SİYASİ İŞLER BAŞKANLIĞI HAFTALIK RAPORU - 24 MAYIS 2022

SİYASİ İŞLER BAŞKANLIĞI HAFTALIK RAPORU

 

24 MAYIS 2022

 

 

 

 

 

 

KONULAR   :

 

·       ÜLKEYİ BU HALE ERBAKAN HOCA DERS ANLATIRKEN ARKA BAHÇEDE TOP OYNAYANLAR GETİRDİ

 

·       SAYIN BAKAN BU HİKAYENİN HESABI ÇOK AĞIR OLACAKTIR

 

·       ENGELLİ MAAŞLARI EN DÜŞÜK EMEKLİ MAAŞI SEVİYESİNE GETİRİLMELİDİR

·       MÜJDE DEDİĞİ; YİNE BETON EKONOMİSİ

 

 

 

ÜLKEYİ BU HALE ERBAKAN HOCA DERS ANLATIRKEN ARKA BAHÇEDE TOP OYNAYANLAR GETİRDİ

 

Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan, dövizin yeniden yükselişe geçmesini iktidarın 20 yıldır uyguladığı yanlış ekonomik politikaların sonucu olduğunu belirterek, “Merkez Bankası’nın döviz rezervi eksi 61 milyar dolara indi. Tam bir sıkışmışlık, çaresizlik hali içindeler. İşte size borç-faiz-çimento ekonomisinin sonu. İşte Millî Görüş’ten uzaklaşmanın getirdiği son bu. İşte Erbakan Hocamız ders anlatırken arka bahçede top oynayanların ülkeyi getirdiği durum bu.” İfadelerini kullandı.

 

Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan, aylık olağan il başkanları toplantımızda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

 

Sözlerine milletimizin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik Bayramı’nı kutlayarak başlayan Genel Başkanımız, Nisan ayında üye sayısını en çok arttıran parti olduğumuzu hatırlatarak Meclis'te grubu bulunan, yüzlerce belediyesi olan ve hazine yardımı alan partilere rağmen bu gelişmenin oldukça önemli olduğunu kaydetti.

 

 

Vatandaşın bankalara borcu 20 yılda 170 kat artarak 1 trilyonu geçti

Ekonomide son derece hassas bir noktada olduklarını belirten Genel Başkanımız Erbakan, 20 yılda gelinen noktayı şöyle özetledi:

 

“Bugün Türkiye’ye baktığımızda borç, faiz, zam, enflasyon, yoksulluk, alım gücünün düşmesi ve paylaşımda adaletsizliğin olduğunu açık bir şekilde görüyoruz. Faize 1 yılda 300 milyar lira ayrılırken tarımsal desteklemelere 25,8 milyar lira ancak ayrılıyor. 300 milyar lira faize verilirken milyonlarca EYT’liye yıllık 26 milyar çok görülüyor.  İmtiyazlı holdinglere, Amerikan şirketi Cargill’e vergi muafiyeti çıkarılırken; vergi borcunun faizini dahi ödeyemeyen çiftçimize köylümüze haciz getirilmekte, traktörüne el konulmaktadır. Kur Korumaları Mevduat hesaplarına sadece mart ve nisan aylarında 16 buçuk milyar lira ödeme yapılırken milyarlarca emekliye bayram ikramiyesi 12 buçuk milyar lira verilmiş. Kur korumasına verilen ödeme bayram ikramiyesi olarak verilse emekliye bayramda 2500 TL düşüyordu. Bakan yardımcıları bürokratlar 3, 5 maaş alırken emekliye çift dikiş yaptırmam deniliyor. Sadece tek bir rakam vatandaşın içinde bulunduğu durumu anlatmaya yeter: Vatandaşın bankalara olan borcu 20 yılda 6 milyar liradan 1 trilyon 37 milyara çıkmış. Yani 170 misli artmış.”

 

 

Erbakan Hoca ders anlatırken arka bahçede top oynarsanız olacağı bu

Döviz kurlarının yeniden yükselişe geçmesini değerlendiren Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan, “Bütün baskılara bütün sıkıştırmalara rağmen dolar 16 lirayı aştı. Üretimsizlik, dış ticaret açığı doların yükselmesine sebep oluyor. 4 aylık dış ticaret açığımız 32,5 milyar dolar bu hızla giderse yıl sonu 100 milyar doları aşacak. 190 dolar da vadesi gelen dış borç ödemesi. Yani hükümetin bir senede 300 milyar dolar bulup ödemesi lazım. Dövize olan bu talep döviz kurlarının yükselmesine neden oluyor. Döviz kurları yükselince enflasyon patlıyor. Çünkü ithalata bağımlı bir ekonomisin. Dövizin yükselmesi aynı zamanda hazinenin de patlaması demek çünkü Kur Korumalı Mevduat Sistemi’ne ödeme yapmak zorundasın. Dövizin yükselmemesi için aylardan beri arka kapıdan döviz bozduruluyordu artık o da kalmadı. Merkez Bankası’nın döviz rezervi eksi 61 milyar dolara inmiş. Tam bir sıkışmışlık çaresizlik hali içindeler. İşte size borç-faiz-çimento ekonomisinin sonu. İşte Millî Görüş’ten uzaklaşmanın getirdiği son. İşte Erbakan Hocamız ders anlatırken arka bahçede top oynayanların ülkeyi getirdiği durum bu.” İfadelerini kullandı.

