MÜTEKABİLİYETE GÖRE SÜMELA İZNİNİN DERHAL İPTAL EDİLMESİ GEREKİR

Batı’da özellikle “İslamofobi” adı altında İslam’a ve Müslümanlara karşı büyük hoşgörüsüzlük söz konusu iken, Türkiye'de ise farklı din ve inanca mensup kişiler her zaman için medeniyetimizin büyük hoşgörüsü altında hareketle asırlardır hiçbir baskı ve zorlama olmadan özgürce inandıkları gibi ibadet edip yaşamlarını sürdürmektedirler.  İnancımız gereği, çoğunluk azınlığın ve cemaatlerin görüşlerine ve haklarına her zaman için saygı duymakta olup, Milletimizin bu necip yaklaşımı tek kelimeyle inancımızın mihenk taşını oluşturmaktadır. 

Bu nedenle, Bartholomeos’un 15 Ağustos 2023 tarihinde Sümela’da ayin yapma isteğinin masum bir dini ibadetten çok, Trabzon’un fethinin 562. Yıldönümüne denk getirilmesi, mütekabiliyet esasları ve “ekümenik” hakkının söz konusu olmadığı Lozan Anlaşması çerçevesinde değerlendirilmesi gerekmektedir. 

Daha önce yaptığımız benzer açıklamada Bartholomeos'un, Trabzon'un fethinin 562. yıl dönümünde Sümela Manastırı'nda ayin yapma isteğine karşı çıkmış ,buna neden olarak ta; Bartholomeos’un ısrarla 'ekümenik' sıfatını kullanmaya çalışmasının  her türlü izahtan vareste olduğunu, sözde Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi Patriği Bartholomeos'un, Doğu Rum Kilisesinin ortaya koyduğu 'eşitler arasında birinci' değerlendirmesiyle 'ekümenik patrik' ve Fener Rum Patrikhanesinin de 'Ekümenlik Merkezi' olarak dünyadaki Ortodoks mezhebi mensuplarının bir dini kurumu olarak görülmesinin, başta Lozan Antlaşması olmak üzere, Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına aykırı bir uygulama olduğunu açıkça ifade etmiştik.

Bartholomeos ise daha önce yaptığımız açıklamamıza verdiği cevapta; "Sümela'daki hizmetin keyfini çıkarmamıza izin vermiyorlar. Neden izin vermiyorlar? Bunlar çok basit şeyler. İnancımıza göre, dinimize göre birkaç saatliğine gidip dua edelim ve evlerimize dönelim. Bir gün bile değil, sadece birkaç saatliğine" şeklinde konuyu saptırarak ve başka yönlere çekmeye çalışarak mağdur rolünü oynamaya çalıştığını görmek mümkündür.

Sümela Manastırı'nda ayin yapılmasının "Lozan Antlaşması'nın ihlali anlamına gelebileceği" ifademiz üzerine de Bartholomeos, bizi kastederek; “Bu milletvekili söz konusu ayinin Lozan Anlaşması’nı ihlal ettiğini söyledi. Bu nasıl mümkün olabilir? Lozan başka şeyler de söylüyor. Benim vatanım İmroz için ve daha genel olarak bizim çıkarlarımız hakkında… Dini eğitim hakkımız hakkında… Heybeliada hâlâ kapalı. Lozan’da şu an sahip olmadığımız şeyler var, bunları bize vermediler. Ve bu milletvekili gelip bize Lozan Antlaşması’nı ihlal ettiğimizi söylüyor.”

