Siyasi İşler Başkanlığı Haftalık Raporu - 17.02.2023

AZİZ MİLLETİMİZE İTİDAL ÇAĞRIMIZDIR

 

Devlet ve millet olarak büyük bir imtihandan geçtiğimiz bu zor günlerde afet bölgesinde yaşanan bir takım olaylar elbette hepimizi derinden üzmektedir.

 

Unutulmamalıdır ki her toplumun içinde olabileceği gibi ülkemize geçici mülteci konumundaki sığınmacıların içerisinde de kötü niyetli kişiler olabilir. Zor zamanlar geçirdiğimiz bu günlerde, bu sosyolojik problemi kaşıyarak, manipülasyon yaparak ve yalan yanlış haberlerle büyük dezenformasyonlara sebebiyet vermek ve sosyal medyada toplumsal infiale yol açmak son derece tehlikeli ve yanlış bir tutumdur.

 

Özellikle siyasiler ve geniş kitlelerce tanınan şahsiyetler bu süreçte çok daha fazla sorumlu davranmak mecburiyetindedirler.

 

Devletimizin tüm kolluk kuvvetleri fedakâr ve cansiperane bir şekilde oluşabilecek her türlü olumsuzluğu bertaraf etmek adına sahada etkin bir çalışma yürütmektedirler. Bizlerin görevi onlara yardımcı olmak, toplumu teskin ve teselli etmek ve sağduyulu birleştirici mesajlar vermek olmalıdır.

 

Bir kez daha herkesi ve her kesimi sağduyulu ve sorumlu davranmaya davet ediyoruz.

 

Yeniden Refah Partisi

İçişleri Politikaları Kurulu

 

 

DEPREM BÖLGESİNDE BULUNAN HAYVAN YETİŞTİRİCİLERİMİZİN ACİL PROBLEMLERİ VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİMİZ

Bilindiği üzere ülkemizde 06.02.2023 tarihinde Kahramanmaraş ili Pazarcık merkezli 7,7 büyüklüğünde ve Elbistan Merkezli 7,6 büyüklüğünde iki deprem meydana gelmiştir. Bütün bir ülke olarak tarihimizin en büyük 3 depreminden ikisinin 8 saat aralıkla aynı gün yaşanmasının yıkımını ve acısını yaşıyoruz. On ilimizi vuran depremlerin etkilediği alan 109 bin kilometrekare olarak tahmin edilmektedir. On üç milyon insanımızın depremlerden doğrudan etkilendiği belirtilmektedir.

 

Bölgeden aldığımız haberler maalesef iki şiddetli deprem sonrası zirai üretimimizi olumsuz etkileyecek sorunların ve olumsuz gelişmelerin de şimdiden yaşanmaya başladığını göstermektedir.

Yeniden Refah Partisi Milli Siyaset Kurulu Ziraat ve Orman Politikaları Başkanlığı olarak, hayvan üreticisi depremzedelerin; yem, hayvan güvenliği ve mali ihtiyaç açısından problemlerini gündeme getirmek, çözüm önerilerimizi kamuoyuyla paylaşmak ve Tarım ve Orman Bakanlığı’nı sorunların çözümü için ivedilikle hareket etmeye çağırıyoruz.

 

Yaşadığımız şiddetli depremler nedeniyle, hayvansal üretimimizin yem ihtiyacını sağlayan birçok yem fabrikası ve depo da etkilenmiş ve hizmet veremeyecek ölçüde yıkılmıştır. Yine bölgedeki birçok yetiştirici ve çiftçimiz, kendi şahsi yem depolarının enkaz altında kalması sebebiyle kurtulan hayvanlarının aç, susuz ve perişan halde olduğunu bildirmektedir. Bölgedeki sert kış koşulları da dikkate alındığında, ülkemizin hayvansal gıdasını sağlayacak olan depremden kurtulan hayvanlarımızın yaşamlarını sürdürebilmesi için bölgeye acilen yem desteğinin sağlanması gerekmektedir.

