanı

Yayın Tarihi: 14 Eylül 2022 | Yayın Saati: 16:05:30