Genel Başkanımız Eğitim-Bir Sen kongresine katıldı

Erbakan Hocamızın zeminini hazırladığı, Türk Edebiyatının en önemli isimlerinden Akif İnan’ın büyük emekleri ile kurulan ve bugünlere gelen Eğitim-Bir-Sen 6. Olağan Kongresini gerçekleştirdi. Programda, konuşması merakla beklenenlerden Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan, zaman zaman “Mücahit Erbakan” sloganlarıyla, zaman zaman alkışlarla ara verdiği konuşmasında Eğitim-Bir-Sen’in kuruluşu ve önemi hakkında bilgiler vererek, Genel Başkan Ali Yalçın beye teşekkürlerini iletti.

Eğitim sistemimiz, idarecilerimiz, öğretmenlerimiz, öğrencilerimiz ve velilerimizin birçok sıkıntısını giderecek, hep birlikte geleceğe güvenle bakabileceğimiz bir eğitim sistemi için Millî Görüş reçetesini katılımcılarla paylaştı.

Katılımcıları selamlayarak başladığı konuşmasında Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan şu ifadelere yer verdi.

Öncelikle Eğitim-Bir-Sen’imizin kurucu genel başkanı merhum Akif İnan ağabeyimizi rahmetle anarak sözlerime başlıyorum.

Ve Elbette Eğitim-Bir-Sen’imizin kurulmasında en önemli role sahip merhum liderimiz Erbakan Hocamızı da rahmetle anarak sözlerime başlıyorum.

Cenâb-ı Allah her ikisine de gani gani rahmet eylesin, onların açmış olduğu yolda Eğitim-Bir-Sen camiasının azimle ve kararlılıkla ve başarı ile yürümesini nasip etsin. 450 bin üyesiyle Eğitim-Bir-Sen’imizin bağlı bulunduğu, bir milyonun üzerinde üyesi ile Türkiye'mizin en büyük Konfederasyonu olan Memur Sen konfederasyonumuz kıymetli Genel Başkanı kıymetli dostumuz Ali Yalçın Bey'e ve tüm yakın çalışma arkadaşlarına selam ediyorum ve teşekkürlerimi arz ediyorum.

Bu nazik davetleri ve sizlerle buluşmamıza vesile olmalarından dolayı bahtiyarlık duyuyoruz. Allah kendilerinden razı olsun. Yine sözlerime başlarken, çok değerli Cumhurbaşkanı Yardımcımız Fuat Oktay Bey'e, değerli bakan yardımcılarımıza ve milletvekillerimize selamlarımı arz ediyorum. Siyasi partilerimizin kıymetli genel başkanları, genel başkan yardımcılarını, sivil toplum kuruluşlarımızın kıymetli temsilcilerini, yurt dışından çok sayıda ülkeden katılan eğitim sendikalarının değerli başkanlarını, tüm protokol mensuplarını hürmet ve muhabbetle selamlıyorum.

Ve hassaten Eğitim-Bir-Sen’imizin kıymetli hanım komisyonlarını, bütün delegelerini, şube başkanlarını, şube yönetimlerini, genel kurul divan heyetimizi de saygı ile selamlıyorum. Eğitim-Bir-Sen'in 6. olağan genel kurulu hayırlı ve mübarek olsun. En hayırlı hizmetlere vesile olsun inşallah. Bu toplantıda sizlerle bulunmaktan dolayı büyük bir bahtiyarlık duyuyoruz. Bunun sebebi Eğitim-Bir-Sen'imizin nasıl bir sendika olduğunu, ne amaçla kurulduğunu ve ne yolda yürüdüğünü çok iyi bilmemizdendir. Merhum Erbakan Hocamızın temellerini atmış olduğu bir sendika olmasındandır.

Ancak bunların yanında diğer önemli bir sebep de bugün Konfederasyonumuzun başkanı olan Ali Yalçın Bey, 90'lı yıllarda Gazi Üniversitesi'nde Millî Gençlik Vakfımızın gençlik temsilciliğini yaparken, biz de aynı dönemde yine Ankara'da Başkent Üniversitesi'nin Millî Gençlik Vakfı temsilciliği yapıyorduk. Ve Millî Gençlik Vakfımızın üniversite başkanları toplantılarında, çalışmalarında daima birlikte bulunuyorduk. Geçmişteki 2 üniversite başkanımızdan bir tanesi bugün Erbakan Hocamızın emanetini hakkı ile taşımak üzere yola devam ediyor. Bir diğeri de merhum Akif İnan ağabeyimizin emanetini hakkıyla taşımak üzere yoluna devam ediyor.

Bugün değerli Ali Yalçın başkanımızla ayrı kuruluşlarda genel başkanlık görevini yapıyor olsak da, Hakk’ı üstün tutan anlayışla ve insanlığa hizmet amacıyla yürüdüğümüzden dolayı aslında aynı yolun yolcularıyız. Ve Cenâb-ı Allah bizleri bu şuurdan, bu zihniyetten, bu yoldan ayırmasın duasını yapıyoruz.

