Garibanların âhı inletiyor arşı!

Garibanların âh'ı inletiyor arşı!

 

 

Bugün ülkemiz nüfusunun üçte ikisi fakirlik sınırının altında, yarısı açlık sınırının altında yaşamaktadır. Yani nüfusumuzun en az yarısı vücudun mutlak ihtiyaç duyduğu, hayatını idame ettirmesi için zorunlu olan gıdaları, elementleri, proteini ve vitaminleri alamamaktadırlar. 

 

Bu olumsuz ekonomik ortamdan en fazla çocuklar etkilenmektedir. Çocuklar savaşlardan, tabii afetlerden, kötü ekonomik koşullardan çok kolay ve en fazla etkilenen gruptur. Çocuklar 3 yaşına kadar beyin gelişmelerini, 21 yaşına kadar da bedensel gelişmelerini tamamlarlar. Bu süreler içerisinde yetersiz beslenen bireylerin ya zekâ, beyin ve beden gelişmesi geri kalacak veya vücut dirençleri düşük olduğundan en basit bir hastalıktan hayatlarını kaybedeceklerdir. Açlıktan ölen çocuklarla daha sık karşılaşacağız. Veya beyin ve beden kapasitesi yetersiz bireyler olacaklar ve ilerde korunmaya muhtaç insanlara dönüşeceklerdir. Ayrıca fakirlik toplumların sosyal dokusunu da tahrip etmekte olup, boşanmaları, intiharları, inançsızlığı, eğitimsizliği, fuhuşatı da arttırmaktadır. Sosyal doku ve aile yapısı kısa süre içinde paramparça olmaktadır. Allah korusun ülkenin bütünlüğünü ve geleceğini de tehdit etmektedir.

 

Bu sonuçları ortadan kaldırmak için, uygulanmakta olan acımasız kapitalist anlayışlı, borçlanma ve faize, aşırı derecede israfa ve gösterişe dayalı ekonomik politikalardan vazgeçip, sosyal dokumuzu güçlendirecek ekonomik anlayışa, tez elden dönmek elzemdir. Fakirlik bu kadar yoğun yaşanırken Sayın Cumhurbaşkanı’nın Katar’a iki ecnebi devletin maçına gitmesini, gerçekten yadırgıyorum. Acaba bu seyahat için ne kadar para harcandı? Bu harcanan parayla kaç garibanın ihtiyacı karşılanırdı merak ediyorum.

 

Ayrıca ülkemizde uyuşturucu kullanımı çocuklarımızı ciddi manada tehdit etmekte olup, çok sayıda evladımız maalesef uyuşturucunun esiri olmuştur. Bunun ortaya çıkaracağı sonuçların da çok vahim olacağını herkes takdir eder sanırım. Uyuşturucu ile çok şiddetli mücadele etmek gerekir. Torbacıları göz altına almakla sorun çözülemez. Uyuşturucu baronları ve adresleri devlet tarafından biliniyor. Uyuşturucu problemi çözülmek isteniyorsa baronlar tutuklanarak ve cezaları arttırılarak çözülür.  Uyuşturucuya alışan gençlerimiz de hiçbir masraftan kaçınmadan tedavi edilmeli ve bir meslek sahibi olmaları sağlanmalıdır. Aksi takdirde toplumun güvenlik sorunu da çözülemez.

 

 

Prof. Dr. Sacit Günbey 

Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Vekili

Yayın Tarihi: 24 Aralık 2022 | Yayın Saati: 16:37:18