Oysa ki, Başpiskopos ’un yetki ve görev alanları İstanbul Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi, Bozcaada ve Gökçeada bölgeleridir. Bu görev yerleri Lozan Anlaşması ve ilgili kanunlarla güvence altına alınmış olup, Rum Cemaati, Lozan Anlaşması’nın 40. Maddesi;

 “Müslüman olmayan azınlıklara ilintili olan Türk yurttaşları hukuk bakımından ve fiilen öteki Türk yurttaşlarına uygulanan işlemlerin ve sağlanan güvencelerin tıpkısından yararlanacaklar ve özellikle, harcamaları kendilerince yapılmak üzere, her türlü yardım, dinsel ya da sosyal kurumları, kurma, yönetme ve denetleme ve buralarda kendi dillerini özgürce kullanma ve dinsel ayinlerini serbestçe yapına bakımından eşit bir hakka sahip bulunacaklardır” açıklaması gayet sarih olup, İstanbul Fener Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi’ne tanınan bu haklar keza Lozan Anlaşması’nın 45. Maddesinde ifadesini bulan; “İşbu Kesim hükümleri ile Türkiye’nin Müslüman olmayan azınlıkları için tanınan haklar, Yunanistan tarafından da kendi topraklarında bulunan Müslüman azınlığa tanınmıştır” ifadesiyle mütekabiliyet esaslarına açıkça vurgu yapmıştır.

Lozan Anlaşması’nın ortaya koyduğu 45. Maddesi gereği Türkiye ve Yunanistan mütekabiliyet esaslarını karşılıklı yerine getirmeleri gerekirken, Batı Trakya Camileri Din Görevlileri Derneği tarafından Orta Yunanistan’da bulunan Trikala şehrindeki Osmanlı döneminden kalan tarihi eserlerden biri olan Kurşunlu Camii’nde Cuma namazı kılınması ve mevlit okutulması için geçmişte yapılan başvuruya Yunan makamlar tarafından ret cevabı verilmişti. Keza aynı dernek, Serez, Yanya ve Selanik’te Osmanlı döneminden kalma eski camilerde cuma namazı kılınmasına ilişkin birkaç saatliğine izin verilmesini talep etmiş, Yunan makamları bu taleplere de anında ret cevabı vermiştir.

Yunan yetkililerin bu yaklaşımı açıkça Lozan Anlaşması’nın 45. Maddesi ile çelişirken, buna karşılık Bartholomeos’a  Trabzon’un Fatih Sultan Mehmet Han tarafından Fethi’nin 562. Yıldönümüyle aynı tarihte denk gelen bir günde Sümela’da ayin  için  izin verilmesi kabul edilebilir bir durum olmadığını bir kez daha ifade eder, Bartholomeos’a tek taraflı ayin  izin vermekle Lozan Anlaşması’nın hükümlerine ters düşen makamların  bu uygulamadan derhal vaz geçmesi ve izni iptal etmesi Lozan’ın 45. Maddesi ve mütekabiliyet esaslarına göre  kaçınılmazdır.

Ne yazık ki Bartholomeos, Lozan Anlaşması’na aykırı davranarak sözde “Ekümen” sıfatıyla birçok devlet ricalini kabul etme yoluna gitmektedir. Örneğin ABD Dışişleri eski Bakanı Mike Pompeo ve beraberindeki heyet geçmişte Türk Dışişleri Bakanı’nı ziyaret etmekten imtina göstererek sadece İstanbul’a gelip Fener Rum Patrikhanesini ve Bartholomeos’u ziyaret etmesi ve Twitter hesaplarında kendisinden “Ekümen” olarak bahsetmesi bu konunun ulaştığı düzeyi çok net olarak ortaya koymaktadır. İşte bu noktada, yetkili kurumların Bartholomeos’a Trabzon fethinin yıldönümü olan 15 Ağustos 2023 tarihi için ayin izini vermelerin hiçbir izah tarzı bulunmamaktadır. Yunanistan, Batı Trakya Türklerinin Osmanlı eseri camilerde Cuma namazı kılmak için yaptıkları izin müracaatları ret edilirken, Sümela için ise mütekabiliyetin göz ardı edilerek verilen iznin iptal edilmesi gerekmektedir.

Doğan Bekin 

Yeniden Refah Partisi 

İstanbul Milletvekili

Avrupa Birliği Uyum Komisyonu Üyesi

Yayın Tarihi: 15 Ağustos 2023 | Yayın Saati: 10:55:18