Siyasi İşler Başkanlığı Haftalık Raporu – 02.01.2023

Peynir, süt, kuruyemiş alamayanların ülkesi olduk!

 

Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan, Elazığ İl Başkanlığı 2. Olağan Kongresi’ne katıldı.

 

Hünkâr Mahfili Elazığ’da olmaktan duydukları memnuniyeti dile getiren Genel Başkanımız Erbakan, Elazığlıların Millî Görüş’ün banisi merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hocamız’a siyasi hayatı boyunca verdikleri desteğin unutulmayacağını söyledi.

 

İktidara ekonomi üzerinden yüklenen Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan, asgari ücrete yapılan zammın şimdiden açlık sınırının altında kaldığını belirterek, “Peynir, süt alamayan, tereyağı yiyemeyen, kuruyemiş fındık fıstık badem alamayanların ülkesi olduk!” dedi.

 

 

8 bin 500 lira asgari ücret şimdiden eridi

 

İktidara ekonomi üzerinden yüklenen Genel Başkanımız asgari ücrete yapılan zammın şimdiden açlık sınırının altında kaldığını kaydederek şöyle konuştu:

 

“Asgari ücret 8.500 TL oldu. Dün açıklanan açlık sınırı hesaplamasına göre açlık sınırı 9 bin lirayı geçti. Daha asgari ücretli maaşını alamadan asgari ücret açlık sınırının altına düştü. Yani 8 milyona yakın asgari ücretli çoluğuyla çocuğuyla açlık sınırının altında yaşıyor. Emekli maaşları açlık sınırının yarısından da az. Milyonlarca emekli de açlık sınırının altında yaşamaya mahkûm. Yapılan hesaplamalara göre Türkiye’de nüfusun yüzde 45’i açlık sınırında. Bir bekâr çalışanın kimseye muhtaç olmadan yaşamını sürdürebilmesi için aylık 11 bin lira kazanması lazım. Yoksulluk sınırı 26 bin TL’ye yükselmiş. Ondan sonra da diyorlar ki ‘evlenin en az 3 çocuk yapın’. 3 çocuklu bir ailenin geçimini sağlayabilmesi için ayda en az 35 bin liraya ihtiyacı var. Türkiye’de kaç tane hanenin eline ayda 35 bin lira para geçiyor Allah aşkına; Büyükşehirlerde asgari ücret ancak ev kirasına yetiyor. Bursa’daki İskenderciler İskender’e Tereyağ aroması katmaya başlamış. Peynirin fiyatı etin fiyatını geçmiş. Peynir, süt alamayan, tereyağı yiyemeyen, kuruyemiş, fındık, fıstık, badem alamayanların ülkesi olduk!”

 

Doğu ve Güneydoğu’da her iki gençten biri işsiz!

 

Ülkenin önemli sıkıntılarından işsizliğin, doğu ve güneydoğu bölgelerimizde büyük bir problem olduğunu belirten Genel Başkanımız, her iki gençten birinin işsiz olduğunu, Ağrı’dan son 2 senede 40 binden fazla insanımızın Meksika üzerinden Amerika’ya kaçtığını, 15-25 yaş arası her 3 gençten birinin ne okuduğunu ne de çalıştığını söyledi. Erbakan, 2022 yılının ilk 8 ayında 60 bin esnafın da kepenk kapattığını ve 11 ayda da 11 bin 660 şirketin kapandığını hatırlatarak  işsizliğin geldiği vahim boyutu hatırlattı.

 

Gençlerimiz uyuşturucu tehdidi altında

 

İşsizlik ve açlığın yanında ahlaki ve manevi erozyonun da ülkemizin geleceğini tehdit ettiğini vurgulayan Genel Başkanımız Erbakan, “Boşanmalar çığ gibi artıyor. 3 evlilikten 1 tanesi boşanmayla sonuçlanıyor. Toplumun sigortası olan aile kurumu tehdit altında. Deizm ve ateizm gibi felaketler gençler arasında yaygınlaşıyor. Uyuşturucu kullanımı Büyükşehirlerin, özellikle Doğu ve Güneydoğu’daki pek çok şehrin en önemli problemi haline geldi. Diyarbakır’da muhtarlarla yaptığımız toplantıda Diyarbakır’ın en önemli probleminin uyuşturucu olduğunu söylediler. Bununla birlikte dış güçlerin bir zehri olan LGBT sapkınlığı yaygınlaştırılmaya çalışılıyor. İnsan hakkı safsatasıyla gençleriniz arasında normalleştirilmeye çalışılıyor.” diye konuştu. 