Geleceği imar ve neslimizi inşa eden öğretmenlerimiz, Türkiye'mizde bu uğurda büyük bedeller ödemiştir. Şehadet şerbetini içenler olmuştur. Annesinden, babasından, evladından, ailesinden uzakta hasret biriktirmek zorunda kalmışlardır. Bu fedakârlıkları yapan, şehadet mertebesine kadar da yükselen öğretmenlerimizi, eğitim camiamızın fedakâr mensuplarını hürmetle ve saygıyla muhabbetle bir daha selamlıyorum ve bağrıma basıyorum.

Türkiye'de öğretmenlik yapanlar gerçek birer kahramandırlar.

Çok samimi olarak ifade etmek isterim ki; bugün Türkiye'de öğretmenlik yapanlar gerçek birer kahramandırlar. Bunu bir slogan olarak söylemiyorum. Neden gerçek birer kahramandırlar? Çünkü neredeyse her sene değişen eğitim sistemine ayak uydurabilen ve öğrencilerinin de her sene buna adapte edebilen kahramanlardır da onun için. Öğretmenlerimiz öğretmen açığının 100 bini geçtiği dönemde kadro alamadıkları halde, eğitmeye ve öğretmeye devam eden sözleşmeli kahramanlarımızdır.

Öğretmenlerimiz döviz kurlarına ve enflasyona karşı direnemeyen maaşları ile cüzdanları küçük ama yürekleri büyük kahramanlarımızdır.  Öğretmen olan eşleri ile birbirinden uzak farklı şehirlerde görev yapmak zorunda olan, evli ama yalnız kahramanlarımızdır. Ödeneği yeterli olmayan okullarımızda ısınmadan temizliğe, güvenlikten tamir ve tadilata kadar bütün hizmetleri aşkla ve şevkle yürüten kahramanlarımızdır. İşte bu çok önemli sebeplerden dolayı bütün öğretmenlerimizi gerçek kahramanlar olarak selamlıyorum, bağrıma basıyorum. Ve onlardan Cenâb-ı Allah razı olsun duasını yapıyorum.

Bizler vatanına ve milletine hizmet için yola çıkmış kimseler olarak, geleceğin imar edilmesinde çok önemli role sahip olan eğitimcilerimizin, öğretmenlerimizin Sendikası Eğitim-Bir-Sen’e çok büyük bir önem atfediyoruz. Çünkü bizler çok iyi biliyoruz ki; bir ülkenin asıl gücü ve zenginliği, tankı topu tüfeği ve parası değil, imanlı, inançlı ve ilim sahibi evlatlarıdır. Bu sebeple “önce ahlak ve maneviyat” ilkesini gerçek manada özümseyerek, gençlerimizi, yeni nesillerimizi, hidayet ve ilmi kendi bünyelerinde birleştiren nesiller olarak yetiştirmemiz gerek. Yeni nesillerimizi batı hayranı ve batı taklitçisi olmayan, tarih şuuruna sahip, ahlâki değerleri yüksek, imanlı ve inançlı gençlerimiz olarak yetiştirmemiz gerekir. Millî Görüş olarak 50 seneden beri ifade ettiğimiz gibi gençlerimize, evlatlarımıza 5'in 4'ten büyük olduğu matematiksel gerçeğini öğrettiğimiz kadar, 4 helalin 5 haramdan daha büyük ve kıymetli olduğu hakikatini de öğretmek mecburiyetindeyiz. Eğer bu öğretilmez ise istediğiniz kadar pozitif ilimlerle tesis edin bu gençlerden insanlığa faydalı nesiller çıkması mümkün olmaz. Bu noktada en önemli unsur elbette ki öğretmenlerimizdir, eğitimcilerimizdir. Böyle bir neslin yetişmesi, bu zihniyeti, bu şuuru, bu idealleri, hayatının ve mesleğinin odak noktası haline getirmiş olan öğretmenlerimizin gayreti ile mümkündür. Eğitim-Bir-Sen sendikamızda işte bu öğretmenlerimizin bir araya geldiği ve bu anlayışın bütün eğitim camiasında hâkim kılınması için mücadele eden çok kıymetli bir kuruluşumuzdur. Bir milyon öğretmenimizin hem hidayet, hem de ilmi kendi bünyesinde birleştirmiş, insanlığa faydalı nesilleri yetiştirebilmeleri için, öncelikle öğretmenlerimizin maddî ve manevî şartlarının iyileştirilmesi gereklidir. İşte bu noktada, Eğitim-Bir-Sen sendikamız yıllardan beri en büyük gayreti ortaya koymakta ve en büyük çalışmaları yapmaktadır. Eğitim-Bir-Sen’in bu çalışmalarını, bu gayretini, yakinen takip ediyoruz ve tebrik ediyoruz. Allah kendilerinden razı olsun.

