DEĞERLİ DOKTOR KARDEŞLERİM, MAHSUN OLMAYIN

DEĞERLİ DOKTOR KARDEŞLERİM, MAHSUN OLMAYIN

 

Son bir hafta içinde iç siyasette önemli gelişmeler oldu. Ukrayna savaşı ve Hükümetimizin yaptığı çok başarılı(!) diplomatik çalışmalardan dolayı bu önemli konular yeterince konuşulamadı. Bugün bunlardan önemli gördüğümüz bir hususu değerlendirmek istiyoruz.

 

Cumhurbaşkanı’nın hekimlerle ilgili yaptığı aşağılayıcı ve tahkir edici konuşmaya değinmek isiyoruz. 28 Şubat’nın faşist uygulamalarının olduğu dönemde, zamanın Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel başörtüsü ile üniversitelere alınmayan kız çocuklarına,”Suudi Arabistan’a gitsinler’ diye yolu gösterdi. Bu defolun talimatı milleti çok incitti, milletin çoğu Demirel’i gönlünden silip attı. 

 

Doktorlar çok çetin bir eğitimden sonra, ancak 30 yaşında eğitimlerini tamamlayabiliyorlar. Tıp eğitimini yaparken okudukları kitapları, üst üste koyduğunuzda uzun boylu bir insanın boyundan daha yüksek olur.

 

Devlet, Tıp Fakültesinde okuyan öğrencilerine, diğer fakültelerde okuyan öğrencilerden farklı bir avantaj sağlamadığı halde, ülkenin en ücra yerlerine gidip mecburi hizmet yapıyorlar. 365 gün 24 saat fedekârca çalışıyorlar. Gerektiğinde acil bir durumda kendi damarından kan alıp, hastasına verebiliyorlar. Hastaları vefat ettiğinde, hasta sahipleri kadar müteessir olmalarına rağmen, hasta yakınları tarafından öldüresiye dövülüyorlar. Çok riskli hastalar ameliyat edildiğinde, hasta hayatını kaybederse, hasta yakınları “niye hastamızı kurtarmadın” diye hemen doktoru muhakemelere çekiyorlar. Doktorlara kendini mecburi sigorta yaptıracaksın deniliyor (maalesef siğorta şirketlerinin tamamı yabancıların elinde olduğundan ödenen paralar da yurtdışına gidiyor).

 

Uzman bir doktor ortalama 8-9 bin lira maaş alırken, doktorlar açgözlü olarak tanıtılıp, toplumda doktorlara yönelik yanlış bir algı oluşturuluyor. Kamuda hiç bir niteliği olmayan, ülkenin kalkınmasına en küçük bir katkısı olmayan bir çok kesim, ya 2-3 maaş alıyor veya 50 bin liradan fazla maaş alıyor.

 

Sağolsun Sağlık Bakanımız da 3 yıldır, defalarca koronaya, yakalanan, bir çoğu vefat eden, can siperâne çalışan doktorlarımıza, ağzını açıpta sahip çıkmamıştır. Bir doktor olarak meslektaşlarıma, mahsun olmayın, yaptıklarınızın karşılığını Cenab-ı Allah katiyen zayi etmeyecektir karşılığını mutlaka verecektir ve Yeniden Refah iktidarında tüm talepleriniz karşılanacaktır diyorum.

 

Tıp bayramınızı yürekten kutluyorum. Hepinize ailelerinizle birlikte sağlıklı ve mutlu bir hayat diliyorum.

 

 

 

Prof. Dr. Sacit GÜNBEY

Genel Yardımcısı Yardımcısı | 54.Hükûmet Devlet Bakanı

Yayın Tarihi: 13 Mart 2022 | Yayın Saati: 19:59:39