Siyasi İşler Başkanlığı Haftalık Raporu – 27.12.2022

Siyasi İşler Başkanlığı Haftalık Raporu- 27.12.2022

 

 

GENEL BAŞKANIMIZ DR. FATİH ERBAKAN, YENİDEN REFAH İKTİDARININ İLK 100 GÜN İCRAATLARI LANSMAN TOPLANTISINDA KONUŞTU

 

2023 yılında milyonlar yine açlığa mahkûm!


Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan’dan asgari ücret yorumu: Açlık sınırının bazı araştırmalara göre 8 bin 600 lira, gerçek enflasyonun yüzde 170 olduğu bir ülkede açıklanan 8 bin 500 lira asgari ücreti çok yetersiz buluyoruz.

 

8 bin 500 lira asgari ücreti çok yetersiz buluyoruz

 

Milli Siyaset Kurullarımızın organize ettiği lansmanda, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı 2023 yılı için geçerli olacak 8506 TL asgari ücreti değerlendiren Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan, “Bu işin 2 boyutu var. Açlık sınırının bazı araştırmalara göre 8 bin 600 lira, gerçek enflasyonun yüzde 170, bekâr bir çalışanın asgari yaşam maliyetinin yaklaşık 11 bin, yoksulluk sınırının 25 bin civarı olduğu bir ülkede asgari ücretin 8 bin 500 lira olmasını yeterli bulmuyoruz. Biz parti olarak enflasyona karşı alım gücünün korunması ve işçi kesiminin büyümeden payını alabilmesi için asgari ücreti yüzde 150 zamla 14 bin lira civarı yapılması gerektiğini söylemiştik. İşverenle alakalı da vergilerin kaldırılması ve teşviklerin sağlanması, gerekli desteklerin yapılması gerektiğini ifade etmiştik. Bu nedenle bu hesaba göre 8 bin 500 lira asgari ücreti çok yetersiz buluyoruz. Bu enflasyon oranlarıyla çok yakında açlık sınırı 10 bin lirayı geçecek ve maalesef milyonlarca asgari ücretli yine açlığa mahkûm olacak.” dedi.

 

 

Borçlanmadan zamsız, vergisiz yıllık 150 milyar dolar kaynak oluşturacağız

 

Genel Başkanımız Erbakan’ın ‘Kaynak paketleri, proje kitapları, makam ve rakam için değil Allah rızası için çalışan kadrolarımızla milletimizin derdine derman olmaya hazırız’ diyerek açıkladığı, iktidara geldiğimizde ilk 100 günde yapacağımız icraatlardan öne çıkanlar şöyle:

 

·         Borçlanmadan, zamsız, vergisiz yıllık 150 milyar dolar kaynak oluşturacağız. 150 milyar dolar, bugünün parası ile 2,8 trilyon lira eder. Bu kaynağın bulunması için Millî Kaynak Proje kitabımızda hangi adımların atılacağını ifade ediyoruz.

 

·         Faiz giderlerinin ortadan kaldırılması. 2023 yılında faize ödenecek para 565 milyar lira. Bu paralar hazinemizde kalacak.  Denk bütçe yaparak, havuz sistemini yeniden tesis ederek ve böylelikle bir kuruş borçlanmayarak.

 

·         İmtiyazlı holdinglere giden paraların kurtarılması. Garantili projelere ödediğimiz rakam yıllık 100 milyar lira. Garantili köprü, otoyol, havalimanı, şehir hastanesi gibi yatırımlarımızı millîleştireceğiz.

 

·         Kur korumalı mevduata 2023 yılında 150 milyar lira ödeme yapılacak. Kurda istikrarı sağlayarak bu paraların da hazinemizde kalmasını sağlayacağız.

 

·         İktidarın yaptığı yıllık en az 50 milyar liralık israfı da sonlandırdığımızda, bu paralar da hazinemizde kalacak. (Sayıştay’ın tekrar çalışır hale getirilmesi, makam aracı saltanatına son verilmesi, birden fazla maaşlı bürokratlara son verilmesi.)

