İKTİDAR SEÇİM SİSTEMİ İLE OYNAMAYA BAŞLAMIŞSA ARTIK YOLUN SONU GÖZÜKMÜŞ DEMEKTİR

İKTİDAR SEÇİM SİSTEMİ İLE OYNAMAYA BAŞLAMIŞSA ARTIK YOLUN SONU GÖZÜKMÜŞ DEMEKTİR

 

 

 

Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan, yeni seçim kanunu düzenlemesine ilişkin, "Eğer bir iktidar seçim sistemi ile oynamaya başlamışsa artık yolun sonu gözükmüş, uzatmaları oynuyor demektir. Bütün hesap iktidarın daha az oyla daha fazla milletvekili nasıl çıkartırız hesabıdır." ifadelerini kullandı. 

 

Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan Ankara'da bir otelde düzenlediği basın toplantısında Gençlik Politikaları Vizyonu ve 100 günlük Eylem Tasarımız'ı açıkladı.

 

Toplantının başında AK Parti ve MHP tarafından Meclis'e sunulan seçim kanunu değişikliği teklifini değerlendiren Genel Başkanımız, bu düzenlemenin her geçen gün artan ekonomik sıkıntılar karşısında oy kaybı yaşayan iktidarın, son çare olarak seçim sistemini değiştirmeye yönelik bir hamlesi olarak nitelendirdi.

 

Bütün hesap daha az oya daha çok milletvekili çıkartmaktır

Genel Başkanımız Erbakan konu ile ilgili şunları söyledi:

"Eğer bir iktidar seçim sistemi ile oynamaya başlamışsa artık yolun sonu gözükmüş demektir. Uzatmaları oynuyor demektir.  Bütün hesap iktidarın daha az oyla daha fazla milletvekili nasıl çıkartırız hesabıdır. Bugüne kadar seçimleri kaybedip giden iktidarların hemen hepsi kaybedip gittikleri son seçimden önce seçim sistemini değiştirmeye çalışmışlardır.  En önemli örneklerden bir tanesi Anavatan Partisi'nin bölge barajlarını ihdas edip getirmesi ve arkasından o barajlarda boğulmasıdır. Bir kere Meclis'e getirilen tasarıda  barajın yüzde 7'ye indirilmesi Cumhur İttifakı'nın ortağı MHP'ye yönelik bir adımdır. Çünkü baraj yüzde 7'ye inmezse MHP'nin barajı aşması mümkün olmayacak. AK Parti'nin çok istediği dar bölge seçim sisteminin gelmemesi de iktidar ortağının itirazının rol oynadığını düşünüyoruz.  Çünkü bu sistem de MHP'nin aleyhine olacak.  Meclis'te grubu olan partilerin seçime girme hakkını kazanamamalarına yönelik düzenleme de kapatılması muhtemel olan HDP'nin yerine kurulacak olan partinin seçime girme hakkını elde edememesine yönelik olduğunu düşünüyoruz.  İl Seçim Kurulu Başkanı'nın da 1. sınıf  Hakimler arasından kurayla seçilmesi düzenlemesinin getirilmesi de İl seçim kurulu başkanlarının AK Partili hakimler arasından belirlenmesi için yapılan bir düzenleme olarak gözüküyor. "

 

Bu düzenleme ittifakların cazibesini ortadan kaldırıyor

Düzenlemenin ittifak içinde oyu az olan partilerin milletvekili çıkartmasını son derece zorlaştırdığını belirten Genel Başkanımız,  "Bunun da mevcut muhalefet ittifakının dağıtılması ve oyu düşük partiler için ittifakın cazibesinin ortadan kalkması nedeniyle, oyu çok olan partilerin listesinden seçime girmesi veya kendi başlarına girmesine yönelik adımlar atmasına sebep olacak bir durum." dedi.

 

Diğer partiler devlet imkanlarını kullanan Cumhurbaşkanı ile yarışacak

Düzenleme ile  Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Cumhurbaşkanı' sıfatıyla seçime katılabilmesinin önünün açılmasını da eleştiren Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan, bunun haksız rekabete sebep olacağını belirterek şöyle devam etti:

"Yani teklif yasalaşırsa Cumhurbaşkanı devletin tüm imkanlarını seçim çalışmalarında sınırsız bir şekilde kullanacak. Diğer bir ifadeyle devlet gücüyle seçime girmiş olacak ve diğer siyasi parti liderleri devletle rekabet etmek, yarışmak durumunda kalacak. Mevcut iktidarın oyu düşük partilerin işini zorlaştırmak için seçim kurulu başkanlarını kendi belirleyebilmek için, az oyla daha çok milletvekili çıkarabilmek için ve propaganda avantajını sağlayabilmek için yapmış olduğu bu seçim kanunu adımı tarihimizin en ağır ekonomik şartları karşısında astronomik faturalar, her geçen gün yağmur gibi yağan zamlar karşısında ve yıllık yüzde 125'lik enflasyon karşısında bu adımın iktidarı kurtarabileceğini düşünmek son derece zordur. Her geçen gün ağırlaşan yaşam şartları dikkate alındığında, önümüzdeki sene yapılacak bir seçimde ekonomik krizin çok daha derinden hissedildiği, bıçağın kemiğe dayandığı bir noktada her ne kadar iktidar yeni hamleler yapsa da bu düzenlemelerin  iktidarı kurtarması zor görünüyor." ifadelerini kullandı.

