Bartholomeos'un Trabzon'un Fethinin Yıldönümünde Sümela Manastırında Ayin Yapma İsteği

Trabzon’un fethinin 562. yıldönümüne denk gelen 15 Ağustos 2023 tarihinde Lozan Anlaşması’na göre kendisine hiçbir özel statü verilmeyen ve Beyoğlu Kaymakamlığı’na bağlı Fener Rum Kilisesi Başrahibi unvanından başka bir sıfatı bulunmayan Bartholomeos’un, tüm Dünya Rumlarını temsilen sözde Ekümenik-Patrik (Dünya Patrikliği) olarak hareket etmesi Lozan Anlaşması’nın III. Bölümünde yer alan ‘Azınlıkların Korunması’ ile ilgili maddeler gereği fiili ihlal ortaya koymaktadır.

Söz konusu Lozan Anlaşması’nın 37’den 48’e kadar olan maddelerinde belirtilen ve temel yasalar [Les Lois fondamentales] olarak öngörülen ve hiçbir yasa, hiçbir yönetmelik ve hiçbir resmi işlemin bu hükümlerle çelişkili ya da onlara aykırı olmamasını ve hiçbir yasanın, hiçbir yönetmeliğin ve hiçbir resmi işlemin söz konusu hükümlere üstün sayılmamasını karşılıklı olarak yükümlü kılan maddelerle çelişki oluşturmaktadır.

Öncelikli olarak, Lozan Antlaşmasının üçüncü bölümünde yer alan ilgili 40, 42 ve 45. maddelerinde ifadesini bulan şekliyle Fener Rum Ortodoks Kilisesi’ne hiçbir şekilde özel statü, hak ve yetki verilmemiş olup, ismen de söz konusu Lozan Antlaşmasının hiçbir maddesinde zikredilmemiştir.

Lozan Anlaşması gereği; Rum Patrikhanesi’nin kaza-i idari şahsiyet ve imtiyazları lağvedilmiş olup Fener Rum Kilisesi'nin yetkileri söz konusu anlaşmayla belirlenmiş ve sadece ‘başrahip’ unvanının kullanabilmesi T.C. Adalet Bakanlığı tarafından tescil edilmiştir. Buna rağmen hala ısrarla EKÜMENİK sıfatının kullanılmaya çalışılması her türlü izahtan varestedir.

Böylece söz konusu sözde Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi Patriği I. Bartholomeos’un, Doğu Rum Ortodoks Kilisesi’nin ortaya koyduğu ‘eşitler arasında birinci’ (primus inter pares) değerlendirmesiyle ‘Ekümenik Patrik’ ve Fener Rum Patrikhanesinin de, Ekümeniklik Merkezi’ olarak dünyadaki Ortodoks mezhebi mensuplarının bir dini kurumu olarak görülmesi başta Lozan Antlaşması olmak üzere, Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına aykırı bir uygulamadır.

Lozan Antlaşması, Türkiye'deki azınlıklarla ilgili din, mezhep ve inanç hürriyetlerinden söz ederken bu hürriyetlerin kullanılmasını kamu düzeni şartına bağlamıştır. Madde 45’te de belirtildiği üzere; “Türkiye’nin Müslüman olmayan azınlıkları için tanınan haklar, Yunanistan tarafından da kendi topraklarında bulunan Müslüman azınlığa tanınmıştır.”

Bu nedenle Bartholomeos'un Ekümenik (Dünya Patrikliği) ile ilgili unvanının arka planını iyi okumak gerekir: İstanbul’un orta göbeğinde Ecumenopolis, Doğu Karadeniz’de de Rum Pontus iddiaları ayyuka çıkmışken, Bartholomeos’un Maçka’daki Altındere Vadisi’nde yer alan Sümela’da Trabzon’un fetih günü olan 15 Ağustos’ta ayin yapılacak olması bir tesadüf değildir.

Bu arada Hindistan Başbakanı Narendra Mondi’nin de ömür boyu üyesi olduğu Hindu üstünlüğünü (Hindutva) savunan paramiliter RSS (Rashtriya Swayamsevak Sangh)’ın dayatmaları sonucu Hindistan Parlamentosu, Cammu Keşmir'e özel statü veren ve plebisit dahil bağımsız politika oluşturma hakkını sağlayan Hindistan Anayasası’nın 370. Maddesini,05 Ağustos 2019 tarihinde ilga yoluna giderek Keşmirli Müslümanların 1949 yılından itibaren süregelen haklarına büyük darbe indirmiş oldu.

Hindistan Başbakanı Mondi, Başbakan olarak seçilmeden önce Gujarat eyaletinin başbakanı olarak görev yaparken Hindistan tarihindeki en büyük Müslüman karşıtlığı programı yönetmişti. Hindistan Başbakanı olarak göreve geldikten sonra ise Hindistan’ın İngiliz kolonizasyonundan kurtulması için Hint-Müslüman dayanışmasını (SWARAG) ön plana çıkaran Gandi’nin aksine Hindutva anlayışıyla hareket ederek Müslümanlara karşı İslamofobi anlayışının bir versiyonu olan HİNDU üstünlüğünü dayatmaya başladı. Bunun sonucu olarak Cammu-Keşmir’e özel statü veren Anayasa’nın 370.maddesini parlamentodaki çoğunluğuyla ilga yoluna gitmiş oldu.

Şu anda ise, Cammu-Keşmir’in demografik yapısını değiştirmek amacıyla İşgalci Siyonist İsrail’in Doğu Kudüs, Batı Şeria ve Gazze’de uygulamakta oluğu metotların benzerini aynen Cammu Keşmir bölgesinde uygulamaktadır.

Yeniden Refah Partisi olarak, Filistin ile aynı tarihten beri benzer kaderi yaşayan Cammu Keşmir’de, Mondi hükümetinin uygulamakta olduğu sistematik baskı, zulüm, hak ihlalleri ve demografik değişim politikalarının ve askeri ablukanın bir an önce sona ermesi ve 5 Ağustos 2019’da plebisit haklarını içeren 370. Maddenin yeniden yürürlüğe konulması konusunda başta Birleşmiş Milletler olmak üzere tüm dünya kamuoyunu göreve davet ediyoruz.

 Son olarak ta TBMM’ni Milas Akbelen için olağanüstü toplantıya çağıran CHP’nin çifte standart uyguladığını ve parti içerisindeki karışıklığı unutturmaya yönelik bir hamle yaptığını belirtmek isteriz.

Geçmişte CHP’li Yalova Belediyesi tarafından köprülü kavşak yapmak için 150 ağacın kesilmesi hala hafızalardadır. Yalova Belediyesi’nin ağaç kıyımına hiçbir tepki göstermeyen ve sessizliği yeğleyen CHP’nin benzer şekilde İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından geçen yıl kansere yakalandıkları gerekçesiyle 112 çınar ağacını kökünden kesmesine de tepkisiz kalması, buna mukabil CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun Milas, Akbelen’e gitmesi çifte standardının somut örneğidir.

Saygılarımızla

Doğan BEKİN
Yeniden Refah Partisi
İstanbul Milletvekili
Avrupa Birliği Uyum Komisyonu Üyesi

Yayın Tarihi: 7 Ağustos 2023 | Yayın Saati: 16:55:54