Gazze Konusunda Tüm Siyasi Partilere Büyük Görevler Düşmektedir

Gazze’de kalıcı ateşkes konusunda hala bir adım atılamazken Gazze konusunda TBMM’nin 71.ve 72. birleşimlerinde muhalefet partilerinin grup önerileri olarak Genel Kurula sunuşları olan “İsrail’in Gazze saldırıları” ve “İsrail’in Gazze’ye saldırıları sonrasında getirilen ihracat kısıtlaması” önerilerinin AK Parti ve MHP oylarıyla ret edilmesi Gazze konusunda ortak tavır alınmasına yönelik tarihi bir fırsatın kaçmasına neden oldu.

 

TBMM’nde temsil edilen tüm siyasi partilerin Gazze konusundaki kararlı duruşları aynı zamanda ABD ve İsrail açısından önemli bir mesaj niteliğinde olması söz konusu olacaktı. Burada iktidarın acaba ABD ve Batı ne der “vehmi” içerisinde hareket etmesi yerine, ABD desteğine ihtiyaç duymadan kendi iç dinamikleri içerisinde hareketle Gazze politikasını muhalefetin gücünü de arkasına alarak ortaya koyması Türkiye’yi Ortadoğu’da nesne ve edilgen değil, özne ve etken bir konuma taşımaya vesile olması ve iradi bir güç ortaya koyması açısından büyük önem taşıdığını vurgulamak isteriz.

 

Yeniden Refah Partisi olarak, “doğruya doğru”, “yanlışa yanlış” politik anlayışımız gereği, Gazze grup önerilerine “EVET” oyu kullandığımızı ifade etmek isteriz.

 

Bugün Gazze’deki Filistinlilerin ölüme terk edilmeleri aczin değil, planlı ve programlı bir sürecin sonucudur. Bugün Gazze, ne yazık ki, yaklaşık 38.000 kişinin acımasızca katledildiği ve her tarafın Gazze-Nekropolis (Gazze-ölüler kenti)’e dönüşmesi karşısında hala sessizliğin hâkim olmasının hiçbir izahı bulunmamaktadır.

 

Ultra Ortodoks aşırı sağcı Yahudi Gücü Partisi lideri konumunda olan Siyonist İsrail’in Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in sosyal medya hesabından yaptığı vahim açıklama ile; ‘hapishanelerdeki aşırı yoğunluğa son vermek amacıyla Filistinli esirlere idam cezasının uygulanması ‘teklifi tek kelimeyle fecaattir.

 

Ben Gvir, Mısır’daki megalitleri (piramitleri) inşa eden firavunlarla aynı çizgide olduğunu ortaya koymaktadır. Hatırlanacağı üzere, yıllarca Güney Afrika’daki ırk ayrımcısı (apartheid) F.W. Klerk’a arka çıkan aynı küresel unsurların bugün de ırk ayrımcısı Siyonist Netanyahu rejimi ile benzer şekilde kol kola hareket etmeleri pek şaşırtıcı olmasa gerek. Bu arada Siyonist İsrail’e şimdiye kadar her alanda koşulsuz yardım yapan ve Siyonist İsrail’in güvenliğini kendi güvenliği görerek hareket eden ABD’nin bu yanlış tutumu Siyonist İsrail’i daha da cesaretlendirmekte ve kendine yeni alanlar açabilmek adına tüm bölgenin güvensiz ve istikrarsız bir konuma sürüklemesine neden olmaktadır.

 

ABD ve Batı’nın Gazze vuku bulan Siyonist İsrail’in vahşetini hala görmezden gelmeleri utanç verici bir şeydir. Gazze Şeridi’nde yaşanmakta olan insanlık trajedisinin bir an önce sona ermesi yalnızca bu vahşete çanak tutanların insafına bırakılırsa daha çok Müslüman kanının akmasının önü alınamayacaktır.

 

Gazze’de yaşanmakta olan vahşeti kendi seyrine bırakmak ileride diğer bölge ülkelerinin de başını ağrıtacaktır. Çünkü Siyonist İsrail’in yayılmacı emelleri bir tek Batı Şeria, Gazze ve Kudüs ile sınırlı kalmayacağı bilinen bir gerçektir.

Yayın Tarihi: 18 Nisan 2024 | Yayın Saati: 16:11:13