 

 

Halkımıza en büyük müjde bu iktidarın gittiğini görmek olacaktır

İktidarın müjde olarak açıkladığı düşük faizle aylık 28 bin lira taksitle konut kampanyasını da eleştiren Genel Başkanımız, şöyle devam etti: “Milyonlarca asgari ücretli açlık sınırının altında yaşam savaşı verirken, milyonlarca emekli asgari ücretin yarısı maaşla geçinmeye çalışırken, milyonlarca işsiz genç işsizlikten kırılırken aya gidiyoruz aya sert iniş yapacağız diyorlardı. Bir asgari ücretlinin maaşıyla ancak 4 teneke yağ alınabildiği, bir memur maaşıyla 4 defa depo dolduğu vatandaşın elektrik doğalgaz faturasını ödeyemediği bir ülkede kanal İstanbul müjdesi vermişlerdi. Şimdi de taneyle muz taneyle salatalığın satıldığı bir ülkede vatandaşın ucuz et ucuz Ayçiçek yağı kuyruğunda olduğu bir ülkede bu sefer de aylık 28 bin lira ödemeyle 2 milyon liraya ev sahibi olma imkanını bir müjde olarak sundular.  Geçmişte ekmek bulamazsanız pasta yiyin diyorlardı şimdi bunlar da diyorlar ki ekmek alamıyorsanız konut alın. Türkiye’de ayda 14 bin lira 28 bin lira taksit ödeyebilecek kaç kişi var Allah aşkına? Bırak asgari ücretliyi milletvekili müdürler bile bu taksitleri ödemekte güçlük çekerler? Bu milletin asıl beklediği müjde 2023 seçimleri akşamı televizyonlarda bu iktidarın gittiğini ve yerine Millî Görüş iktidarının geldiğini görmektir.”

 

 

Dr. Fatih Erbakan

Yeniden Refah Partisi | Genel Başkanı

 

 

 

SAYIN BAKAN BU HİKAYENİN HESABI ÇOK AĞIR OLACAKTIR

 

Bu AKP’li yöneticileri ve Bakanları anlamak gerçekten çok zor. Bunlar muhtemelen ciddi bir zihniyet değişimine uğruyorlar. Hem her gün millete ayetler okuyacaksınız hem de Allah’ın emirlerine zıt icraatlar yapacaksınız. Sorulan soruya cevap verirken de, konuyu hafife alıp, alaylı bir üslupla “O hikaye bitti” diyeceksiniz. 

 

Allah israf etmeyi kesin olarak yasakladığı halde, hayır, biz israfın dikâlasını yaparız derseniz, millet size hakkını helal etmez, mizan gününde de “ahh keşke bakan olacağıma, babamın bahçesinde çay toplasaydım” diyeceksiniz. 

 

Kendi helal kazancınızı bu kadar kolay saçıp savuruyormusunuz? 

 

Konu şu; Atatürk Havalimanı faaliyetteyken çok yoğun bir uçak trafiği vardı. O kadar ki uçaklar inip kalkarken sıra beklemek zorunda kalıyorlardı. İlave pistler yaparak sorun çözülebilirdi veya hafifletilebilirdi. Ülkeyi yönetenler yeni bir havalimanı yapmayı tercih ettiler. Olabilir, ikinci bir havaalanı yapılabilirdi. Yapılan havalimanında da ciddi problemler var, ama şu andaki konumuz o değil.

 

Atatürk havaalanı devlete önemli bir gelir temin ederken, bu kazançtan vazgeçildi, yeni havaalanının işletmecilerine hediye edildi. Hastanelerde de aynı durum oldu, fonksiyonel olan hastaneler kapatıldı, hastanelerin geliri işletmecilere hediye edildi. 

 

Bugün bir Atatürk havaalanı yapılmak istense trilyonlar harcamak gerekir. O pistleri, binaları, ambarları yapmak kolay mı? Üstelik o yapıları ortadan kaldırmak için de ayrıca miliyarlar harcanacak. Şimdi Atatürk Havaalanı faaliyetine devam etse, ülkenin kazancı mı olur, kaybı mı olur?