 

Depremin sebep olduğu büyük yıkımda canını, evini, hayvanını, damını, ağılını kaybeden çiftçimiz, bütün bu acıların üzerine yem ve su ihtiyacını karşılayamadığı hayvanlarını, yıkımı fırsata çevirmeye çalışan ahlak yoksunu simsarların insafından kurtarmaya çalışmaktadır. Şimdiden depremden kurtulmuş hayvanları gerçek fiyatlarının onda biri fiyatlara kadar düşürerek almaya çabalayan simsarların deprem bölgesinde görülmeye başladığı üzerine yoğun haberler almaktayız. Hükümet, bu hususu dikkate alarak derhal çiftçi vatandaşlarımıza hayvanlarını simsarlara kaptırmalarına imkân vermeyecek şekilde ilave mali destek sağlamalıdır. Hayvanlarını satmak isteyen çiftçilerimizin malları ise ya devlet tarafından gerçek fiyatlarıyla alınmalı ya da batıda hayvan satın almak isteyen çiftçi ve çiftliklerin gerçek fiyattan almalarına aracılık etmelidir. 

 

Öte yandan bölgeden gelen haberlerden depremden kurtulan hayvanların sahipli sahipsiz demeden çalınabilme ihtimalinin yükseldiği anlaşılmaktadır. Bölge çiftçileri gerekli güvenlik önlemleri hızla alınmazsa hırsızlık riskinin artabileceğini ve bu konuda kaygı duyduklarını iletmektedirler. Birçok küçük çaplı çiftçimizin, önemli gelir kaynakları olan hayvanlarını kendi imkânlarıyla korumak için silahlandıkları yönünde de haberler almaktayız.

 

Depremlerin vurduğu 10 ilimizdeki köylerde yaklaşık 2 milyon insanımızın yaşadığı düşünüldüğünde meselenin boyutları daha kolay anlaşılacaktır. Bölgede depremden etkilenen şehirlerimizin kırsal kesiminde var olan büyükbaş ve küçükbaş hayvan varlığının ülke varlığına oranının %15’i bulduğu tahmin edilmektedir. Ülkemizin hayvansal stoku göz önüne alındığında bölgede yaklaşık 8 milyon küçükbaş ve 3 milyon büyükbaş hayvanın var olduğu hesap edilmektedir. Bu sayılardaki hayvanın günlük toplam kaba yem ihtiyacı yaklaşık 35 bin ton civarındadır. Yine bu sayıdaki hayvanın kesif  (fabrika) yem ihtiyacı ise günlük yaklaşık 20 bin ton civarında olacağı hesaplanmaktadır.

 

Özellikle yem fabrikalarının depremden zarar görmesi veya tamamen yakılması nedeniyle bölgede yetiştirilen hayvanlarının beslenmesi ivedilikle el atılması gereken bir başka kriz olarak karşımızda durmaktadır. Ülke insanımızın ihtiyacı olan et, süt ve yumurta gibi hayvansal gıdalarda önümüzdeki günlerde sıkıntı yaşanmaması için depremden kurtulan hayvanlarımıza öncelikle ve acil olarak yem sağlanmalıdır. Ayrıca bölgede önemli sayıda kanatlı hayvan popülasyonunun olduğu bilinmektedir. Bu hayvanların yetiştirildiği çiftlikler ve üretim yerleri de hızlıca kontrol edilmeli, yetiştiricilerin sorunları tespit edilmeli ve çözüm için acil adımlar atılmalıdır. Bu vesileyle;

 

·         Öngördüğümüz acil müdahalelerin yapılabilmesi için öncelikle bölge dışından desteklerle bölgede bulunan il ve ilçe müdürlüklerinin durumu acilen tespit edilmeli, zarar ve ziyan analizi yapılmalıdır.

·         Teşkilatın depremden etkilenme derecesine göre hayvanlarımızın yem ihtiyacı probleminin çözümü için gerekli olan her il ve ilçe teşkilatı diğer şehir personelinin destekleriyle hızla organize edilmelidir.

