İsrail Sosyal ve Ekonomik İlerleme Merkezi'ni (ICSEP) kurucusu ve yöneticisi ve bir dönem Likud Partisi’nin tanıtım sorumlusu olan ve Başbakan Binyamin Netanyahu'nun ekonomik danışma grubunda ve İsrail Hükümeti Ulusal ve Ekonomik Planlama Konseyi'nde görev yapan Daniel Doron, geçmişte The Wall Street Journal’da yayınlanan demecinde; “Batı dünyasının İslam ile uzun bir mücadeleye hazırlanması gerektiğini” ifade etmesi şu anda Gazze’de cereyan etmekte olan şiddet ve vahşetin kazandığı ivmeyi göstermesi açısından büyük önem arz etmektedir.
Batı dünyası, tek tehlike olarak İslam’ı imlediği için “Islamofobi” anlayışlı politikaların arkasına sığınarak ne yazık ki Müslümanları potansiyel tehlike olarak dışlama yoluna gitmektedir. Bu durumdan en çok etkilenen de Ortadoğu coğrafyası olmuştur. Özellikle ABD ve batılı müttefikleri İsrail’in bölgedeki güvenliğini bahane ederek Ortadoğu politikalarını daha radikalleştirerek kan merkezli coğrafya haline dönüştürmüş oldular.
ABD ve müttefikleri, bir yandan Yeni Dünya Düzeni’nden bahsederken, diğer taraftan şiddet, nefret ve ötekileştirme politikalarını öncelemeleri, Batı’nın gerçek yüzünü bir kez daha ortaya koymaktadır.
Ne yazık ki, Amerika’nın önde gelen düşünce kuruluşları (think tanks) bölgemizle ilgili iç çatışmaları tetikleyici radikal çözüm önerileri ortaya koymaya çalışmaları dikkatlerden kaçmamaktadır. Nitekim yakın geçmişte, Türkiye’ye karşı terör kartının daha rahat kullanımının sağlanabilmesi amacıyla Güneydoğu Anadolu Bölgemizde Gazze Şeridi benzeri kamplar oluşturarak gerek görüldüğü zaman terör kartının daha kolay kullanımı ve baskı oluşturulması amaçlanıyordu.
Amerika Birleşik Devletleri Başkanlarından Gerald Ford ve George H. W. Bush dönemlerinde ulusal güvenlik danışmanı olarak görev yapan ve bir dönem Amerikan-Türk Konseyi'nin Onursal Başkanlığı görevini de yürüten Türkiye dostu Brent Scowcroft’un Güneydoğu’da oluşturulmaya çalışılan Gazze Şeridi benzeri kamplara karşı çıkması üzerine bu proje akamete uğradı.
Buna benzer şekilde ABD Türkiye eski Büyükelçisi Morton Abramowitz’in başında bulunduğu Carnegie Endowment adlı düşünce kuruluşu da benzer şekilde Amerikan yönetimine sunduğu raporlarla, bölgede cereyan eden olayların daha da ağırlaştırılarak Amerikan çıkarlarının bu şekilde kolayca korunabileceğini vurguluyordu. Şu anda Suriye’nin kuzeyinde ABD kontrolü altında ana gövdesini YPG ve PYD’nin oluşturduğu SDG, bu plan dahilinde oluşturulmuş bir yapılanmadır.
Bugün yaşanan olaylardan önemli dersler çıkarmamız gerekmektedir.
Ortadoğu’da kolonyal güçlerin, çözüm yerine sözde diplomatik maşinasyon ile elde ettikleri imtiyazları bırakmamak için devamlı suretle müdahaleci anlayışla değişikliklere gitmeleri ve flüger politikalar takip etmeleri, son Gazze olaylarında daha berrak bir şekilde ortaya çıkmaktadır.
