
DEVLET İÇİNDE DEVLET YETKİLERİ ACİLEN KALDIRILMALI
Dünya SaÄŸlık Örgütü'nün 2013 yılında Türkiye'de yapılan 63'üncü Avrupa toplantısında, "İnsani ve SaÄŸlık Acil Durumlarına Hazırlıklılık" alanında faaliyet gösterecek bir ofisin İstanbul'da kurulması kararlaÅŸtırıldı. DSÖ Ä°stanbul Ofisi’nin açılmasına iliÅŸkin AnlaÅŸma, 2 Mayıs 2017'de Ankara'da imzalandı.
İki yıl sonra, 18 Mayıs 2019'da CumhurbaÅŸkanı Tayyip ErdoÄŸan tarafından onaylanmak üzere TBMM'ye sunuldu. 21 AÄŸustos 2020'de onaylandı ve Resmî Gazete'de yayınlandı. DSÖ Ä°stanbul Ofisi, 10 Eylül 2020'de Mecidiyeköy'de açıldı.
AnlaÅŸmanın 3'üncü maddesinin birinci fıkrasında; ofisin, tamamen DSÖ Anayasası ve kurallarına göre çalışacağı belirtilmektedir.
5'inci maddede; "Hükümet, DSÖ kontrolünde olacak İstanbul Ofisi mahallinin dokunulmazlığını kabul eder" ifadesi kullanılmaktadır.
Aynı maddenin ikinci fıkrasında, "İdari, adli, askeri veya polis olmak üzere hiçbir Hükümet memuru veya Türkiye içinde kamu yetkisi kullanan diÄŸer ÅŸahıs, DSÖ Avrupa Direktörü veya İstanbul Ofisi baÅŸkanının onayı dışında İstanbul Ofisi mahalline girmeyecektir." denilmektedir.
7'nci maddenin fıkralarında, "DSÖ mülkleri ve varlıkları her nerede bulunursa bulunsun her türlü yasal iÅŸlemden muaftır, her türlü idari ve adli iÅŸlemden muaftır. İstanbul Ofisi'nin arÅŸivi ve belgeleri bulunduÄŸu yerde dokunulmaz olacaktır. İstanbul Ofisi, ithal veya ihraç edilen eÅŸyalar veya her türlü yayınlarda vergiden muaftır." hükümleri bulunmaktadır.
9'uncu maddede, ofis görevlilerine diplomatik misyonlara tanınan ayrıcalıklar ve diplomatik kurye ve torbalara verilen imtiyaz ve muafiyetler de tanınmaktadır.
10'uncu maddede, İstanbul Ofisi görevlilerinin dokunulmazlıklarının görevleri bittikten sonra da devam edeceÄŸi belirtilmektedir.
13'üncü maddede, İstanbul Ofisi'nin alanı, binası ve donatılmasından kırtasiye masrafına kadar her türlü ihtiyacından hükümetin sorumlu olacağı belirtilmektedir.
Bu maddeler adeta devlet içinde devlet kurmaya ve ulusal egemenliÄŸimizi devretmeye yönelik maddelerdir. Tüm bu yetkilerle Dünya SaÄŸlık Örgütü (DSÖ) İstanbul Ofisi, Türkiye devleti içinde bir devlet haline gelmiÅŸtir. Bu adım aynı zamanda dış mihrakların uzun zamandır hedefledikleri, tek bir merkezden yönetilen “Tek Dünya Devleti” yolunda atılmış önemli bir adımdır.
Bağışçıları çoÄŸunlukla önde gelen Siyonist vakıf ve kuruluÅŸlar olan ve bu bağışçıların aldığı kararlarda etkili olduÄŸu DSÖ’ne ülkemizde bu olaÄŸanüstü imtiyazların saÄŸlanması kabul edilebilecek bir durum deÄŸildir.
Yeniden Refah Partisi iktidarında ‘DSÖ Ä°stanbul Ofisi’ anlaÅŸması dahil, DSÖ ile ilgili tüm diÄŸer anlaÅŸmaları gözden geçireceÄŸimizi, uygun görmediklerimizi fesh edeceÄŸimizi ve suç teÅŸkil eden durumlar hakkında adalet mekanizmasını iÅŸleteceÄŸimizi buradan ilan ediyoruz.
Åžimdi de, Dünya SaÄŸlık Örgütü’nün (DSÖ) Genel Kurulu 22-28 Mayıs tarihleri arasında, Cenevre’deki BirleÅŸmiÅŸ Milletler merkezinde toplanıyor.
DSÖ’ye üye 196 ülkenin delegeleri, Uluslararası SaÄŸlık TüzüÄŸü (UST)’nin çeÅŸitli maddelerinde yapılacak deÄŸiÅŸiklikleri oylayacaklar.
DeÄŸiÅŸikliklerin genel kurulda kabul edilmesiyle, DSÖ’nün yetkileri orantısız bir ÅŸekilde arttırılacak ve saÄŸlıkla ilgili gelecekteki “acil durumlar” ile “salgınlar” süresince, uluslar üstü tek yetkili kurum olarak, hangi saÄŸlık önlemlerinin ülkelerde uygulanacağına doÄŸrudan doÄŸruya DSÖ karar verecek. Böylelikle ulus devletlerin egemenliÄŸi halk saÄŸlığı alanında kaldırılmış olacak.
Tüzükteki deÄŸiÅŸikliklerin kabul edilmesi halinde, DSÖ salgın riski olduÄŸunu her ilan ettiÄŸinde, halk saÄŸlığına yönelik olarak küresel boyutta ülkelerin hepsine birden aynı anda ya da istediÄŸi ülkelere teker teker müdahalede bulunabilecek.
DSÖ’ye verilen bu yeni yetkilerle, DSÖ ülkelere kendi belirlediÄŸi önlemleri uygulama zorunluluÄŸu getirmektedir. Ülkeler bu önlemleri uygulamazlarsa ekonomik cezalarla karşı karşıya kalacaklar.
Uzun lafın kısası, eÄŸer tüzük deÄŸiÅŸiklikleri kabul görürse, tüm ülkeler halk saÄŸlığı konusunda ulusal egemenliklerini kaybedecekler, bu konuda tek karar mercii de DSÖ olacak.
Bu noktada Cenevre’deki DSÖ Genel Kurulu’nda saÄŸlık alanında ulusal egemenliÄŸimizi kaybetmemize yol açacak maddelere asla kabul oyu verilmemesi için ve DSÖ Ä°stanbul Ofisi’ne verilen “devlet içinde devlet” yetkilerinin bir an önce ortadan kaldırılması için Hükümeti uyarıyoruz.
Dr. Fatih Erbakan
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı