Kıbrıs’ta İki Devletli Çözüm Dışındaki Bir Çözüm Çözümsüzlüktür - Doğan Bekin

Pile'ye gitmek için 28 kilometrelik yolu katetmek zorunda olan Kıbrıs Türklerinin karşı karşıya kaldıkları bu durumu ortadan kaldırabilmek için Pile’ye giriş yolunun güzergahı üzerinde yer alan küçük bir alanda BM Barış Gücü tarafından yerleştirilen beton blokların kaldırılması zarurete dönüşmüştü.

KKTC Devleti büyük bir irade ortaya koyarak iş makinaları ile BM Barış Gücü tarafından yolun bir kısmına konan beton blokların ve BM arabalarının yol güzergahından kaldırılarak yolun açılmasını sağladı. KKTC, bu adımı atmakla kendi toprakları üzerinde her türlü tasarruf hakkının kendisine ait olduğunu büyük bir iradi güçle ortaya koymuş oldu.

Bundan böyle, Kıbrıs’ta görev yapmakta olan BM Barış Gücü’nün, salt Rum yanlısı tutum ortaya koyarak, Kıbrıs Türklerine karşı tek taraflı engelleyici bir polis gücü olarak değil, barışı sağlayan ve her iki taraf arasındaki muhtemel çatışmaları önleyen tarafsız bir güç olarak hareket etmesi gerekmektedir.

Yeniden Refah Partisi olarak KKTC egemenlik alanı içerisinde yer alan Pile-Yiğitler yolunun yapılmasına müdahalede bulunan Birleşmiş Milletler Barış Gücü askerlerinin tutumunu şiddetle telin ediyoruz. Birleşmiş Milletler Barış Gücünün Kıbrıs’taki asıl görevi Rumların adına hareket etmekten çok her iki tarafa da eşit muamele göstermesidir.

Yeniden Refah Partisi olarak milli bir dava olan Kıbrıs konusunda ülkemizin ada üzerindeki tarihi haklarını, Kıbrıs Türkünün her türlü meşru haklarını ve güvenliklerini savunmayı sorumluluk anlayışımızın gereği olarak gördüğümüzü ifade etmek isteriz. Kıbrıs Türklerin artık Birleşmiş Milletler ve uluslararası toplum tarafından azınlık olarak değil, egemen haklara sahip müstakil bir devlet olarak görülmesi gerektiğini ifade etmek isteriz.

Hatırlanacağı üzere, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 66. Maddesine dayanılarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 16 Mart 1964 tarihli kararı gereğince Türkiye’nin garantörlük hakkı gereğince Kıbrıs’a müdahale kararı konusunda yapılan müzakereler sonucunda 17 Kasım 1964 tarihinde 435 üyenin 432’sinin kabul oyuyla bir karar ortaya çıkmış fakat çeşitli sebepler nedeniyle müdahaleden vaz geçilmişti. Keza 15 Kasım 1967 de meydana gelen olaylar neticesinde Meclis’in 16 Mart 1964 tarihli kararı gereğince dönemin hükümeti müdahale hakkımızın kullanılmasına karar vermiş, yapılan diplomatik görüşmeler sonucunda olaylara neden olan Yunan ordusunun bir parçası sayılan ve sayıları 15.000 civarında olan Yunan güçlerinin adayı terk etmesi ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri U Thant’ın çağrısı üzerine Türkiye ile Yunanistan arasından mutabakat sağlanması sonucu müdahaleden vaz geçildi. Tüm bu gelişmelere rağmen ‘Enosis’ iddiasından vazgeçilmemesi üzerine dönemin Başbakan Yardımcısı ve Başbakan Vekili Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hocamızın 1974’te Kıbrıs’ta Barış Harekâtı için kararlılık ortaya koyması adada huzur ve güvenliğin oluşmasına büyük katkı bağladı.

Şu da unutulmaması gerekir ki, Kıbrıs’ta 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı’na kadar yaşananlar ‘Enosis’ planı dahilinde Girit’in elimizden çıkarak Yunanistan’a ilhak edilmesi senaryosunun bir benzerini oluşturuyordu. 1974 Barış Harekâtı bu niyeti tamamen ortadan kaldırmış oldu. Bundan böyle Kıbrıs’ta 1974 öncesine geri dönüş artık sön konusu olamaz. Nitekim, “Kıbrıs, bir Helen adasıdır ve mücadelemiz tüm Helenlerin mücadelesidir” düşüncesiyle hareket eden ve Türk Ordusu'nu işgalci güç olarak gören anlayışla masa başında taviz vere vere bir çözüme ulaşmanın asla mümkün olmadığı son gelişmelerle bir kez daha ortaya çıkmış oldu.

Özellikle Mart 1977’de Kıbrıs ile ilgili bir soru üzerine Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın verdiği cevap bugüne ayna tutar niteliktedir:

“Kıbrıs, Avrupa Birliği uğruna Rumların insafına terkedilemez. Kıbrıs, ‘1974 Barış Harekâtı’ ile gerçek çözüme kavuşmuştur, yeni çözüm arayışları ancak çözümsüzlük getirir.”

Kıbrıs’ta 1974 öncesini çağrıştıran teslimiyetçi bir ruhla federasyon uğraşısı içerisinde olanlar, sadece ateşle dans etmeyi en kolaycı ve ikircikli bir çözüm olarak görmeye çalışmaktadırlar.

Artık KKTC'nin mevcudiyeti dışındaki her türlü çözüm arayışları sadece çözümsüzlükten ibarettir.

 

Doğan Bekin
Yeniden Refah Partisi
İstanbul Milletvekili
Avrupa Birliği Uyum Komisyonu Üyesi

Yayın Tarihi: 21 Ağustos 2023 | Yayın Saati: 16:46:04