 

Sayın Bakan alaylı bir üslupla “o hikaye bitti, orayı yıkıp, millet bahçesi yapacağız” diyor. Siz kimin trilyonluk malını yıkıp atıyorsunuz. Orada 85 milyon insanın hakkı var. Bundan sonra gelecek nesillerin de hakkı var. Millet size hakkını helal etmez.

Bakalım bu kararı verenler hesap gününde, bu hikâyeyi nasıl anlatacaklar. Göreceğiz.

 

 

Prof. Dr. Sacit Günbey 

Genel Başkan Yardımcısı | Sosyal İşler Başkanı

54. Hükûmet Devlet Bakanı

 

 

 

ENGELLİ MAAŞLARI EN DÜŞÜK EMEKLİ MAAŞI SEVİYESİNE GETİRİLMELİDİR

 

Engelliler Birim Başkanımız Davut Konakçı, “Şu an ödenmekte olan engelli maaşları, içinde bulunduğumuz ekonomik şartların zorlaşması üzerine en düşük emekli maaşına seviyesine getirilmelidir.” dedi.

 

Engelliler Koordinasyon Birim Başkanımız Davut Konakçı "Engelliler Haftası" dolayısıyla yazılı açıklamada bulundu.

 

 İktidar engelli politikalarında sınıfta kaldı

 

İktidarın engelli politikalarında da sınıfta kaldığını söyleyen Konakçı şöyle konuştu:

 

“Her seferinde üzerinde hassasiyetle durduğumuz engelli istihdamını bir kez daha hatırlatmak istiyoruz. 2020 yılında atama yapmayıp, 2021 yılında 1.961 memur atamasının yapılması, 2022 de ise 2.927 atama yapılması mevcut iktidarın engelli politikaları üzerine sınıfta kaldığının açık bir göstergesidir. Oysaki rakamlar hiç de gözüktüğü gibi değildir. Kamuda yarım kalan engelli kadroları acilen 8 bin engelli personeli atamasının yapılması gerekmektedir. Ayrıca kamu da ortopedik engelli, görme engelli ve işitme engelli olan vatandaşlarımızın yardımcı hizmetler sınıfında istihdam edilmelerinden doğan problemler Yardımcı Hizmetler de değil Genel İdari Hizmetler sınıfında istihdam edilerek çözülmelidir.

 

·      Aynı zamanda yasalar ile sabitlenip sürekli zorunluluk süresi her sene uzatılan, engelli vatandaşlarımızın kamusal yaşamın her alanında tam ve bağımsız kişiler olarak hayatını devam ettirebilmesi için iş yerleri, okullar, alışveriş merkezleri, kamu kurumları, ibadethaneler ve konutlar engellilere uygun hale getirilmelidir.

·      Engellileri topluma kazandırmak amacıyla çalışan, ama yer ve mekan sıkıntısı çeken derneklere mekan tahsis edilerek, dernekler aracılığı ile, engellilere yapılacak hizmetlerle, engellilerin de toplum hayatına katılımları ve belediye hizmetlerinden yararlanmalarının önü açılmalıdır. Belediyelerde engelli meclis üyesinin olması alınan kararların engellilere uygun olup olmadığı tespit edebilmesi açısından önem arz etmektedir.

·      Acilen rehabilitasyon merkezlerinin durumu gözden geçirilmeli ve son günlerde yaşanan aksaklıklar giderilmelidir.

·      Yeniden Refah Partisi Engelli Koordinasyon birimimizin hazırlamış olduğu projelerin hayata geçirilmeye çalışılmasından dolayı memnuniyet duyuyoruz. Bu da bizim doğru yolda olduğumuzu ve gerçekten sorunları bizim çözeceğimizin açık ispatıdır. Bazı siyasiler gibi engellilere yaklaşım açımız oy alma değil, engellilerin derdi bizim de derdimizdir düsturu üzerinedir.

·      Yeniden Refah Partimizin iktidarında Engelli vatandaşlarımızın yüzü gülecek. 10-16 Mayıs "Engelliler Haftası" münasebetiyle tüm engelli vatandaşlarımızın Engelliler Haftalarını kutluyor, saygı, sevgi ve muhabbetle selamlıyoruz.”

 

 

Davut KONAKÇI

Engelli Koordinasyon Birim Başkanı

 

 

Müjde dediği; yine beton ekonomisi.

Amaç imtiyazlı yandaş müteahhittin elinde kalan konutları satmak. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konut sektörüne ilişkin “İlk evim Konut Finansman Paketi", "Genişletilmiş Konut Finansman Paketi", "İnşaat Sektörüne Özel Kredi Garanti Paketi" olmak üzere müjdesini açıkladı.