 

 

‘2023 yılı bütçesi açlığın sefaletin süreceğinin kanıtı’

 

20 yıldır tek başına iktidarda olan AK Parti zihniyetinin değişmeyeceğini hazırladıkları 2023 yılı bütçesinde de ortaya koyduğunu ifade eden Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan, 2023 yılında da vatandaşı açlık yoksulluk ve sefaletin beklediğini belirterek şöyle devam etti:

 

“2023 yılı bütçesinde 659 milyar liralık bütçe açığı bekleniyor.  2022 yılında 460 milyar TL. idi.  Faiz gideri 2023 yılında  565 milyar lira olacak.  Bu sene 329 milyar liraydı. İmtiyazlı holdinglere yapılacak garanti ödemeleri 100 milyar TL olacak. 2022 yılında 70 milyar liraydı. Yıllardır EYT mağdurlarını perişan ettiler, sabahlara kadar kurban pazarlar gibi pazarlık yaptılar. EYT’lilerin tüm taleplerini karşılasanız yıllık 101 milyar lira yapıyor. EYT’lilerin talebini yokuşa sürüyorlar ama sadece 5 tane imtiyazlı holdinge 1 senede 100 milyar lira ödeme yapıyorlar. Bütün çiftçimize 2023 yılında ayrılan kaynak sadece 54 milyar TL olacak.  Faize ayrılan 565 milyar liranın sadece 10’da 1’i kadarı milyonlarca işçiye köylüye reva görülüyor. Kur korumalı mevduata 2023’te 150 milyar TL ve sosyal yardım harcamaları 110 milyar TL arttırılıyor. İktidarın övündüğü ama fakirliğin açık göstergesi olan sosyal yardım harcamaları 148 milyar liradan, 258 milyar liraya çıkacak. Yani 2023 yılı bütçesine göre faize 565 milyar, Kur Korumalı mevduata 150 milyar lira, israfa 50 milyar lira ve imtiyazlı holdinglere 100 milyar lira yani toplamda 856 milyar lira bu 4 canavara gidecek. Dolayısıyla işçiye, memura, çiftçiye, köylüye, emekliye yine para kalmıyor.”

 

Biz millete sadaka dağıtmaya değil, fakirliği ortadan kaldırmaya geliyoruz!

 

200 milyar dolara yakın kaynak paketleri ve önce millet anlayışı ile iktidara geleceğimizi ve milletin yüzünü güldüreceğimizi belirten Genel Başkanımız, ‘Borç-faiz-zam ekonomisi yerine üretim-istihdam ekonomisi uygulanacak, faiz giderleri ise denk bütçe ve havuz sistemi ile ortadan kaldırılacak. Kamudaki israf önlenecek. Makam aracı, makam uçağı, makam odaları  saltanatına son verilecek. İmtiyazlı holdinglere haksız yere aktarılan kaynaklar önlenecek. Hazırlamış olduğumuz kaynak paketleriyle oluşturulacak 200 milyar kaynakla milletimizin yüzü güldürülecek. Dolayısıyla biz millete sadaka dağıtmaya, fakirlere yardım etmeye gelmiyoruz. Fakirliği ortadan kaldırmaya geliyoruz.

 

Dr. Fatih ERBAKAN

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı

 

 

LGBT sapkınlığının Milli Eğitim müfredatına girmesine asla izin vermeyiz

Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Öğretim Programları’na eşcinsellerin kavramı haline gelen “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği”ni sinsice zerk ederek evlatlarımızı zehirleyen bir müfredatı kabul etmiyoruz. Yeniden Refah İktidarımızda milli ve manevi değerlerimizi önceleyen bilim ve ilim ile donatılmış bir müfredatı oluşturacak, müfredat hazırlama görevini liyakatli ellere teslim edeceğiz.

İktidarın Avrupa Birliği ile yakın temaslarının bir sonucu olarak hukuk alanında İstanbul Sözleşmesi kendisini göstermiş ve “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” kavramı yaygınlaştırılmaya başlamıştır. Nitekim 2018 yılından itibaren Milli Eğitim Bakanlığı’nın yayınladığı birçok öğretim planında “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” kavramı kendisini göstermektedir. Hem erkek-kadın biyolojik cinsiyetlerine karşı duran, hem tolum cinsiyeti savunarak üçüncü cinsiyet olarak LGBT’yi eklemeye çabalayan, hem de aile kavramının ifsad etmeye yönelik bir kavram olan “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” kavramının müfredatımıza girmesine asla izin vermeyeceğiz.