·         Acil tespitlerin yapılmasından sonra bölgede veya bölge yakınında bulunan şehirlerdeki TIGEM işletmeleri depolarında ve Ceylanpınar gibi depremden etkilenmediği düşünülen yakın zirai üretim ve araştırma merkezlerinde bulunan yemler depremzede yetiştiricilerimizin ihtiyacını karşılamak üzere bölgeye transfer edilmelidir.

·         Tarım ve Orman Bakanlığı derhal TMO, Tarım Kredi Kooperatifleri ve Ziraat Odaları aracılığıyla deprem bölgesi için gerekli yem ihtiyacını karşılamak maksadıyla Batı illerindeki tüm yem fabrikalarının yem stoklarını çıkarmalı, gerekli hesaplamalar sonunda bölgeye acil yem nakillerini organize etmelidir. Aynı şekilde şahıs ve şirket çiftlikleriyle de yem stokları hususunda irtibata geçilmeli, verecekleri yem destekleri organize edilmelidir.

·         Deprem bölgesinde sağılmayı bekleyen süt hayvanlarının sağımlarının yapılması da acil zirai faaliyetlerden biri olmalıdır. Bunun için acil adımlar atılmalı, sütlerin sağılma ve işlenme organizasyonları da hızlıca yapılmalıdır.

·         Depremde telef olan, yaralanan hayvanların tespit edilmesi, gerekli durumlarda itlaf edilme veya tedavi edilme hususlarında önlemler acilen alınmalıdır. Hayvan hastalıklarından korunmak için gerekli düzenlemeler derhal yapılmalıdır.

·         Bölgeye gidip depremden etkilenen çiftçilerimizin hayatta kalan hayvanlarını yok paraya almaya çalışan simsarların önüne geçilmeli, bu tür fırsatçılığı yapmaya çalışanlar cezalandırılmalı ve derhal bölge dışına çıkarılmalıdırlar.

·         Depremlerden birçok açıdan zarar gören çiftçilerimizin kurtardıkları hayvanlarını değerinin çok altında satmasına engel olmak adına mali destekler sağlanmalı, satma konusunda kararlı olan çiftçilerimizin malları gerçek fiyatlarıyla bizzat devlet tarafından (ESK) satın alınmalıdır.

·         Satın alınan hayvanların kesime uygun olanlarının dışındakiler Hayvancılık Genel Müdürlüğü’nün denetimi deprem bölgesi dışındaki çiftçilere uygun koşullarda satılması organize edilmelidir. 

·         Depremden sağ kurtulan hayvanların çalınabilme riskini azaltmak için hayvancılığının yaygın olduğu köylerde derhal gerekli bütün güvenlik önlemleri alınmalı, Jandarma kuvvetlerinin hırsızlık tehlikesi olan köylere sevki sağlanmalıdır.

·         Hayvan yetiştiricilerinin bulundukları köylerde çadır kent veya konteyner kent oluşturulması yerine, hayvanlarının yanında kalabilmelerini sağlamak amacıyla çadır veya konteyner verilmelidir. Zira yetiştiriciler, hayvanlarını bırakıp belirli alandaki konaklama bölgelerine gitmek yerine, hayvanlarının yanında olmak istemektedir.

Her problemde olduğu gibi bu büyük felaketten de hep birlikte çalışarak ayağa kalkacağımız düşüncesiyle, binlerce insanımızın ölmesine, on binlerce insanımızın yaralanmasına ve binlerce binanın yıkılmasına sebep olan depremlerden ötürü milletimize bir kez daha baş sağlığı diliyor, hayatını kaybeden her bir vatandaşımıza Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz.

 

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.

 

Yeniden Refah Partisi

Ziraat ve Orman Politikaları Kurulu

 

 

DEPREM BÖLGESİNİN DEMOGRAFİK YAPISININ KORUNMASINA YÖNELİK ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER

 

Hepimizin bildiği üzere 6 Şubat’ta ülkemizde meydana gelen deprem ile birlikte ne yazık ki birçok canımızı yitirdik. Bir kez daha vefat eden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralı vatandaşlarımıza ise acil şifalar diliyoruz. Bir taraftan depremin yaralarını millet olarak hızla sarmaya çalışırken diğer taraftan da yaşanan afetin olumsuz etkilerini rehabilite etmeye yönelik çalışmalara da hızlıca başlamamız gerektiğini unutmamalıyız.

