KUDÜS İSLAM’INDIR!

KUDÜS İSLAM’INDIR!

 

Sayın Cumhurbaskanı dün akşam yapılan Kabine Toplantısı sonrası yaptığı açıklamalarda, Kudüs'te devam eden olaylarla ilgili olarak, "Kudüs'ün üç dinin temsilcilerinden oluşan bir komisyon tarafından yönetilmesi günümüz şartlarında en doğru ve tutarlı yol olacaktır. Aksi takdirde bu kadim şehirde kalıcı barışı sağlamak kolay ve mümkün görülmüyor" diyerek, başta Filistinli Müslümanlar olmak üzere, tüm İslam Alemi’ni ve elbette ki bizleri hayrete düşürmüştür.

 

Bu açıklama İslâm dünyası açısından asla kabul edilemez bir açıklamadır. Kudüs Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa’nın şehri, Selahaddin Eyyubi Hz.'nin, bizlere emaneti, tüm Müslümanların kılıç hakkıdır, dolayısıyla İslam toprağıdır ve öyle de kalacaktır.

 

Kudüs’ün üç dinin ortak merkezi olması yönünde bir baskı daha BM ilk kurulduğunda da yapılmış, ancak Filistinli Müslümanlar tarafından şiddetle reddedilmiştir. Bunun üzerine İsrail kaba kuvvetle işgallere başlamıştır.

 

Sn. Cumhurbaşkanı’nın bu açıklamasıyla aslında, Siyonistlere karşı Müslümanların vermiş oldukları haklı mücadeleye rağmen, Hıristiyanların da yönetime dahil edilmesi suretiyle, Hıristiyan dünyasına, mülkiyette ve yönetimde hukuksal haklar edinmeleri teklif edilmektedir.

Müslüman toprağı olan Kudüs'ün sadece Yahudiler yetmez, Hirstiyanlar tarafından da bölüşülmesi istenmektedir. Teklif edilen yeni statü ile Ortadoğu’da Vatikan'a önemli bir siyasî etkinlik kazanma fırsatı sunulmaktadır.

 

Kudüs'ün Siyonist Yahudilerce işgal edilmiş bir şehir olduğu, tüm dünyada kabul gören bir görüş olmasına rağmen, böyle bir açıklama zihinlerde bu yöndeki tüm kodların da değişimine sebep olacak, Siyonist İsrail Devleti ve Vatikan lehine yeni bakış açıları oluşturulmasına sebep olacaktır. Bu da İsrail Devleti’nin çıkarlarına hizmet edecek bir durumdur.

 

Söz konusu açıklama Müslümanların meşru hak ve hukuklarını erozyona uğratan, en önemlisi de mücadele şevklerini kıran bir açıklama olmuştur.

 

Böylesi bir yaklaşım talihsiz olduğu kadar, BOP eş başkanlığı doğrultusunda görevi çoktan verilmiş bir misyonun devamı olarak da algılanmaktadır.

 

KUDÜS DAVASI’yla, bugüne kadar sayısız şehit verilerek yapılan mücadeleyle bağdaşmayan BÖYLE BİR SÖYLEM ASLA KABUL EDİLEMEZ. TÜRKİYE ASLA BÖYLE BİR MİSYONUN PARÇASI OLMAMALIDIR. 

 

Dr. Fatih Erbakan

Yayın Tarihi: 18 Mayıs 2021 | Yayın Saati: 12:16:55