Birçok kamu kurumumuzun olduğu gibi, Milli Eğitim Bakanlığı’nın da Avrupa Birliği Projeleri’ni geçirmek için projelerinde “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” kavramından söz etmeleri gerektiğini biliyoruz. Bununla birlikte, 2014 -201 yıllarında yapılan dış güçlerin finansmanıyla yapılan Eğitimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin Geliştirilmesi Projesi (ETCEP) gibi projeler kapsamında 40 okulumuzda öğrencilerimize gösterilen sözde dersler, müteakiben birçok kamu kurumunda çıkarılan Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ile ilgili rapor ve çalışmalar, 2012 yılından bu yana açılan LGBT dernekleri ve TV programlarındaki LGBT’yi destekleyici yayınlar, bu sürecin normalleştirilmesini ve benimsenmesini sağlamaya yönelik çalışmalardır. Sadece ETCEP Projesinin raporunda 27 defa LGBT ve LBT Dernekleri ifadelerinin geçtiği görülmektedir.

Bu çalışmaların sonucu olarak; Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu’nun bu tuzaklara düşerek hazırlamış olduğu birçok öğretim planında “Ders kitabı içeriği toplumsal cinsiyet eşitliği dikkate alınarak hazırlanmalıdır”. ifadesine yer vermiştir.

Tespit etmiş olduğumuz “toplumsal cinsiyet eşitliği” ile ilgili talimatlara yer veren öğretim planları aşağıdaki gibidir:

Coğrafya Dersi (9-10-11. Sınıflar Ortaöğretim) Sayfa 24 Madde 10.2.7 (2018 yılı), Geçen İfade: “Türkiye nüfusunun cinsiyet yapısı verilirken toplumsal cinsiyet adaleti ve eşitliğine değinilir.”

Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi Dersi (Ortaöğretim) Sayfa 17 Madde 3, Geçen İfade (2018 yılı): “Tarihin öznesinin “insan” olduğu gerçeği göz önünde bulundurularak toplumsal cinsiyet rolleri dikkate alınmalı, kültür ve medeniyetlerin oluşumunda kadın ve erkeğin ortak katkısına vurgulanmalıdır.”

Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi Dersi (Ortaöğretim) Sayfa 19 Madde 5, Geçen İfade (2018 yılı): “Ders kitabı içeriği toplumsal cinsiyet eşitliği dikkate alınarak hazırlanmalıdır.”

Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi Dersi (Ortaöğretim) Sayfa 19 Madde 4.3-d, Geçen İfade (2018 yılı): “Dünyada toplumsal cinsiyet rolleri ve kadın hakları sorunlarına değinilir.”

Tarih Dersi (9-10-11. Sınıflar Ortaöğretim) Sayfa 18 Madde 6 (2018 yılı), Geçen İfade: “Ders kitabı içeriği toplumsal cinsiyet eşitliği dikkate alınarak hazırlanmalıdır.”

Tarih Dersi (9-10-11. Sınıflar Ortaöğretim) Sayfa 17 Madde 6 (2022 yılı), Geçen İfade:  “Ders kitabı içeriği toplumsal cinsiyet eşitliği dikkate alınarak hazırlanmalıdır.”

T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük Dersi (Ortaöğretim) Sayfa 19 Madde 6 (2018 yılı), Geçen İfade: “Ders kitabı içeriği toplumsal cinsiyet eşitliği dikkate alınarak hazırlanmalıdır.”

Türk Kültür ve Medeniyet Tarihi Dersi (Ortaöğretim) Sayfa 18 Madde 5 (2018 yılı), Geçen İfade: “Toplumsal cinsiyet rolleri temel alınarak kültürlerin ve medeniyetlerin oluşumunda kadın ve erkeğin ortak katkısına ve tarihin öznesinin “insan” olduğuna dikkat edilmelidir.”

Sosyoloji Dersi (Ortaöğretim) Sayfa 50 (2009 yılı), Geçen İfade: “Genel olarak tabakalaşmayı varlık veya mülk anlamıyla düşünürüz, fakat aslında tabakalaşma toplumsal cinsiyet, yaş, dinsel bağ veya askeri rütbe gibi diğer nitelikler nedeniyle de ortaya çıkar…”

Gerek Ak Parti İktidarının gerekse muhalefet partilerinin LGBT’ye yakın tutumları ve mevcut destekleri neticesinde, Milli Eğitimde ortaya çıkan en hafif ifade ile hataları, yaşatılan ahlaki ve manevi erozyonun bir yansıması olarak görüyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı’nın, LGBT sapkınlıklarıyla mücadele etmesi ve gençlerimizi eşcinselliğin zararları hakkında bilinçlendirmesi gerektiği yerde, LGBT’nin en sevdiği ve savunuculuğunu yaptığı “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” kavramını hangi amaç ve niyetle olursa olsun müfredat kapsamına alması asla kabul edilemez. Tepkimizin ardından bu ifadelerin yukarıda belirtmiş olduğumuz kitaplardan çıkarılmış olduğunu görmüş bulunmaktayız. Ancak belirttiğimiz üzere bu hususun her daim takipçisi olacağımızı bildiririz.