 

Deprem sonrasında afet bölgesini ve ülkemizi bekleyen en önemli sorunlardan biri de bölgenin demografik yapısının değişmesi tehlikesidir. Bölgenin demografik yapısının korunması her şeyin dışında ülkemizin güvenliği ve milli birliği için son derece önemlidir. Bölgede yaşayan nüfusun, afet sonrasında bölgeyi terk etmesi halinde bölgede ciddi manada demografik değişmelerin meydana gelmesi tehlikesi ile karşı karşıyayız. Özellikle ülkemizde geçici mülteci olarak bulunan sığınmacıların sayısının hızla artması ile birlikte, bu sorunun iktidarın yıllardır hamasetini yaptığı “beka” probleminin aksine gerçek manada bir beka sorununa dönüşmesi kaçınılmazdır. Bunun önüne geçilebilmesi için ivedilikle alınması gereken önlemleri iktidara ve aziz milletimize arz etmek istiyoruz;

 

·         Bölge de geçici mülteci olarak bulunan sığınmacılar, oluşturulacak çadırkentte toplu olarak kontrol altında tutulmalı, ilk şok atlatıldıktan ve gerekli güvenlik önemleri alındıktan sonra peyderpey ülkelerindeki güvenli bölgelere geri gönderilmelidir.

·         Bölgede her türlü konut ve arazi satışları başta T.C. vatandaşı olmayanlar öncelikli olmak üzere ivedilikle durdurulmalıdır.

·         Öncelikle bölgeden ayrılmak istemeyen tüm afetzedelerin barınma ve iaşe ihtiyaçları ivedilikle karşılanmalıdır. Bölgede üst seviyede güvenlik tedbirleri uygulanarak afetzedelerin kendilerini güvende hissetmesi sağlanmalıdır.

·         Geçici olarak akrabalarının yanına giden ya da devlet tarafından temin edilen barınma yerlerine yerleştirilen afetzedeler de dahil olmak üzere tüm Afetzedelerin ikamet kaydı istisnasız olarak oluşturulacak çadır ve konteyner kentlerdeki adreslerde kayıt altında tutulmalı, afet konutları imal edilmeye başlandıktan sonra hak sahipleri olarak afet konutlarına yerleştirilmelidir.

·         Afet bölgesinde yer alan şehirlerimiz hayalet şehirlere dönüştürülmemeli, yapılacak kontrollerin ardından gerekli tedbirler alınarak ve çalışmalar yapılarak özellikle afet bölgesinde bir an evvel örgün eğitime geçilmeli ve şehirdeki sosyal hayat bir an evvel canlandırılmalıdır.

·         Afet bölgesindeki nüfusun demografik yapısının değişmemesi için her türlü önlem devlet eli ile alınmalı, bölgedeki popülasyon korunmalıdır.

·         Özellikle afet bölgesi başta olmak üzere ülkemize geçici mülteci olarak gelmek isteyen hiçbir sığınmacı ülkemizdeki olağanüstü koşullara istinaden kabul edilmemelidir.

·         Suriye ve bölgedeki sınırlarda olağanüstü güvenlik tedbirleri alınmalı ve sınır kapıları kesinlikle açılmayarak bir düzensiz göç hareketine fırsat verilmemelidir.

·         Afet bölgesindeki asayiş, Emniyet Güçlerimiz ve Türk Silahlı Kuvvetleri işbirliğinde yürütülmelidir. Her türlü önlem alındıktan ve azami güvenlik tedbirleri sağlanarak bölge yabancı sığınmacılardan arındırıldıktan sonra tekraren kolluk kuvvetlerine devredilmelidir.

 

Bölgedeki demografik yapının değişmesi ülkemiz için ciddi manada bir beka sorunu demektir. Böyle bir değişime hiçbir koşulda müsaade edilmemeli ve bölgedeki popülasyon korunmalıdır.