On yıl vadeli, %0,99 faizli, 2 milyon TL kredi kamu bankalarından sağlanacak bu krediyi kullanarak konut alan on yıl boyunca her ay 28.555 TL ödeyecek.

İmtiyazlı müteahhitlerin elde kalan konutları için faizler düşürüldü. Finans desteği sağlandı. Emekliye bayram ikramiyesi verme, Çiftçinin faiz borcunu silme.  Üreticiyi cezalandır. Esnafın kredisine destek verme. KYK borçlarına çare olma. İmtiyazlı müteahhite yine kaynak yarat. Bunu da haklı konut sahibi yapıyoruz diyerek aldat.  Beton karın doyurmuyor? Beton yiyin Emi!  Sen kimi aldatıyorsun?

1- "İlk evim Konut Finansman Paketi" çerçevesinde, kamu bankalarınca, ilk ve tek konutunu alacak vatandaşlara yönelik olarak, birinci el konutlarda uygulanmak üzere, 2 milyon lira değerine kadar konutlar için, 10 yıla kadar vadeli, aylık yüzde 0,99 faizli konut kredisi sağlanacak.

Vatandaş daha önceden 2018 de ucuza 300-400 Bine aldığı konut kredisini ödeyemiyor. Bunu nasıl ödesin? Bu krediyi ödese senin 3-5 yerden maaş alan bürokratın öder. Bunun adı vatandaşı kandırmak borçlandırmak, kamu bankalarının içini boşaltmaktır.

2-'' Genişletilmiş Konut Finansman Paketi'' ile de kamu bankalarınca, birinci ve ikinci el konutları da kapsayacak biçimde, konut değerinin en az yüzde 50'si 1 Nisan 2022 tarihinden önce açılmış döviz tevdiat hesaplarının (DTH) yahut hurda altının Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına (TCMB) satımı ile karşılanması şartıyla, 2 milyon lira değerine kadar konutlar için 10 yıla kadar vadeli, aylık yüzde 0,89 faizli konut kredisi sağlanacak ve döviz, altın varlıklarının Türk lirasına dönüşümü teşvik edecek.

Burada da amaç yurt dışında para kazanan gurbetçinin elindeki avcundaki birikimini n üstüne beton dökmektir. Niye bu parayı üretim ekonomisine aktarmazsın. Bu mu milliyetçilik. Bu mu Vatanı sevmek, Ekonominin kitabını yazmak?

3- ''İnşaat şirketlerine kredi garanti paketi''

Özel Kredi Garanti Paketi ile de 1 Mayıs 2022 tarihi itibarıyla asgari yüzde 40’ı tamamlanmış ve yüzde 50'si satılmamış, tamamlanmayan inşaatlarını tamamlanarak satışı hedefleniyor. Söz konusu finansman paketi için 20 milyar lira kaynak ayrıldı.

Bu hesap bilmez, kaynağı olmadan milletin kanından beslenmeyi marifet bilen yanlış hesap ve yatırım yapanı ödüllendirmektir.

Sen bu destek paketini Üretime harcasan, tarıma, üreticiye versen bu ülke ithalat yapmaz. Döviz elinde kalır. Milletin karnı doyar.

Üretimi, betona değişen dünyada başka bir ülke var mı? Beton değil Üretim Ekonomisi dememiz bu yüzden. Önerilerimiz;

*Gayrimenkul yatırım aracı olmaktan çıkarılarak temel barınma unsuruna dönüştürülmelidir. *Birden fazla gayrimenkul edinmeye azami vergi koymak suretiyle tasarruflarının pasif yatırımlara aktarılması önlenmeli.                                                                                                *Tasarruflar, finans kamu şirketleri olmak üzere halka arz olunan sanayi şirketlerine yani üretime ve üreticiye aktarılmalıdır.                                                                                                         * TOKİ ucuza ev yapacak vatandaş ev sahibi olacaktı. Ama TOKİ evlerini bile vatandaş alamıyor. En ucuz 1+1 evler  1 milyon civarına çıktı. Reçeteler enflasyon ve fiyat düşürücü olmalı. Dar gelirli için konut üretilmeli. Ama konut fiyatları Erdoğan konuştu. Müjde dedi. Müteahhit ve ev sahibi anında yüzde on- onbeş fiyatlara zam yaparak şimdiden kazandı.

Bütün sorunların çözümü yine Yeniden Refah yeniden Erbakan İktidarındadır.                          Dün yaptık yine yaparız. Biz Yeniden Refahız. Yeter Ülke daha fazla kaybetmesin. Sandık Gelsin.

 

Ticaret Politikaları Kurulu

 

Yayın Tarihi: 23 Mayıs 2022 | Yayın Saati: 13:18:34