 

Öğrenim kredisinden faiz alınmayacak

İktidara geldiğimizde gençlere yönelik 100 günlük eylem planımızın hazır olduğunu ifade eden Genel Başkanımız, üretime, istihdama yönelik 634 projeyi hayata geçirerek gençlere istihdam sağlanacağımızı, öğrenim kredilerinin faizlerinin alınmayacağını ve istihdam edildikten 2 yıl sonra anaparanın ödemesinin başlatılacağını belirtti. TBMM’de bir Gençlik Komisyonu kurarak gençlerin sorunları ile daha yakından ilgilenme fırsatları bulunacağını belirten Genel Başkanımız Erbakan,  eğitime yönelik yapacağımız düzenlemelerle dünya üniversite sıralamasında 500 üniversite arasında Türkiye’den 30 üniversite olacağını söyledi.

 

Gençlere 1 sefere mahsus olmak üzere 1000 TL hibe

Fatih Erbakan, gençlerin sanata ve kültüre yönelik ilgisini arttırmak ve onlara destek olmak için iktidara geldikleri zaman yalnızca sanat ve kültür etkinliklerinde kullanılmak üzere 1000 TL maddi yardımda bulunacağımızı açıkladı.

 

Gençlerimize ilk araba ve ev alımlarında faizsiz destek kredi verilecek

Erbakan açıkladığı Gençlik Politikaları Vizyonu'nda şu vaatlerde bulundu:

 

Gençlerimizin diğer  bir önemli sorunu olan Genel Sağlık Sigortası adı altında henüz iş hayatına dahi atılmadan adeta “kelle vergisi” mahiyetinde bir uygulama ile borçlandırılıyorsunuz. Bu sorunu mutlaka çözeceğiz. Hiçbir gencimiz hayata borçlanarak başlamayacak. Kamu kurumları ve hatta siyasallaşan iş dünyası neticesinde özel sektör işçi alım ve atamalarında ”torpil” ve “adam kayırma”ya dayalı mülakat ve alım yöntemleri hepinizi çok yordu ve üzdü. Diploma veya sınavlardan alınan puanların oranı yerine işçi ve memur adaylarının yakınlarının siyasi konum ve ilişkileri ile ilgilenen bu sistemi kökünden kazıyacağız! Bizler gençlerimizin hak ve hukukunu Gençlik Bakanlığı bünyesinde kuracağımız  mülakat ve atamalarda hakkaniyetin tesisi adına kuracağımız takip birimleri ile koruyacağız!

 

  • Maalesef ki ülkemizde gençlik politikalarımıza bugün itibarı ile Türkiye Ulusal Ajansı yön vermektedir. Türkiye Ulusal Ajansı Dışişleri Bakanlığı bünyesindeki Avrupa Birliği Başkanlığı’na bağlı bir kuruluştur. TUA’nın yapısını incelediğimizde açık bir şekilde gençlik poltikalarında ne kadar etkin bir rol oynadığını açıkça ortaya konulan beyanlardan anlamaktayız. Biz AB çıkarları ve müktesebatı çerçevesinde bir nesil dizayn etmek üzere memur tayin edilen, Dış İşleri Bakanlığı bünyesinde yapısını şaibeli bulduğumuz bu yapının lağvedilmesini teklif ediyoruz. Bunun yerine Yeniden Refah iktidarında Gençlik Bakanlığımız bünyesinde Milli ve manevi değerlerine bağlı bir neslin ihyası için ihtiyaca uygun “Milli Gençlik Maarif Ajansı’nı kuracağız.
  • Günümüzde internetin bilgiye ulaşma noktasındaki gücünü ve etkisini uzun uzun anlatmaya gerek yok. Zira internet hizmeti hatta nitelikli internet hizmeti artık bir öğrenci için vazgeçilmez bir ihtiyaç. Bu kapsamda Yeniden Refah iktidarında, eğitim hayatı devam eden hiçbir gencimizin internet aboneliklerinde vergi ödemeyeceğini ve bu hizmetten kaynaklı mali yükümlülüklerin bakanlığımız tarafından karşılanacağını mutlulukla ifade etmek isterim.

 

  • Gençlerimizin ilk ev ve araba alımlarında bir defaya mahsus olarak toplam tutarın 1/3’ü kadar faizsiz destek kredisi sağlanacak. Bu alımlarda gençlerimizin bir defaya mahsus olarak vergiden muaf olmasını sağlayacağız.

 

  • İlk defa ticarete atılan 30 yaş ve altı gençlerimizin ilk kurdukları şirketler, 2 yıl süreyle vergiden muaf tutulacaktır. Faydalı model ve buluş niteliği taşıyan girişimlerde faizsiz kredi ve hibe desteği sağlayacağız.

