Toplumun temel taşı olan Aileyi her türlü olumsuz ifsada karşı koruyup kollamak, yerine göre güçlendirmek Devletin asli görevlerindendir.
Aile yapısını ve toplum değerlerini hedef alan ahlaksız film ve dizilerin yayınlanmasına izin vermek Millete ve Devlete yapılacak en büyük yanlıştır; bu nedenle milli ve manevi değerlerimizi hedef alan film ve neşriyata asla izin verilmemeli.
Ülkemizde son yıllarda aileler diziler ve programlar üzerinden hedef alınmaktadır, Batı ülkelerde aile hayatını yok eden toplum ahlakını yozlaştıran ve belirli mihraklar tarafından finanse edilen dizi ve filmler artık bizim toplumumuzu ve ailelerimizi de hedef almış durumda.
Çarpık ve ahlaksız ilişkilerin sahnelendiği diziler her geçen gün artıyor ve aile yapımız dinamitleniyor.
Ahlaksızlığın had safhaya çıktığı bazı televizyon dizi ve filmleri, ne yazık ki yeni nesillerimiz için büyük bir tehlike arz ediyor. Henüz hayatı yeni yeni tanımaya çalışan, kişilikleri yeni gelişen çocuklarımız, pek çok içerik ve sahneleri yasak olması gereken bu dizileri izleyerek, kendi öz değerlerinden kopuk bir şekilde büyüyor.
Çarpık ilişkiler ve eşcinsel ilişkiler gibi ahlaksızlıkları normalmiş gibi sık sık veren bu dizi ve programlar taptaze beyinleri zehirliyor. Sanat ve özgürlük adı altında televizyonlarda yayınlanan dizilerdeki ilişkiler, milletimizin ahlak anlayışını zedeliyor ve aile kurumunun temelini dinamitliyor.
Özellikle de ülkemizde yayın yapan ücretli bir kanalda eşcinsellik konulu bir dizinin hem de Ramazan ayının ilk gününde gösterime girecek olması bardağı taşıran son damla olmuştur.
Televizyonlarda yayınlanan dizi ve programlarda ahlaksızlık ve şiddet her geçen gün toplumsal yapıyı bozacak boyutlara ulaşırken, televizyon yayınlarını denetlemekle görevli olan, iktidarın atadığı RTÜK yönetimi ne yapıyor; NEDEN BU REZİLLİKLERE ENGEL OLUNMUYOR ??
RTÜK'ün vatandaş bildirimleri raporuna göre, 2019 yılında Üst Kurul’a, 124 bin 234 VATANDAŞ şikâyet ulaştı.
ULAŞTI DA NE OLDU ?
RTÜK'e yapılan bu şikâyetler ya cevapsız kalıyor ya da uygulanan yaptırımlar televizyon kanalları için caydırıcı olmuyor.
Ahlak dışı, Milletin inancına ve temel değerlerine tamamen aykırı olan ve planlı bir şekilde yayımlanan dizi ve filmlerin perde arkasındaki patronlarının para ve bütçe sorunu yoktur. Söz konusu Millet ve toplum değerleri olunca cezalar sadece para cezalarıyla sınırlı kalmamalı.
Milletin soyunu kurutmayı hedef alan yayınları yapan işletmelerin kökünü kurutmak Devletin asli görevidir. 1985 CEDAW, 2011 İstanbul Sözleşmesi ile Aile içi şiddeti ve kadına yönelik şiddeti önleme adı altında 6284 sayılı kanun çerçevesinde hukuken önü açılan ahlaksız ve çarpık ilişkilerin halkın erişimine açık Televizyon kanalları üzerinden meşrulaştırılma çalışmalarına DERHAL DUR DENİLMELİ.
Milli ve manevi değerlere en az bizim kadar saygılı olduğunu ifade eden AK Parti-MHP koalisyon hükümeti döneminde vatanımızın ve Milletimizin temel değerlerine bu kadar aleni bir şekilde saldırılabiliyor oluşu irdelenmesi gereken bir durumdur.
Yeniden Refah Partisi olarak biz, Batı’yı istila eden içi çürümüş hayat tarzının esas alındığı ve bu toplumun inancıyla, hiçbir değeri ile uyuşmayan dizi ve programların, geç kalınmadan DERHAL yasaklanmasını talep ediyoruz.
İktidarı oluşturan partileri, Milletimizin değerlerine sahip çıkmaya davet ediyoruz.
DİJİTALLEŞME diye adlandırılan yeni dünya düzeninde, AHLAKİ DEĞERLERİNDEN UZAKLAŞTIRILMIŞ, MİLLİ DEĞERLERİNDEN KOPARILMIŞ BİR TÜRKİYE OLARAK YER ALMAK İSTEMİYORUZ.
Bizi biz yapan her türlü saldırıya karşı birlik beraberlik ruhumuzu ayakta tutan maneviyatımızdan ve milli duygularımızdan koparak bu aziz MİLLET NEREYE SÜRÜKLENMEK İSTENİLİYOR.
Biz, AB üyesi olabilme adına verilen tavizleri ve bunların sonucunu idrak etmekten yoksun zavallı bir millet değiliz. Bu Milletin sabır sınırları ve kırmızı çizgileriyle daha fazla oynanmasın.
Ücretli üyelikle izlenilebilen kanallarda ve halka açık kanallarda ahlaki ve milli değerlerimizi hedef alan yayınların asıl hedeflerinin ne olduğunu hepimiz biliyoruz.
Herkesin bildiği bu gerçeği MHP VE AK Parti’nin bilmiyor olması mümkün mü ?
Elinde tek başına yetki ve irade gücü bulunan iktidarın hem ücretli hem de halka açık kanallarda yayınlanan ve doğrudan öz kimliğimizi hedef alan yayınlara seyirci kalmasını, engel olmayışını nasıl anlamalıyız.
Biz gücünü aziz Milletinden alan yeniden REFAH PARTİSİ teşkilatları ve gönüldaşları olarak TÜM AZİZ MİLLETİMİZ adına, ülkemizin geleceğini, nesillerimizi felakete sürükleyen yayınlara karşı İKTİDARI VE TÜM YETKİLİLERİ GÖREVE ÇAĞIRIYORUZ.
Unutmayalım ki, en büyük ihanet evlatlarımızı, gençlerimizi ahlaki ve manevi erozyona uğratarak yapılan ihanettir.
Dr. Şeref Menteşe
Yeniden Refah Partisi
Sosyal İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı