İsrail, Birleşmiş Milletlere Bağlı Inrwa’nın Faaliyetlerine Son Vererek Yeni Bir Soruna Neden Olmaktadır

Birleşmiş Milletlere bağlı olarak 1949’da kurulan ve şu anda Gazze’deki iki milyondan fazla sivile sağlık, eğitim, gıda ve barınma imkanları sağlayan “Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu”nun (INRWA) Gazze, Doğu Kudüs ve Batı Şeria’daki faaliyetlerine Siyonist İsrail Parlamentosu Knesset tarafından son verilmesi Birleşmiş Milletler anlaşması ve uluslararası yasaların ihlal olarak görülmektedir.

 

Dünyanın barış ve güvenliğinden sorumlu bir teşkilat olan Birleşmiş Milletler, Siyonist İsrail Parlamentosu Knesset tarafından INRWA faaliyetlerinin durdurulmasıyla ilgili almış olduğu sözde vahim karar karşısında etkin bir politika ortaya koyması ABD’nin başını çektiği mevcut uluslararası politik konjonktürde pek mümkün görülmemektedir.

 

Gazze’deki vahim durumun alevlenmesi ve daha çok katliamın sağlanabilmesi amacıyla büyük çaba harcayan ABD’nin, Ortadoğu’daki en büyük dayanağı durumundaki İsrail’i silaha boğması ve her koşulda Filistin karşısında kayıtsız olarak desteklemesi Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin, İsrail parlamentosunun almış olduğu son karar karşısında kesin önleyici tedbir almasının önündeki en büyük engel niteliğindedir.

 

Bugün Siyonist İsrail’in, Gazze ve Lübnan’da acımasızca ortaya koyduğu soykırım maliyetinin  yüzde 70’inin  ABD tarafından finanse edilmesi karşısında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin, insanlığın, hakkın ve hukukun hizmetinde olan bir kurum olması gerekirken , bu kurumun ABD gibi birkaç ülkenin  aracı haline gelmesi  ve sık sık kuvvetten yana tavır koyarak, mazlumların haklarını görmezden gelmesi,  insanlığı  yeni facialara sürükleyebilecek haksızlıklar yumağının oluşmasına neden olmaktadır.

 

Bugün İsrail’in ABD güdümünde savaşı bütün Ortadoğu’ya yaymaya çalışmasının arkasında yatan ana neden, Yeni Dünya Düzeninin karşısında olabilecek olan tüm unsurlara Yeni Dünya Düzeninin acımasız kanlı faturasını kesmek olmaktadır. Ne yazık ki küresel emperyalizm, ekonomik sömürü ile amacına ulaşamadığı durumlarda, savaş yoluyla bedel alma yöntemini uygulamaya çalışmaktadır.

 

ABD’nin başını çektiği küresel güç, Birleşmiş Milletlere istediği kararları empoze ederek diğer ülkeler üzerinde hükümranlık kurmaya çalışmaktadır. Bu durum, Birleşmiş Milletler fonksiyonunun uluslararası alanda bütünüyle zedelenmesine yol açmaktadır. Bunun en somut örneğini Siyonist İsrail’in son İran’a yönelik saldırısında görmek mümkündür.

 

Şöyle ki; İran İslam Cumhuriyeti, 31 Temmuz 2024'te Hamas'ın siyasi lideri İsmail Haniye’nin, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın göreve başlama törenine katıldıktan sonra sabahın erken saatlerinde İran'ın Tahran kentindeki evinde Siyonist İsrail rejimi tarafından şehit edilmiştir. Bu saldırı sırasında İranlı koruma da şehit edilmiştir. Daha sonra da Siyonist İsrail’in İranlı üst düzey yetkililer de benzer suikastlarla şehit edilmiştir.

 

Bunun üzerine İran, Birleşmiş Milletlerin kendisine tanıdığı ve gayet sarih olan 51.madde gereğince; “Birleşmiş Milletler üyelerinden birisinin silahlı bir saldırıya hedef olması halinde, BM Güvenlik Konseyi, uluslararası barış ve güvenliğin korunması için gerekli önlemleri alıncaya kadar meşru savunma hakkına halel getirmez” cümlesinden hareketle meşru müdafaa hakkını kullanarak Siyonist İsrail’e füze saldırısı ile mukabelede bulunmuştur.

 

Buna rağmen, İran’ın meşru müdafaa hakkını yok sayan başta ABD Başkanı Joe Biden ve Başkan Yardımcısı Kamala Harris olmak üzere ABD yetkililerinin, saldırgan Siyonist İsrail’in, Gazze, Lübnan ve en son İran’a yönelik son saldırısını savunma hakkı görüp desteklemeleri kabul edilebilir olmayıp, bu durum Birleşmiş Milletler Teşkilatı’nın da fiili olarak etkisizleştirilmesine yol açmaktadır.

 

Bu arada İsrail’in Türkiye’deki ticari faaliyetleriyle ilgili bir konuya değinmeden geçemeyeceğiz; İsrail’in en büyük ve önde gelen Grubu olan ve ürettiği petrolün %30-40’nı ihraç eden BAZAN Grubuna bağlı olarak faaliyet gösteren AKARYAKIT RAFİNERİLERİ LTD, CARMEL OLEFINS LTD VE GADIV PETRO KİMYA ENDÜSTRİLERİ LTD adlı üç önemli kuruluş bulunmaktadır.

 

Bu kuruluşlardan olan ve İsrail’in poliolefin ve polipropilen üreticisi CARMEL OLEFINS’in halen Türkiye’de ticari faaliyet göstermesine izin verilmesi Hükümetin İsrail ile ticari ilişkilerin sona erdiğine dair söylemlerle büyük çelişki oluşturmaktadır. Bu da İsrail ile Türkiye arasındaki ticari ilişkilerin hala davam etmekte olduğunun somut göstergesi niteliğindedir.

 

Yayın Tarihi: 31 Ekim 2024 | Yayın Saati: 15:41:30