DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI DAHA GÜÇLENDİRİLMİŞ OLARAK YENİDEN KURULMALIDIR.
Devlet Planlama Teşkilatı, Ülkemizin ekonomik ve Sosyal kalkınmasını planlar çerçevesinde yapmak için 5 Ekim 1960 yılında Anayasa’da tanımlanmış bir kurum olarak kurulmuştu. DPT, birçok eksiğine rağmen, Ülkemize hazırladığı 9 adet beş yıllık plan ile oldukça önemli hizmetler veren, doğrudan Başbakan’a bağlı, bir Müsteşar’ca yönetilen bir kurumdu. DPT ile birlikte Yüksek Planlama Kurulu da kurulmuş, eşit sayıda siyasi makamlardan (Bakanlar),planlama uzmanlarından ve planlama üst düzey yöneticilerinden oluşan bir kurul oluşturulmuştu.
Ancak, böylesine önemli hizmetler veren, bir Müsteşar, dört Müsteşar Yardımcısı, onbir Genel Müdür ve 33 Daire Başkanlığından ve yüzlerce bilim insanından oluşan devasa Teşkilat, DPT, anlaşılmaz bir şekilde, 2011 yılında, “ bürokratik vesayet” bahane edilerek bir kararname ile lağvedilmiştir(EK1). DPT, önce, yeni kurulan Kalkınma Bakanlığına bağlanmış, daha sonra 2018 yılında Kalkınma Bakanlığı ve Maliye Bakanlığının Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü birleştirilerek Cumhurbaşkanlığı bünyesinde çalışan “Strateji ve Bütçe Başkanlığı” adı altında sıradan bir daire başkanlığına dönüştürülmüştür.
DPT’nin çalışma yaptığı dönemlerde, planların hazırlanması, ilgili bütün Bakanlık çalışanları, Üniversiteler, Özel sektör temsilcileri ve seçilmiş “kadrolu”, “sözleşmeli kadrolu” DPT uzmanlarından oluşan yüzlerce kişi tarafından yapılırdı. Hazırlanan ve ülkenin gelecekteki beş yıllarını içeren raporlar Mecliste görüşülür ve Hükümetin Yıllık Bütçe programlarına da uyumluluk sağlanırdı. Mecliste görüşülürken bütün Partileri temsilen üyelerin bulunması, yapılacak yatırımların Mecliste tartışılmasını sağlamış, herhangi bir eksik ve/veya kusur varsa düzeltilmesi de mümkün olmuştur. İşlemlerdeki bütün bu basamaklar Anayasa ve kanunlar ile garantiye alınmıştı.
Cumhurbaşkanlığı Düzeni kurulduktan sonra, Devlet, beş yıllık planlar yapmayı bırakmış, bütün yatırımlar için maalesef sınırlı sayıdaki birkaç kişinin ve nihayetinde Sayın Cumhurbaşkanının düşünceleri doğrultusunda kararlar vermeye başlamış, Ülkenin yetişmiş ehil insanlarının ortak aklı ortadan kaldırılmış, TBMM tamamen devre dışı bırakılmıştır.
Sonuçta, Üç kez temeli atılan ama her nedense bir türlü bitirilemeyen Nükleer Santral yapımı, izini bile göremediğimiz yerli uçak gemi yapımları, motoru yabancı yerli helikopter projeleri, yıllardır yapılamayan yerli otomobil projesi, yolcusu olmayan havalimanı yapımları, gelecek 15-20 yıl torunlarımızın da ödeyeceği, yap-işlet-devret köprüleri, özelleştirme adı altında yok pahasına satılan 171 Devlet kurumu, hesapsız çoğaltılan üniversiteler ve milyonlarca üniversiteli işsiz, satılamayan iki milyon TOKİ binası, hesapsız tarım ve hayvan ithalatları, çökertilen küçük esnaf ve köylülerimiz, parasını verip teslim alamadığımız F35 uçakları, parasını verip, teslim aldığımız ama kullanamadığımız S400 Füze savunma sistemleri başta olmak üzere günlük karar verilen yüzlerce proje DPT’siz geçen yılların hazin sonuçlarından bazılarıdır. Sonuçta, Ülke “Dış Ülkelere Borç vesayeti” altına sokulmuştur.
Ülkemizdeki yatırımların, bu yatırımların Hazinede mevcut bütçe gözetilerek önceliklerinin belirlenmesinin önemi çok belirgin olarak gözükmektedir. DPT, hızlı karar mekanizmalarındaki bilinen eksik ve kusurları da ortadan kaldırılarak, güçlendirilmiş bir şekilde yeniden kurulmalıdır. Bu yapılmadığı takdirde, Ülkemizin, çok yakın gelecekte, günlük kararlarla Ülkenin yönetildiği MUZ Cumhuriyetlerine dönmesi kaçınılmaz olacaktır.
Prof. Dr. Doğan Aydal
Genel Başkan Yardımcısı | AR - GE Başkanı