Buradan hem iktidarı hem de muhalefeti bu hususlara karşı olacak şekilde ortak tavır almaya, toplumumuzun birleştiricisi olan ahlaki ve manevi değerlerimizi koruma ve geleceğimizin teminatı olan gençlerimizi bu sinsi tuzaklara karşı birlikte bilinçlendirmeye davet ediyoruz. Bizler Yeniden Refah Partisi olarak, bu hususta mücadelemizi vermeye devam edeceğimizi tüm kamuoyuna saygılarımızla bildiririz.

 

 

Yeniden Refah Partisi Milli Siyaset Kurulları

Milli Eğitim ve Yükseköğretim Politikaları Kurulu

 

 

 

Türkiye-Libya ilişkilerini bozma çabaları sonuçsuz kalmaya mahkûmdur

 

 

Geçtiğimiz günlerde HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Ortadoğu Masası Eş Sözcüsü Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları Oruç ve HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Tiryaki başkanlığındaki heyet Halife Haftar’a bağlı El-Müstakbel Partisi (Libya Gelecek Hareket Partisi)’nin daveti üzerine Bingazi’ye yaptıkları ziyaret sırasında söz konusu partinin Genel Başkanı ve önceki dönem Libya Dışişleri Bakanı Dr. Abdulhadi El Huvec ile  yaptıkları görüşmeden  sonra yayınladıkları ortak deklarasyonda özellikle ; 27 Kasım 2019 tarihli “Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası”nı kabul etmediklerini ve “Türkiye'nin silahlı güçlerini ve desteklediği paralı askerleri  Libya’dan çekmesini” istediklerini dile getirmeleri salt Yunanistan’ın çıkarlarına yönelik bir hamleden öteye gidememektedir.

 

Türkiye'nin meşru Libya Hükümeti ile imzaladığı antlaşmaları tek taraflı ve yok hükmünde gören, asılsız ve mesnetsiz suçlamalarla Türkiye'yi uluslararası alanda itibarsızlaştırmaya çalışan ve söz konusu bu anlayışın sakil olmayan bu yaklaşımı kabul edilebilir olmasa gerek.  

 

Türkiye ve Libya’nın, Doğu Akdeniz’de yerleşik iki egemen ve bağımsız devlet olarak ülkelerinin çıkarları doğrultusunda almış oldukları kararlara karşı gelerek AB ve Yunanistan’a adeta göndermede bulunan HDP yöneticilerinin bu politikaları, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki çıkarlarını hiçe sayan Yunanistan'ın söylemleriyle bire bir örtüşmekte olduğunu görmek mümkündür.

 

Avrupa Birliği politikaları bağlamında Doğu Akdeniz’de genişlemeci politikalar izlemeye çalışan ve Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki en uzun sınırını hiçe sayarak masa başında hazırlanan “Sevilla Haritası” ile Türkiye’nin ‘Mavi Vatan’ sınırlarını görmezden gelen Yunanistan’ın ‘İkinci Sevr’ yaklaşımına adeta teşne olan HDP yöneticilerinin, asıl dış güçler adına Libya’yı bölmeye çalışan ve meşruiyeti uluslararası platformlarda tartışma konusu olan  darbeci General Halife Haftar ile işbirliğine gitmeleri ve Libya’nın bütünlüğünü önceleyen Türkiye’yi hedef tahtasına koymaya çalışan politik yaklaşım içerisinde olmaları hiç şüphesiz büyük bir talihsizlik olarak kabul edilmesi gerekmektedir.

 

Türkiye'nin meşru Libya Hükümeti ile imzaladığı ‘MEB’ (Münhasır Ekonomik Bölge) anlaşması ile Doğu Akdeniz’de hareket alanı iyice daralan Yunanistan’ın, darbeci General Halife Haftar’ı yanına çekerek Türkiye’yi Doğu Akdeniz’de çevrelemeye yönelik girişimleri sonuçsuz kalınca bu sefer de beyhude girişimlerle HDP aracılığıyla yapmaya çalıştığı atraksiyonların da işe yaramadığını ve sonuçsuz kaldığını görmek mümkündür. 

 

Sonuç olarak, Yeniden Refah Partisi olarak, Türkiye’nin meşru çıkarlarını önceleyen Doğu Akdeniz'deki yetki alanları ile ilgili her türlü tasarrufunun arkasında olduğumuzu bir kez daha ifade etmek isteriz. Özellikle darbeci Halife  Haftar’ın, zengin petrol rezervlerinin yer aldığı Doğu Sirinayka merkezli yeni oluşum girişiminin de sonuçsuz kalacağına ve Libya’nın bölünmez bütünlüğünün korunacağına olan inancımız tamdır.

 

 

Doğan Bekin 

Genel Başkan Yardımcısı | Dış İlişkiler Başkanı

 

Yayın Tarihi: 2 Ocak 2023 | Yayın Saati: 15:18:31