GENEL BAŞKAN YARDIMCIMIZ PROF. DR. DOĞAN AYDAL'IN AÇIKLAMASI

KORONA VİRÜS GÖLGESİNDE EĞİTİM ZORLUKLARI VE ŞANSSIZ 2020 ÜNİVERSİTE MEZUNLARI

Korona virüsün her konuda olduğu gibi eğitimimizi de önemli ölçüde etkilediği bilinmektedir. Her seviyedeki öğrencinin 2020 yılı ikinci dönemi ile ilgili belli kayıpları oluşmuştur. Ancak en çok zarar görecek olanlar Üniversitelerin son sene ve son döneminde okuyanlar olacaktır.

Temel Eğitim Kusurları

 Öğrenci Üniversiteye gelinceye kadar onbir yıl yabancı dil okumuş olmasına rağmen Üniversitede yabancı dil dersleri tekrar verilir. Ana dilimiz Türkçedir ama öğrenci tam öğrenmemiştir diye Türkçe, Tarih derslerini tekraren veririz. Bunlar da yetmez, mesleğinde çok kullanmayacak olan bölümler de dâhil olmak üzere, Fizik, Kimya, Matematik derslerini de yeniden pekiştirerek veririz. Bu gayretlere rağmen öğrencilerin İngilizceyi, Türkçeyi, Tarihi ve diğer tekrarlanan dersleri hakkıyla öğrenmediklerini hepimiz biliyoruz. Bunlara ek olarak “Bologna Süreci”ne uyum şartları adı altında, seçmeli spor, müzik, sanat ve benzeri birçok seçmeli ders verilir. Öğrencilere kendi konuları ile ilgili olarak verilen derslerin sayısı ilk iki yıl içinde üç veya dört dersi geçmez.

Dört yıllık bir Üniversitede( Hazırlık sınıfı yoksa) öğrencilerin mesleki derslere girişi ancak 3. Ve 4. Yıldır. Bitirme ödevleri, Laboratuvar, saha-tarla çalışmaları, ameliyat, proje ve benzeri çalışmalar ise genellikle 4. Yıla kalmaktadır. Bu bakımdan bu sene 4. Sınıfta olan öğrenciler çok şanssız bir döneme denk gelmişlerdir.

Uzaktan Eğitim Sistemi Her Üniversite’de yeterli değildir.

Yüksek Öğretim Kurumu, Korona ile ilgili her türlü tedbirin alınması ve İnternet üzerinden derslerin yapılabilmesi için Üniversitelere yazı yazmışsa da, bütün Üniversiteler böyle bir eğitime hemen başlayamamışlardır. Anında İnternette eğitime başlayan ve derslerin saatinde verildiği, öğrenci ile karşılıklı konuşmaların yapılabildiği Üniversitelerin sayısı ise bir elin parmaklarını geçmemektedir. Mensubu bulunduğun Ankara Üniversitesi de bu kurumlardan biridir. Ancak son derece mükemmel hazırlanan sistemde bile, anında dinleme mecburiyeti bulunmadığından öğrenci katılımı hiçbir zaman yüzde 25 seviyelerini geçmemiştir. Dersler için ayrılan internet saatleri 30 dakika ile sınırlandırılmıştır. Dolayısıyla iki saat ders, iki saat laboratuvar olan dersler bile 30-40 dakika ile sınırlandırılmıştır. Sınavlar ödev şeklinde verilmek mecburiyetinde kalındığından öğrenciyi hakkıyla tartmak mümkün değildir. Sınav sorularının belli bir saat verilerek internette yapılması da kopya çekme olaylarını maalesef engelleyemeyecek, öğrenci kes-yapıştır ile soruları cevaplamış olacaktır. Bu durum,  kaliteli Uzaktan eğitim veren Üniversiteler için bile böyledir ve sayıları çok değildir. Türkiye’nin geriye kalan Üniversitelerindeki durumun daha vahim olduğunu soruşturma yaptığım on farklı üniversitedeki meslektaşlarım da teyit etmişlerdir. Bu Üniversitelerdeki Öğretim üyeleri, video veya Ders malzemesini internete yüklemekte, öğrenci ne anlarsa o kadar anlamaktadır. Sınavlar ödev ile geçiştirilmektedir.

Uzaktan Eğitimde Dersler sadece teorik yapılabilmektedir

Yüksek Öğretim Kurumlarımızda, maalesef, en önemli dersler ve uygulamalar son sene verilme mecburiyetindedir. Zira ilk iki yıl, 1982 İhtilali sonrası oluşturulan YÖK kanunu sebebiyle belli düzenlemelerin baskısı altındadır. Daha sonra birçok değişikliğe uğramış olsa da bu kanunun çok eksiği hala vardır.

Uzaktan eğitim sosyal bilimlerde çok başarılı olabilse de, Fen ve Sağlık bilimlerinde kesinlikle yetersiz kalmıştır. Sağlık Bilimlerinde hiçbir doktor, diş hekimi adayı internler ameliyat eğitimi alamamış, farklı klinik hastalarıyla muhatap olamamış, eczacı, hemşire, sağlık memuru adayları laboratuvar ve/ veya dersleri tamamen video, Power Point vb.sunumlar şeklinde izlemişlerdir. Madenciler, jeoloji mühendisleri dağlara yeterince gidememiş, harita yapımları dahi videolar ile anlatılmıştır. Kimyacılar, eczacılar ve laboratuvar kullanmaya mahkum her hangi bir ders maalesef verilememiştir.

2020 Mezunları İş bulmada sıkıntı yaşayacaklardır

Kim aksini söylerse söylesin, özellikle, Tıp, mühendislik gibi dallarda 2020 mezunlarına hep şüpheyle bakılacaktır. İş bulmanın gittikçe zorlaştığı Ülkemiz de, 2020 mezunları ayrı bir zorluk yaşayacaklardır.

Bu problemi hafifletici önlemler alınabilir

2020 mezunlarına, bir sonraki seneden başlamak kaydıyla, arzu ettikleri takdirde ameliyat, saha, laboratuvar ve uygulaması olan her alanda derslere katılmaları sağlanarak ayrıca sertifika verilebilir. Dolayısıyla bu mezunlarımız hem daha donanımlı hale getirilmiş olur, hem de kusurlu mezun gibi gözükmekten kurtulurlar.

 

Prof. Dr. Doğan AYDAL

Genel Başkan Yardımcısı

Ar-GE Başkanı

 

Yayın Tarihi: 18 Mayıs 2020 | Yayın Saati: 12:06:15