GENEL BAŞKAN YARDIMCIMIZ PROF. DR. DOĞAN AYDAL'IN AÇIKLAMASI

Değiştirilen Maden Kanunu Madenciliğimize Çözüm Olabilir mi?

Maden Kanununun birçok maddesinde değişiklik yapan Hükümet, bu yeni kanunun gerekçesini yazarken ilk paragrafta “Bilindiği üzere, 3213 sayılı Maden Kanununda 5995 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikler 26/06/2010 tarih ve 27621 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Daha sonra çıkarılan çok sayıda torba kanunlar ile 3213 sayılı Maden Kanununda çeşitli maddeleri değiştirilmiş ancak özellikle idari para cezalarının yüksek oranlarda olması nedeniyle ruhsat sahiplerince ödenebilir olmaktan çıkmıştır.” şeklinde bir cümle yazarak kanun teklifini hazırlamış ve değişiklikler, Kasım ayı sonunda, bir torba kanun içinde TBMM’de kabul edilmiştir. Yani Hükümetimiz geçmişte, torba kanunlar ile 3213 sayılı esas Kanunda yaptıkları değişikliklerin Madenciliğimizi felç ettiğinin farkına maalesef yeni varmıştır.

1985  yılında Kanunlaşan 3213 sayılı maden kanunu mevcut Hükümet döneminde birçok değişikliğe uğramıştır. Neredeyse her maddesine “Değişik şu fıkra” denilerek yeni bir fıkra eklenmiş, Kanun, delik deşik olmuş, tanımlanamaz, yorumlanamaz hale gelmiştir.

Özellikle 2015 yılında eklenen ve maden sahiplerinin yaptığı küçük, büyük her hatada büyük cezalar vermeyi marifet sayan maddeler, Madenciliğimizi maalesef tükenme noktasına doğru sürüklemiştir. 2015 yılında kabul edilen Kanunla ilgili “Yönetmelik” ise kanunun kabulünde 17 ay sonra yayımlanmıştır. Bu gecikme de, birçok madencide geri dönülemez zararlar oluşturmuştur.

2008 yılı sonunda 45.900 olan ruhsat sayısı, insanlarımızın madenciliği terk etmesi sebebiyle 2019 yılı sonunda, üçte birine, 15.731 ruhsat sayısına düşmüştür.

Ruhsat sayıları bu kadar azalırken, tahakkuk eden Devlet hakkı sürekli arttırılmış madenci canından bezdirilmiştir.

Madenciliğimizin Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’daki payı %1,12’den, 2015 yılında yapılan kanun değişiklerinden sonra % 0,82 seviyelerine kadar düşmüştür.

Yaklaşık beş milyar dolar olan ihracatımız 3,5 milyar dolar seviyelerine kadar düşmüştür.

2013 yılında Madencilik sektöründe çalışan insan sayısı 133656 iken bu rakam 2018 yılı sonunda 8670 kişi azalarak 124.986 sayısına düşmüştür. 2016 sonu-2018  aralığının Enerji ve Tabii Kaynaklar eski Bakanı Berat Albayrak dönemi olması da ayrıca manidardır. 2020 yılına ait rakamlar açıklandığında bu rakamın çok daha düşeceği anlaşılmaktadır.

Her yıl yapılan ruhsat müracaatlarında da önemli düşüşler vardır. 2013 yılında 5577 ruhsat müracaatı bulunurken 2016 sonunda müracaat sayısı 999 ‘a kadar düşmüştür. Bütün teşviklere rağmen bu rakam 2019 yılında 1202’dir.

Kanunda neredeyse her maddeye birkaç değişiklik getiren Hükümet, bu değişiklikleri 24.11.2020 tarihinde TBMM’de onaylamıştır. Anlaşıldığı kadarıyla, büyük engeller oluşturan 2., 3., 6., 9., 10. 12.,17.,24., 29., 30., 31., 35., maddelerinde değişiklik yapılmıştır. 

Ümit ederim bu değişiklikler madencilerin lehine olarak gelişir ve madenciliğimiz tümden yok olmaktan kurtulur. Ancak, “Milli kaynaklar Paketi 1” kitabında açıkladığımız “Maden alım Merkezleri” kurulmadığı sürece, bu değişikliklerin de çok fazla fayda getirmeyeceği görülecektir.

Bilvesile Madencilik gününü kutlar, kazasız belasız bir yıl temenni ederiz.

 

Prof. Dr. Doğan AYDAL

Genel Başkan Yardımcısı | Ar – Ge Başkanı

 

 

Yayın Tarihi: 7 Aralık 2020 | Yayın Saati: 11:47:08