Ayasofya; Fatih Sultan Muhammed Han’ın aleminden temeline kadar ilelebet cami olmasını istediği vakfiyesidir.

86 yıl sonra zincirlerini kırdığımız Ayasofya’nın üst katlarını müzeye çeviren Kültür Bakanlığı Ayasofya'dan elini derhal çekmelidir. Orası Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne ve Diyanet'e aittir.

 

Sen hangi yetkiyle bir anda üst katları müzeye çeviriyorsun? Üst kata çıkmak için vatandaşlardan para almak demek üst katların müzeye dönmesi demektir. Ayasofya Fatih Sultan Mehmet Hanın, aleminden temeline ve kıyamete kadar cami olarak kalmasını istediği vakfiyesidir. Aslında Kültür Bakanlığı eliyle gerçekleştirilmek istenen bu durum yeni değildi. Ayasofya bu hâle belki yirmi senedir getirilmek isteniyordu.

 

Daha önce de Ahmet Akgündüz, Mustafa Armağan, Haluk Dursun, Etyem Mahçupyan,da Ayasofya’nın bir bölümünde Hristiyanlar bir bölümünde Müslümanlar ibadet etsin veya Christmas’ta Hristiyanlar Kadir gecesi Müslümanlar ibadet etsin diyerek tamamen dinler arası diyaloğa bir yol açmak istemişlerdi. Hatta Etyen Mahçupyan da “Bence Ayasofya dört ay müze, dört ay cami, dört ay da kilise olarak kullanılsın” diyerek tartışmaya katılmıştı. Danıştay 10. dairesi Fatih Sultan Mehmet Han’ın vakfiyesine uygun karar alarak bu oyunları bozmuştur. Ancak 2024 yılının girişi ile birlikte Ayasofya Camii ile ilgili Kültür Bakanlığı’nın aldığı bu ani kararlar gerçekten düşündürücüdür!

 

Uygulama ve kullanış amacı noktasında Kültür Bakanlığı’nın Ayasofya’da ne işi vardır? Kültür Bakanlığı, Ayasofya Camii’nin her gün bir köşesini istediği gibi kullanma hürriyeti mi bulunmaktadır? 1934 yılında Maarif Vekaleti’nin oynamakta olduğu rolü maalesef günümüzde de Kültür Bakanlığı uygulamaya başlamıştır.

 

Kültür Bakanlığı acilen şu sorulara da cevap vermelidir: -Galerilere herkes para ile girecekse orası sessizce müze hüviyetine geçmiş olmuyor mu? -Oraya Müslümanlar girdiği hâlde namaz kılamıyorsa Ayasofya’nın cami hüviyetine halel gelmiyor mu? -Bu fiyatlarla, neredeyse %99’u sadece Hıristiyanların gireceği bir alan yarınlarda ne kabul edilecektir? -Yarın küçük çaplı ayinler başladığında tavrınız ne olacaktır? -Siz bugün Ayasofya’yı bu hâle getirirseniz yarın başkaları onlara ayin ruhsatını verdiğinde veya başka bölümlerini başka maksatlarla kullandığında ne diyeceksiniz?

 

Sonuç olarak Ayasofya’nın bir bölümü daimî olarak veya belli zamanlarda başka din mensuplarına tahsis edilirse Ayasofya Camii’nin vakıf şartları bir kez daha bozulmuş olur. 'Dinlerarası Diyalog'a yol bulur. Fatih Sultan Mehmed Han’ın kemikleri sızlar. Bedduası, bunu yapanların üzerine olur. Kültür Bakanı’na Fatih Sultan Mehmed Han’ın vakfiyesi ile Danıştay 10. Dairesi’nin kararını bir kez daha okumasını tavsiye ediyoruz. Hatta Danıştay 10. Dairesi’nin Ayasofya Camii ile almış olduğu kararın sonuç kısmı gümüş bir levha üzerine altın yaldızlı yazılarak caminin girişine konulmalıdır.

 

Sayın Cumhurbaşkanımızdan beklentimiz, bu tehlikeli gidişatı bir an önce durdurması ve Kültür Bakanlığı’nın camiler üzerindeki tasarruf hakkını tamamen kaldırmasıdır... Mazbut vakıfların vakfiyelerine uygun olarak kullanımını Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Diyanet hem yürütür hem de teftiş eder. Vakıfların maksadı dışına dönüştürülmesi hiç kimsenin tekelinde değildir haddi değildir. Diyanet İşleri Başkanı’nın bu konuda girişimde bulunmaması ve müdahale etmemesi de hayret vericidir! Yabancılardan alırsın parasını, namaz saatleri dışında yine ana mekânda mabedi gezerler. Nitekim aynı durum; Süleymaniye, Selimiye, Sultanahmet Camii'nde para almadan uygulanmaktadır. Ayasofya’nın galeriler kısmı da yine vakfiyesine uygun olarak ibadet alanı hâline getirilmelidir. Hatta bu galerilere bir an evvel halılar serilip Ramazan’da Kadınlara özel ibadet bölümü olarak da tahsis edilmelidir diyor hepinizi saygıyla selamlıyorum.

 

Yayın Tarihi: 1 Şubat 2024 | Yayın Saati: 15:35:05