GENEL BAŞKAN YARDIMCIMIZ PROF. DR. DOĞAN AYDAL'IN AÇIKLAMASI

 “SU BAKANLIĞI” ACİLEN KURULMALI VE “SU KANUNU” TBMM’DE YASALAŞMALIDIR.”

  

Yağışların en fazla olması gerektiği kış aylarında Ülkemize düşen yağışın çok azaldığı bilinmektedir. Barajlardaki su seviyelerinin çok düşmüş olduğu da günlük TV haberleri arasındadır.

Küresel ısınma birçok ülkede de kendisini farklı şekillerde zaten göstermektedir. Nitekim uluslararası yapılan birçok iklim çalışmasında Küresel bir ısınmanın olduğu, farklı uluslararası kurumlarca yapılan sayısal verilerle, grafiklerde de gösterilmektedir (Şekil 1,2). Ancak su ile ilgili her problemi de “Küresel Isınma”nın sırtına yüklersek kolaycılığa kaçmış oluruz.  

 

Koca Türkiye! İnanılır gibi değildir ama bir “Su Kanunu”muz yoktur. Sularımızın bazı meseleleri ile Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, diğer bazı meseleleri ile de Çevre ve Orman Bakanlığı ilgilenir. İller Bankası da mutlak ilgilenecek bir şeyler bulur. Bazı sorumluluklar da Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı’nın payına düşer. Başka diğer konuları ile de Büyükşehir Belediyeleri ilgilenir. Daha başka problemleri ile de, şehir, ilçe, belde belediyeleri de ilgilenecek bir şeyler bulur. Peki, bu kadar çok ilgili kurumun yetkili olduğu bir Ülkede problemler kolayca çözülebilir mi? Tabii ki hayır! Herhangi bir iş ile ilgili tek bir kurumun bağımsız olarak iş yapabilmesi mümkün müdür? Hayır! Çünkü birçok alanda sorumluluk örtüşmesi, hatta zaman zaman da yetki boşluğu yaşanmaktadır. Böyle bir ortamda çatışmanın çıkmaması, işlerin uzamaması mümkün müdür? Bu kadar karışanın olduğu yerde hizmetler hızlı yürür mü? Hayır! Esas problem ise bütün sorumlulukları ve yetki alanlarını belirleyen bir “Su Kanunu”nun olmamasıdır. Evet, böyle bir “Su kanunu”muz yoktur.

TUİK verilerinde 61 ilimizde, kişi başı ortalama su kullanımının çok düştüğü belirgin olarak görülmektedir.  Kontrolsüzce kullanılan anormal sayıdaki dalgıç pompalar sebebiyle, ülkemizdeki yeraltı su seviyesinin de 53 ilimizde çok düştüğü belirlenmiştir.  Göllerin önemli ölçüde alan kaybettiği, kuruduğu, sazlıkların kuruduğu, Fırat, Dicle, Aras gibi “Sınıraşan sular”dan, teamüllerden fazla miktarda suların dış ülkelere kontrolsüzce aktığı bilinmektedir. Ülkemizdeki bu gerçekler göz önüne alınarak öncelikli olarak bir “Su Bakanlığı” kurulup bütün yetkilerin tek elde toplanması mecburiyeti vardır.

Kurulacak Su Bakanlığının öncelikli görevlerinden ilk ikisi, detayları Yeniden Refah Partimizin “Milli Kaynak Paketleri 1” kitabında açıklanan “Birleşik Barajlar Projesi” ve “Damla Sulama Sistemleri” projelerinin acilen bütün ülke sathında hayata geçirilmesi olmalıdır.

 

Prof. Dr. Doğan AYDAL

Genel Başkan Yardımcısı | AR - GE Başkanı

 

 

Yayın Tarihi: 1 Ocak 2021 | Yayın Saati: 14:29:41