 

Bu adımları atarak borçlanmadan zam ve vergiyle millete yük yüklemeden ve kamu varlıklarını satmadan yıllık yaklaşık 200 milyar dolar yani yaklaşık 4 trilyon lira yerli ve millî kaynak oluşturacağız. Elde edeceğimiz bu kaynakları, asıl sahibine, aziz milletimize aktaracağız.

 

 

 

Tarım Bakanlığı’nı Bill Gates Vakfı’nın tasallutundan kurtaracağız!

 

Bununla birlikte, tarım ve hayvancılıkta, enerji ve madencilikte, sanayi ve teknolojide yatırımlara başlayacağız.

 

·         Tarımda tüm kotaları derhal kaldıracağız, tarım ürünlerine en yüksek taban fiyatlarını vereceğiz. Tarımda ve hayvancılıkta kullanılan elektrik ve mazottaki vergileri kaldıracağız. Tüm girdileri devlet olarak sübvanse edeceğiz.

·         Çiftçimizin vergi yükü hafifletilecek.

·         Çiftçimizin Tarım Kredi Kooperatifi ve Ziraat Bankası borçlarının faizleri silinecek, yeni dönemde çiftçimiz faizsiz kredilerle desteklenecek.

·         Tarımsal üretimin devamı için elzem olan traktör ve tarımsal aletlerin haczi uygulamasına derhal son verilecek, haczedilmiş olan bu mallar çiftçimize derhal iade edilecek.

·         1999’da IMF ile imzalanan stand-by anlaşmasında IMF’in tarımla ilgili bize dikte ettiği ve halen uygulanan tüm maddeleri ortadan kaldıracağız. 

·         Yerli tohum, tarım ilacı ve gübremizi üreteceğiz.

·         Dış mihrakların ‘GDO’lu ürünler’ ve ‘yapay et’ gibi insan fıtratını bozan projelerine asla geçit vermeyeceğiz!

·         Ülkemizi gıda ithalatçısı bir ülke olmaktan kurtaracak, tarımda yıllık 100 milyar dolar ihracat yapan bir ülke konumuna getireceğiz.

·         Samana muhtaç olan değil,  tüm Dünya’nın karnını doyuran YENİDEN BÜYÜK TURKİYE’Yİ kuracağız.

·         İşçi, memur, emekli maaşlarına %150 maaş zammı yapılacak, en düşük emekli maaşı asgari ücret seviyesine getirilecek.

·         İşyeri kiralamalarında stopaj uygulamasına son vereceğiz.

·         Araç alımında ödenen bütün vergi araç bedelinin yarısını geçmeyecek, ticari araç alımında vergiler çok daha düşük hale getirilecek

·         Asgari ücretten, temel gıda ürünlerinden hiçbir vergi almayacağız.

·         Köprü ve otoyol ücretlerini gelir gelmez %50 indireceğiz.

·         Elektrik faturalarında elektrik harcaması dışındaki yükler (kayıp-kaçak, sayaç okuma bedeli vb.) kaldırılacaktır.

 

 

Güçlüyü haklı sayan değil, haklıyı güçlü kılan adalet sistemini inşa edeceğiz

 

Bizler Yeniden Refah iktidarında, adil bir hukuk sistemini “Güçlüyü haklı sayan değil, haklıyı güçlü kılan bir adalet mekanizması”nı mutlaka inşa edeceğiz.

 

·         Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, Gazi Meclisimizi güçlendirecek şekilde revize edilecek, meclisimizin ‘yasama’ ve ‘denetim’ fonksiyonlarına yeniden işlerlik kazandırılacaktır.

·         Ne Yargının Yönetenler üzerindeki vesayetine, ne de Yönetenlerin Yargı üzerindeki vesayetine müsaade etmeyeceğiz.

·         Bir diğer hedefimiz ise yargılama ve tutukluluk sürelerini azaltmaktır.