 “Önce vereceğiz, sonra bulacağız”

Öğrencilerimizi, öğretmenlerimizi, okullarımızı, , müfredatımızı, eğitim sistemimizi içine alan hayırlı çalışmalardan dolayı Eğitim-Bir-Sen camiasına ve kıymetli Genel Başkan Ali Yalçın beye bir kez daha teşekkürler ediyoruz. Öğretmenlerimizin özlenen nesli yetiştirmesi için, en önemli şart olan maddî ve manevî imkânlarının geliştirilmesi noktasında, elbette ki sadece, sendikaların, sivil toplum kuruluşlarının, Eğitim-Bir-Sen’imizin gayretleri yeterli olamaz. Bunun için gayret göstermesi gereken çok önemli bir diğer unsur da, elbette ki devlettir. Bununla ilgili olarak merhum Erbakan Hocamızdan bir örnek vererek huzurlarınızdan ayrılmak istiyorum. Refah-Yol hükümetinden bir önceki dönemin Başbakanı Sayın Mesut Yılmaz, tabiri caizse giderayak, hükümetinin son günlerinde, yeni kurulacak olan hükümete de bir meydan okuma niteliğinde olacak şekilde, memurlarımıza %30 zam vermeyi kabul ediyoruz şeklinde bir açıklama yapmış ve Başbakanlık koltuğunu bu açıklamanın arkasından terk etmiştir. Bu olay karşısında, daha sonra 5’li ÇETE olarak tarihe geçecek olan sendika temsilcileri de, Mesut Yılmaz beyden sonra Başbakanlık koltuğuna oturan merhum Erbakan Hocamızın huzuruna gelip, biz memurlarımıza %30 zam istiyoruz dediklerinde, merhum Erbakan Hocamız bu 5’li ÇETE temsilcilerine; “Siz üyelerinizin hakkını böyle mi arıyorsunuz? Memurun emeklinin hakkı böyle aranmaz. Siz bizi diğer hükümetlerle karıştırıyorsunuz. Biz memurlarımıza %50 zam yapacağız Allah’ın izniyle” dedi. Konuştuğunu yapan Erbakan Hocamız, dediğini yaptı, memura, işçiye, emekliye Cumhuriyet tarihinin en büyük zamlarını verdi, dünyadaki en büyük maaş artışlarını milletimize, halkımıza sağladı. Bu maaş artışları için ne bir kuruş borç alındı, ne bir tane ilave vergi konuldu, ne de herhangi bir ürüne zam yapıldı. Bu tarihi maaş zamları sadece ve sadece, borçlanmadan, ilave vergi koymadan ve zam yapmadan ortaya koyulan Millî Kaynak Paketleri ile karşılandı. O noktada hükümet ortağı Sayın Tansu Çiller Hanım, “Hocam siz ne diyorsunuz? Nasıl vereceğiz bu zamları? O kadar paramız yok. Nereden bulacağız bu parayı?” dediğinde Erbakan Hocamız Tansu Çiller Hanıma tarihi bir cevap verdi. Dedi ki; “Önce vereceğiz, sonra bulacağız” dedi. Merhum Erbakan Hocamız, bu cevabıyla aslında Millî Görüş zihniyetinin ne mânâ ifade ettiğini de ortaya koymuş oldu. Bizler de bugün Türkiye’de yeniden, aynı anlayışın hâkim kılınmasını istiyoruz ve bunun için mücadele ediyoruz.

 

Erbakan Hocamız gibi kararlı ve samimi olacağız

Son olarak ifade etmek istediğim;

Yeniden Refah Partisi olarak bizler, eğitim camiamızın, öğretmenlerimizin yaşadığı sıkıntıları yakinen takip ediyoruz. Sözleşmeli öğretmenlerimizin kadroya alınması, okul yöneticiliğinin şartlarının düzenlenmesi, eğitime yardımcı teknik materyallerin arttırılması, müfredatın istikrarlı ve verimli hale getirilmesi, eğitim sisteminin istikrarlı ve verimli hale getirilmesi, öğretmenlerimizin malî ve özlük haklarının iyileştirilmesi, maaşlarının geçim sıkıntısından uzak bir hayat için gerekli düzeye yükseltilmesi, sosyal güvenlik şartlarının iyileştirilmesi, Yeniden Refah Partimizin programında yer alan hedeflerimizdir. Yeniden Refah Partisi olarak; programımıza aldığımız bu hedeflerin gerçekleştirilmesinde, bütün memurlarımızın ve öğretmenlerimizin, bu sıkıntılarından kurtarılmasında Konuştuğunu Yapan Erbakan Hocamız gibi kararlı ve samimi olacağız inşallah.

Eğitim-Bir-Sen’imizin Olağan Genel Kurulunun bir kez daha hayırlara vesile olmasını Cenâb-ı Allah’tan niyaz ediyorum. Bütün katılımcılara, bütün misafirlere, tüm protokol mensuplarına bir kez daha teşekkürler ediyorum. Özellikle Sayın Genel Başkan kıymetli dostumuz Ali Yalçın beye de bir kez daha en derin teşekkürlerimi sunuyorum. Hürmet ve muhabbetlerimi sunuyorum.

 

Program sonunda katılımcıların yoğun ilgisi ile karşılaşan Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan özellikle yurtdışından gelen yabancı delegasyonla yakından ilgilendi.

Yayın Tarihi: 16 Şubat 2019 | Yayın Saati: 23:09:11