 

  • Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Bünyesindeki SYDV’ler tarafından yapılan gelir testleri sonucu yeşil kart almaya hak kazanan gençlere, kamu işe alımlarında ve İŞKUR bünyesinde pozitif ayrımcılık yapılacak.

 

  • Yarınların Yeni Bir Dünyasını inşa edecek Yeniden Büyük Türkiye’yi her alanda temsil edecek  gençlerimizin kültürel etkileşimlerinin artmasını önemsiyoruz. Bu minvalde gençlerimizin eğitim ve seyahat amaçlı ilk pasaport başvurularından harç alınmamasını sağlayacağız. Beyin göçünün ve en büyük zenginliğimiz olan gençlerimizin ülkemizde üretip, ülkemizde kalkınmaya katkı sağlamaları için topyekün bir seferberlik başlatacağız.

 

 

 

GENEL BAŞKANIMIZ DR. FATİH ERBAKAN'IN MECLİSE SEVKEDİLEN SEÇİM KANUNU TASARISI HAKKINDAKİ AÇIKLAMA METNİ

 

 

İktidar halkın desteğini kaybettiğini, oylarının her geçen gün kar topu gibi eridiğini görüyor, o nedenle son çare olarak seçim sistemini değiştiriyor.

 

Bir iktidar seçim sistemiyle oynamaya başladıysa, yolun sonu iyiden iyiye gözükmüş demektir. 

 

Bütün hesap, Cumhur İttifakı olarak daha az oyla daha çok milletvekili nasıl çıkarırız hesabıdır.

 

Bugüne kadar seçimleri kaybedip giden iktidarların hepsi son seçimlerinden önce seçim kanununu dizayn etmişlerdir. Aynen ANAP iktidarının seçim sistemini değiştirip, bölge barajları getirip sonra da o barajlarda kendisinin boğulması gibi.

 

  • Burada seçim barajının %7’ye indirilmesi iktidar ortağı MHP’yi baraj altında kalmaktan kurtarmaya yönelik bir hamle olarak gözüküyor.
  • Ak Parti’nin çok istediği “dar bölge” sisteminin getirilmemesinin MHP’nin kaybına yol açacağı için bu konuda MHP’nin olur vermemesi nedeniyle olduğu ifade edilebilir.
  • Mecliste grubu olan partinin seçime girme hakkını kazanamaması düzenlemesi de,  HDP’nin kapatılması halinde yeni kurulacak partinin seçime girmemesi için alınmış bir tedbir olarak değerlendirilebilir.

 

  • İl seçim kurulu başkanının seçiminde  “1. Sınıf hakimler arasından kurayla seçilir” düzenlemesinin getirilmesi de son zamanda 1. Sınıf hakim olan Ak Parti sempatizanı hakimlerin seçim kurulu başkanı olması ihtimalini artırmaya yönelik bir adım. Zira mevcut durumda 1. Sınıf hakimler arasından en kıdemli olan seçim kurulu başkanı oluyordu. Ancak kıdemli hakimler içinde Ak Parti’ye yakın olanların oranının düşük olması sebebiyle iktidarın bu değişikliği yapmak istediği anlaşılıyor.
  • Ayrıca getirilen yeni sistem ittifak içinde oyu az olan partilerin milletvekili çıkarma şansını azaltıyor. Bu da özellikle küçük partiler için ittifakların cazibesini ortadan kaldırıyor, küçük partileri seçimlere büyük partilerin listesinden aday göstererek girmeye ya da ittifaksız kendi başlarına seçime girmeye itiyor.
  • Yeni seçim kanununda çok önemli diğer bir konu da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Cumhurbaşkanı’ sıfatıyla seçim çalışmalarına katılabilmesinin de önünün açılmasıdır. Teklif yasalaşırsa Cumhurbaşkanı devletin tüm imkanlarını uçak filosuna ve Cumhurbaşkanlığı bütçesine kadar sınırsız şekilde kullanabilecek.  Seçim çalışmalarını Cumhurbaşkanlığı forsuyla, cumhurbaşkanlığı protokolüyle gerçekleştirecek. Bir başka deyişle diğer siyasi parti liderleri “devlet”le rekabet etmek durumunda kalacak.

 

 

Mevcut iktidarın küçük partilerin işini zorlaştırmak, seçim kurulu başkanlarını kendi taraftarlarından belirlemek, az oyla çok milletvekili çıkarabilmek, propaganda avantajı sağlamak gibi niyetlerle attığı bu seçim kanunu adımının tarihimizin en ağır ekonomik şartları karşısında, astronomik faturalar, zam yağmuru ve yıllık %125’lik enflasyon karşısında   iktidarı kurtarabileceğini düşünmek son derece zor. 

 

 

Dr. Fatih Erbakan

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı

 

Yayın Tarihi: 17 Mart 2022 | Yayın Saati: 17:23:21