 

Yukarıda saydığımız tedbirler alınarak kararlılıkla uygulanmadığı takdirde afet bölgesindeki demografik yapı değişecek, ülkemiz için ciddi bir güvenlik tehdidi haline gelecektir. İktidarı bu konuda duyarlı olmaya çağırıyor, Yeniden Refah Partisi olarak bu tedbirlerin kararlılıkla uygulanmasının elzem olduğunu güçlü bir şekilde vurguluyoruz.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.

 

Yeniden Refah Partisi

İçişleri Politikaları Kurulu

 

 

DEPREM BÖLGELERİNDE KONTEYNER ESNAF ÇARŞISI PROJELENDİRİLMELİDİR

 

11 şehrimizi vuran büyük deprem felaketi, bölgede yaşayan kardeşlerimizin evsiz bırakmakla birlikte, birçok esnafımızın da kazançlarını sağladıkları işyerlerinden etmiştir.

 

Devletimiz ve hayırsever vatandaşlarımız, bütün imkânlarını seferber ederek bölgedeki yaraların sarılması için çaba göstermektedir. Afet yönetimin tabii bir süreci olarak, öncelikle göçük altındaki depremzedelerin kurtarılması, yaralıların tedavi edilmesi ve barınma imkânlarının oluşturulması çalışmalarına başlanmıştır. Bu çalışmalar tüm hızıyla devam etmekte olup, Allah devletimize, milletimize zeval vermesin, beterinden korusun, bir daha böyle afetleri bize yaşatmasın.

 

Deprem, hane halkının yaşadığı apartmanlarla ve sitelerle beraber işyerlerini, dükkânları da vurmuştur. Kimi apartmanların altında, kimi çarşı içinde faaliyet gösteren dükkânlar; depremzedelerin geçim kaynağı, temel ihtiyaçlarını karşıladıkları müesseseler ve ekonominin yapı taşlarıdır.

 

Deprem bölgesinde hayatın normale dönebilmesi için küçük işletmelerin ve esnafın bir an önce işinin başına geçebilmesi gerekmektedir. Bu, hem halkın temel ihtiyaçlarını karşılayabilmesi hem de esnafın geçimini temin edebilmesi açısından önem arz etmektedir.

 

Şehirlerin en ücra köşelerine kadar yayılmış küçük işletmelerin açılması için şehrin tekrar imar edilmesini beklememek gereklidir. Bu nedenle esnafın, küçük işletmelerin işlerine başlayabileceği, küçük de olsa kazanç elde edebilecekleri, yerelde halkın hiç olmazsa bir kısım temel ihtiyaçlarını karşılayabileceği iş alanları oluşturulmalıdır. Bunun için “Konteyner Esnaf Çarşısı Projesi”nin ihtiyacı hızlıca karşılayacağı değerlendirilmekte ve önerilmektedir.

 

Konteyner Esnaf Çarşısı; güvenliğinin emniyet güçleri tarafından sağlandığı bir kümelenme bölgesi içerisinde küçük konteynerlerin esnafa tahsis edilmesi, bu konteyner işletmelerde bakkal, market, terzi, ayakkabıcı, çorbacı, lokanta, kıraathane gibi hizmetlerinin verilmesi projesidir.

 

 Konteyner Esnaf Çarşısı sayesinde küçük esnaf şehrin imarını beklemeden hızlıca belirli ölçüde de olsa işine dönebilecek, yerel halk temel ihtiyaçlarını buradan karşılayacak, ekonominin ve gündelik hayatın normale dönmesi hızlanacak, sosyalleşme sağlanacak, kamunun maddi yükü nispeten hafifleyecek, yardımlarda bu işletmelerin gözetilmesi sürece ayrıca katkı sağlayabilecektir.

 

Afetin büyüklüğü, yeniden yapılanmanın uzun zaman alacak olması, böyle bir pratik ve düşük maliyetli çözümü daha önemli hale getirmektedir.

 

Bu vesileyle depremde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar, yakınlarına da başsağlığı diliyoruz.

Yeniden Refah Partisi

Ticaret Politikaları Kurulu

Yayın Tarihi: 17 Şubat 2023 | Yayın Saati: 22:24:12