 

 

 

Yine iktidarımızın ilk 100 günü içerisinde çözüme kavuşturacağımız konular;

 

·         Bir tanesi emeklilerimize sendikalaşma hakkı verilmesidir. (Emeklilerimiz pazarlık masasında mutlaka yer almalıdır).

·         Bir diğer mesele toplumumuzun kanayan yarası süresiz nafaka meselesidir.  Bu haksız uygulama genç erkekleri evlilikten korkar hale getirmektedir. Nafaka süresi, evlilik süresi ve boşanan eşlerin kusuru dikkate alınarak belirlenecektir. İktidarımızda, ele alacağımız bir diğer husus İstanbul Sözleşmesinin devamı niteliğinde olan 6284 sayılı Kanunun ve Medeni Kanundaki uzantılarının derhal iptal edilmesini sağlamak olacaktır. Sözde kadını korumak için çıkarılmış olan cinsiyetçi, feminist ve faşist bu kanun, ailenin, evlilik müessesesinin altına konulmuş bir dinamit gibi işlemektedir. Milyonlarca çocuk ve baba bu kanun yüzünden perişan haldedir. Kadına yönelik şiddeti azaltmak yerine artmasına sebep olan bu kanun ve uzantıları derhal iptal edilecektir.

·         Hükümet, LGBT derneklerine de göz yummakta ve bunlara yurtdışından aktarılan mali kaynaklara karşı da sessiz kalmaktadır.  Türkiye’de 2007 yılında ilk “LGBT Öğrenci Derneği” kurulmuştur.  2011 yılında hukuk tekniği bakımından bir “onay yasası” niteliği taşıyan ‘6251 sayılı Kanun’ çıkarılmıştır. 2015 yılına gelindiğinde LGBT derneklerinin sayısı 22’ye ulaşmıştır.

·         Okullarımızda çocuklarımıza ve gençlerimize “Eğitimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Projesi” kapsamında söylemekten imtina edeceğimiz dersler okutulmuştur.

·         Biz elimizdeki tüm hukuki enstrümanları kullanarak LBGT derneklerini kapatacağız! Bu işin propagandasının yapılmasına, normalleştirilmesine asla fırsat vermeyeceğiz.

 

Sözleşmeli Uzman Çavuşlarımızın kadrolu hale getirilmesi de önceliklerimiz arasındadır.

 

Gece gündüz, kar-kış-sıcak-soğuk demeden, canlarını siper ederek bizlerin güvenliğini sağlayan cefakâr polis kardeşlerimiz bizim için önceliklidir.

 

·         Emniyet güçlerimizin çalışma saatlerini belirleyerek standart hale getireceğiz. Mesai saat ve ücretlerini yeniden düzenleyeceğiz.

·         Bir intibak yasası çıkararak, bir defaya mahsus olmak üzere eğitim durumuna bakılmaksızın toplamda yaklaşık 150 bin emekli polis memurumuzun ek göstergelerinde gerekli düzenlemeyi yapacağız.

·         İktidarımızda, polis memurlarımıza 6-7 kez tayin getiren, aile bütünlüğünü doğrudan tehdit eden, 2024 yılında yürürlüğe girecek olan “5306 sayılı Yönetmeliği”, aile bütünlüğünü sağlayacak şekilde yeniden düzenleyeceğiz. 

·         Bekçi kardeşlerimizin de beklenti ve taleplerinin farkındayız. Onlara da buradan şu müjdeyi vermek istiyorum. 7 yıl görev yapan bekçi kardeşlerimizin yapılacak adilane bir sınavla polis olabilmelerinin önünü açacak düzenlemeyi hayata geçireceğiz.

·         Jandarma personelimizin de özellikle riskli bölgelerde görev yapanlardan başlamak üzere görev tazminatlarını revize edeceğiz.

·         Ayrıca kamudaki “yardımcı hizmetler sınıfını” kaldırıp,  çalışanlarını “genel idare hizmetleri sınıfı”na alacağız…

·         2000 yılı sonrası emekli olanlar Aylık Bağlama Oranlarındaki haksız uygulamadan dolayı büyük mağduriyetler yaşamaktadırlar. Milyonlarca emeklimiz haksızlığın giderilmesi için İNTİBAK DÜZENLEMESİ’ni dört gözle beklemektedir. Milli Görüş İktidarında intibak düzenlemesini de hayata geçireceğiz ve bu haksızlığı ortadan kaldıracağız.

 

 

 

 

 

150 bin öğretmen ataması yapacağız

 

150 bin adet olan Milli Eğitimdeki öğretmen açığının, atamalar yoluyla kapatılması için bir plan ortaya koyacağız.

 

·         Sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik uygulaması derhal terk edilerek, tamamıyla “kadrolu öğretmen” uygulamasına geçilecektir.

·         Eğitim sistemimizin kaliteli nesil yetiştirmesinin önündeki en büyük engellerden olan “Fulbright Anlaşması” sonlandırarak Milli Eğitim Bakanlığı’nı gerçekten milli hale getireceğiz.

·         Milli Eğitimde ana hedefimiz, hem ahlaki, milli ve manevi değerleri yüksek, hem de ilim, bilim ve teknolojiyle donatılmış nesiller yetiştirmek olacaktır.

·         Kamu personeli sınavlarında mülakatı kaldıracağız.

·         Gençlerimizin kaliteli eğitim almaları, aldıkları eğitimle gerçekten bir meslek sahibi olmaları, bu mesleklerini icra edebilecekleri istihdam imkanına sahip olmaları, bu işten elde edecekleri gelirin gelişmiş ülkeler seviyesinde olması, kamuda istihdamlarının önündeki en büyük engel olan torpil ve adam kayırma unsurlarının ortadan kaldırılması Yeniden Refah iktidarının en temel hedeflerindendir.

·         18 yaşına girmiş fakat işe girmemiş bireyin Genel Sağlık Sigortası süreci zorunlu olarak başlıyor. 18 yaşından itibaren işsiz bir genç her ay asgari ücretin %3’ü kadar aylık GSS primi ödemek zorunda kalıyor. Yeniden Refah iktidarında bu uygulama ortadan kaldırılarak genç kardeşlerimiz işe girene kadar GSS primleri Gençlik Bakanlığı tarafından karşılanacaktır.

·         Gençlerimizin ilk ev ve araba alımlarında, toplam tutarın 1/3’ü devlet tarafından karşılanacak, kalan kısım içinde faizsiz kredi verilecektir.

 

Sağlık Bakanlığı’nı Dünya Sağlık Örgütü’nün vesayetinden kurtaracağız

 

Sağlık alanında yapacağımız en hayırlı hizmet, Sağlık Bakanlığımızı DSÖ’nün vesayetinden kurtarmak olacaktır.

 

·         Sağlık çalışanlarımıza yönelik şiddetin önlenmesi, mesai ve nöbet sürelerinin insani şekilde düzenlenmesine öncelik vereceğiz.

·         Bizim iktidarımızda devlet cinsiyet değiştirme operasyonlarının değil, SMA hastası yavrularımızın tedavisinin bedelini karşılayacak.

 

Engellilerimizin yüzü yine Milli Görüş’le, Yeniden Refah’la gülecek!

 

·         Engelli vatandaşlarımızın sosyal hayata kazandırılmaları için, Kamu ve Özel sektörde %3 olan engelli istihdam şartını, ülkemizde %12,5 oranında yani 10 milyon engelli vatandaşımızın olması sebebi ile, adil bir şekilde güncelleyerek en az %5’e yükselteceğiz.

·         Engelli maaşları, asgari ücret seviyesine getirilecektir.

 

 

 

 

Dr. Fatih ERBAKAN

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı

 

 

 

GENEL BAŞKANIMIZ DR. FATİH ERBAKAN: “9’LU MASAYI KURUN!”

Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan, seçim çalışmaları kapsamında İstanbul İl Başkanlığımızın düzenlediği İstanbul’da halkla buluşma programlarında Eyüp Sultan ve Fatih ilçelerinde esnaf ziyareti yaptı, Beykoz’da halka seslendi.

Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan, temel hususlarda Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı’nın zihniyet olarak birbirinden farkı olmadığı eleştirisinde bulunarak, “Tencere dibin kara benimki senden kara! Her iki ittifaka da buradan çağrıda bulunuyorum; her iki masada iki ayrı masraf yapmak yerine hepiniz aynı masaya oturun 9’lu masayı kurun. Kurtuluşun tek adresi Millî Görüş’tür, Yeniden Refah Partisi’dir.” ifadelerini kullandı.

 

Eyüp Sultan’da esnaf ziyareti

2023 yılında yapılacak seçim için çalışmalarını hızlandıran Genel Başkanımız, İstanbul’da halkla buluşma programının 2. gününde Cuma namazını Eyüp Sultan Camii’nde kılıp ilçede esnaf ziyareti gerçekleştirdi.

Eyüp Sultan’da yoğun bir ilgiyle karşılanan Genel Başkanımıza Genel Başkan Yardımcılarımız Av. Bayram Sakartepe, Cemil Çolak, Dr. Fatih Öztek, MKYK üyemiz sanatçı Davut Güloğlu ve İstanbul İl Başkanımız Mustafa Doğan ve teşkilat üyeleri eşlik etti. Genel Başkanımız, Fatih ilçesinde de esnaf ziyareti gerçekleştirdikten sonra Beykoz İlçe Başkanlığımızın önünde coşkulu bir kalabalığa hitap etti.

 

Vatandaş akın akın baba ocağına dönüyor

Vatandaşların akın akın Millî Görüş’e Yeniden Refah’a koştuğunu, baba ocağına döndüğünü belirten Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan, Millî Görüş’ün yönetimden uzak olduğunda ülkenin maddi ve manevi sıkıntılara duçar olduğunu söyledi. 

 

İki ittifaka da çağrıda bulundu

‘50 seneden beri yaptıkları gibi bugün de milletimizin önüne sadece 2 seçenek sunup kurtuluşun adresi Millî Görüş’ü perdelemeye çalışıyorlar.’ ifadelerini kullanan Genel Başkanımız Erbakan şunları söyledi:

“İktidarı seviyorsan Cumhur İttifakı’na, sevmiyorsan Millet İttifakı'na gideceksin diyorlar. Temel hususlar bakımından 3’lü masanın da 6’lı masanın da birbirinden farkı yok. Her iki masa da Borç-Faiz ekonomisi güdüyor; iktidar yüksek faizle borçlanıyor, Sayın Kılıçdaroğlu İngiltere’ye gidiyor, finans çevreleriyle görüşüyor ‘iktidara gelirsek 500 milyar dolar borç getireceğiz’ diyor. Sayın Kılıçdaroğlu küresel güçlerin adamı Jeremy Rifkin’i kendisine danışman yapıyor. Adeta ithal müfettiş. İktidar da 2018 yılında Mac Kinsey ile anlaştı. Sayın Akşener ‘ben nakitsiz toplum projesini uygulayacağım diyor. Nakitsiz toplum projesi küresel güçlerin art niyetli bir projesidir. Kendi sistemleri dışında hiçbir para hiçbir değerli eşya bırakmayarak insanlığı kontrol altına almak, ekmek ve su alamayacak duruma getirmek istiyorlar. 3’lü masadakiler Sayın Akşener’e kızıyorlar ama kendileri de en son Bali’de yapılan G-20 zirvesinde nakitsiz toplum projesine imza attılar. Diğer taraftan her iki masa da DSÖ’ye teslim olmuş, Paris İklim Anlaşmasına geçmesi için Meclis’te hep beraber oy verdiler. 6’lı masadakiler gelir gelmez İstanbul Sözleşmesini geri getireceğiz diyor, 3’lü masadakiler İstanbul Sözleşmesinin uzantısı 6284 sayılı kanunu uygulamaya devam ediyor. Öte yandan her iki taraf da Avrupa Birliği’ne girmeyi savunuyor. Dış politikada da birbirlerinden farkları yok. Tencere dibin kara benimki senden kara! Her iki masanın ekonomi, sosyal politikalar, dış politikalar alanında birbirlerinden bir farkı yok. Kendilerine buradan çağrıda bulunuyorum her iki masada iki ayrı masraf yapmak yerine hepiniz aynı masaya oturun 9’lu masayı kurun. Kurtuluşun tek adresi Millî Görüş’tür, Yeniden Refah Partisi’dir.”

 

 

 

Dr. Fatih ERBAKAN

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı

GARİBANLARIN ÂH'I İNLETİYOR ARŞI!

Bugün ülkemiz nüfusunun üçte ikisi fakirlik sınırının altında, yarısı açlık sınırının altında yaşamaktadır. Yani nüfusumuzun en az yarısı vücudun mutlak ihtiyaç duyduğu, hayatını idame ettirmesi için zorunlu olan gıdaları, elementleri, proteini ve vitaminleri alamamaktadırlar.

Bu olumsuz ekonomik ortamdan en fazla çocuklar etkilenmektedir. Çocuklar savaşlardan, tabii afetlerden, kötü ekonomik koşullardan çok kolay ve en fazla etkilenen gruptur. Çocuklar 3 yaşına kadar beyin gelişmelerini, 21 yaşına kadar da bedensel gelişmelerini tamamlarlar. Bu süreler içerisinde yetersiz beslenen bireylerin ya zekâ, beyin ve beden gelişmesi geri kalacak veya vücut dirençleri düşük olduğundan en basit bir hastalıktan hayatlarını kaybedeceklerdir. Açlıktan ölen çocuklarla daha sık karşılaşacağız. Veya beyin ve beden kapasitesi yetersiz bireyler olacaklar ve ileride korunmaya muhtaç insanlara dönüşeceklerdir. Ayrıca fakirlik toplumların sosyal dokusunu da tahrip etmekte olup, boşanmaları, intiharları, inançsızlığı, eğitimsizliği, fuhuşatı da arttırmaktadır. Sosyal doku ve aile yapısı kısa süre içinde paramparça olmaktadır. Allah korusun ülkenin bütünlüğünü ve geleceğini de tehdit etmektedir.

Bu sonuçları ortadan kaldırmak için, uygulanmakta olan acımasız kapitalist anlayışlı, borçlanma ve faize, aşırı derecede israfa ve gösterişe dayalı ekonomik politikalardan vazgeçip, sosyal dokumuzu güçlendirecek ekonomik anlayışa, tez elden dönmek elzemdir. Fakirlik bu kadar yoğun yaşanırken Sayın Cumhurbaşkanı’nın Katar’a iki ecnebi devletin maçına gitmesini, gerçekten yadırgıyorum. Acaba bu seyahat için ne kadar para harcandı? Bu harcanan parayla kaç garibanın ihtiyacı karşılanırdı merak ediyorum.

Ayrıca ülkemizde uyuşturucu kullanımı çocuklarımızı ciddi manada tehdit etmekte olup, çok sayıda evladımız maalesef uyuşturucunun esiri olmuştur. Bunun ortaya çıkaracağı sonuçların da çok vahim olacağını herkes takdir eder sanırım. Uyuşturucu ile çok şiddetli mücadele etmek gerekir. Torbacıları gözaltına almakla sorun çözülemez. Uyuşturucu baronları ve adresleri devlet tarafından biliniyor. Uyuşturucu problemi çözülmek isteniyorsa baronlar tutuklanarak ve cezaları arttırılarak çözülür.  Uyuşturucuya alışan gençlerimiz de hiçbir masraftan kaçınmadan tedavi edilmeli ve bir meslek sahibi olmaları sağlanmalıdır. Aksi takdirde toplumun güvenlik sorunu da çözülemez.

 

 

 

Prof. Dr. Sacit GÜNBEY

Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Vekili

 

 

Yayın Tarihi: 27 Aralık 2022 | Yayın Saati: 13:36:39