GENEL BAŞKAN YARDIMCIMIZ MAHMUD ALTUNSOY'UN AÇIKLAMASI

DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI ÜZERİNDEN KUR’AN HAKİKATLERİ VE İSLAM
ESASLARININ LİNÇ EDİLMEK ÜZERE HEDEF ALINMASI
 
Koronavirüs pandemisi kapsamında alınan tedbirler dolayısıyla kalabalık bir şekilde bir
araya gelmenin virüsün bulaşıcılığı ve ölümcül tehlikesi nedeniyle önemli riskler taşıması
dolayısıyla camiilerde vakit namazlarının cemaatle namaz kılınmamasına, cuma namazlarının
kılınmamasına karar verilmişti. Bunun üzerine asırlardır cuma namazının kılındığı aziz
topraklarımızda bu bağımsızlık nişanesi ibadetin temsili de olsa sürdürülmesi adına az sayıda
cemaatle cuma namazının belirlenen camiide kılınması söz konusu olmuştur.
24.04.2020 tarihinde Hacıbayram-ı Veli Camii’nde kılınan cuma namazında Diyanet
İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın irat ettiği hutbe, bazı kesimlerce hedef alınmış ve sapkın
zihinlerce saptırılmak hedeflenmiştir.
İslam’ın insana ve insanlığa verdiği kıymet nedeniyle beden ve ruh sağlığına zarar verici
her türlü şeyi men etmiş ve kıymet verdiği ve “Yaratılmışların en şereflisi” olarak nitelediği
insanı korumaya önem vermiştir. Bahsi geçen hutbede de insan bedenini tahrip edici, sağlığa
zarar verici türlü hususlarla birlikte zina, Lûtilik ve eşcinsellikten bahsedilmiştir. “Ey insanlar!
İslam zinayı en büyük haramlardan kabul ediyor. Lûtiliği, Eşcinselliği lanetliyor.” cümlelerinin
bazı siyasi kesimler, sivil toplum kuruluşları, meslek odaları ve barolarca hedef alınması sığ
anlama kapasitesini, toplumuna bigane kalmayı, zihinlerinin hala İslam düşmanlığı saplantısıyla
işlediğini yeniden ortaya koymuştur.
İslam dinin barışçı ve esenlik vaadeden, toplumsal ve evrensel barışı öğütleyen
esaslarından bihaber biçimde niyetinden saptırılan bu hutbe içeriği ile Diyanet İşleri Başkanı
özelinde İslam dini hedef alınmaktadır. Söz konusu hutbe içeriği, uzun zamandır ulusal medya,
sosyal medya ve internet yayın platformlarında normalleştirilerek yaygınlaştırılması amaçlanan
cinsel bozuklukların artık haddinden fazla bir şekilde topluma sunuluyor olması nedeniyle bir
zorunluluk olarak ortaya çıkmıştır. Hatta geç kalındığı dahi tartışılabilir. Diziler, filmler, sosyal
medya yayınları, fenomen olarak adlandırılan ahlak teröristleri ve daha nice unsur ile hedef
alınan toplumsal yapı ve genel ahlakın korunması milli ve manevi değerlerin nesillere
aktarılması ve yaşatılması bakımından büyük önem taşımaktadır. Fikir hürriyeti, düşüncenin
bağımsızlığı konularında her türlü sembolik çığırtkanlıkta ön safta yer alan başta barolar olmak
üzere çeşitli düşünce kuruluşları, siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşlarının ortaçağ batısının
garabetiyle bir anda tek avaz olarak ortaya çıkması tarafımızca kınanmıştır.
Cinsel bozuklukların fizyolojik ya da psikolojik rahatsızlık olarak ortaya çıktığı bireylerin
kınanması ya da esenlik, barış ve hoşgörü dini olan İslam nazarında lanetlenmesi söz konusu
değildir. Hutbede geçen metinde de bahsedildiği üzere fail olan bireylerin değil fiil olan Lûtilik
ve Eşcinsellik ile zina eylemleri lanetlenmektedir. Tevbe kapısının yaşam boyunca açık
bırakıldığı İslam dininde hiçbir bireyin lanetlenmesi söz konusu olmayacaktır. Genel sağlığa,
genel ahlaka, kamu yararı ve toplumsal yapıya, bireyin beden ve ruh sağlığına zarar veren
eylemler lanetlenmiştir.
Diyanet İşleri Başkanı özelinde İslam’a saldırmak için sivri dişlerini gösteren bu cenahın
İslam’ın esaslarına gönüllerini ve kulaklarını kapatmaları anlaşılabilir bir cehalettir ancak bir
kısmı hukukçu olan bu zevatın okuduğu metni de anlayamaması acınası bir durumdur.
İşin özeti Malcolm X’in şu sözlerinde yer bulmuştur. “İslama sövmekten başka fikri
olmayanlar; fikrin değil, İslam’a sövmenin hürriyetini istiyor.”
Bu vesile ile İslami hakikatin yanında, her türlü nefret söyleminin karşısında yer
aldığımızı bir kez daha dile getirerek Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali ERBAŞ’ı hedef alan
eylem ve söylemleri kınıyoruz.
Yayın Tarihi: 28 Nisan 2020 | Yayın Saati: 01:32:28