KKTC’de Yeni Cumhurbaşkanı Erhürman’ı Bekleyen Zorlu Sınav

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) cumhurbaşkanlığı seçimlerini büyük oy farkıyla Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) adayı Tufan Erhürman’ın kazanması Kıbrıs konusunda yeni yol haritasının nasıl şekilleneceğine dair soruları da gündeme getirmiş oldu.

 

Sayın Tufan Erhürman’ın seçimi açık farkla kazanması üzerine GKRY lideri Hristodulidis’in, Kıbrıs sorununun çözümü için Crans Montana sürecine işaret ederek görüşmelerin yeniden başlaması için katkıda bulunmaya hazır olduğunu ifade etmesi üzerine KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Erhürman’ın nasıl bir yaklaşım içerisinde olacağı doğrusu merak konusudur. Oysa ki, geçmişte İsviçre’de sürdürülen görüşmelerde, Rum Kesimi'nin tavizler konusunda bitmek, tükenmek bilmeyen istekleri karşısında, ortaya eşit ve adil bir çözümün çıkması söz konusu olmamıştı.

 

O dönemde Mustafa Akıncı tarafından Rumlara verilen tüm tavizlere rağmen Crans Montana’da tıkanan görüşmelerde “Kıbrıs, bir Helen adasıdır ve mücadelemiz tüm Helenlerin mücadelesidir” düşüncesiyle hareket eden ve Türk Ordusu'nu işgalci güç olarak gören anlayışla yeniden masa başında taviz vererek bir çözüme ulaşılması asla mümkün görülmemektedir. Şunu da belirtmek gerekir ki, KKTC'nin mevcudiyeti dışında yeni çözüm arayışlarının sadece çözümsüzlükten ibaret olacağını açıkça belirtmek isteriz.

 

Bu nedenle, KKTC'yi lağvedip, 1974 öncesi şartlara dönmek "ÇÖZÜM DEĞİL, ÇÖZÜMSÜZLÜK" demektir.

 

Uzun zamandan beri "Unite Cyprus Now" (Kıbrıs’ı Şimdi Birleştir) adı altında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşunun KKTC’deki faaliyetlerinin ne yazık ki çığ gibi büyümekte olduğunu görmek mümkündür.

 

Şunu da belirtmek gerekir ki, Cenevre’de Kıbrıs konusunda yeniden başlatılması muhtemel olabilecek barış görüşmeleri Kıbrıs’ı “Giritleştirme” planının sinsi bir sinopsisi olmaktan öteye gidemeyecektir.

 

Şu bir gerçektir ki, Kıbrıs, Avrupa Birliği uğruna Rumların insafına bırakılamaz. Kıbrıs, 1974 Barış ile gerçek çözüme kavuşmuş olup, bundan böyle yeni çözüm arayışlarının ancak çözümsüzlük getireceği muhakkaktır.

 

Yunanistan ve GKRY, “Helen” yaklaşımlı ve Rum tarafının mutlak egemenliği altında oluşturmayı düşledikleri “üniter Kıbrıs” formülünde, iki bölgeli ve iki kesimli federasyonda KKTC vatandaşlarını eşit ve adil olmayan bir çözüm ile azınlık konumuna düşürmeye yönelik adımlar ne yazık ki Türk kesiminin 1974 sonrası elde ettiği meşru haklarının ellerinden alınmasına yönelik sinsi bir yaklaşımdır.

 

Ez cümle, Yeniden Refah Partisi olarak bizler, Kıbrıs’ı yeniden 1974 öncesine döndürmeyi amaçlayan her türlü sinsi ve planlı adımın karşısında yer alacağımızı bir kez daha vurgulamak isteriz.

Yayın Tarihi: 20 Ekim 2025 | Yayın Saati: 14:51:47