İsrail oryantasyonlu yeni Ortadoğu projesinin şekillenmesinde Yinon planlı II. Sevr hamlesi ile Ortadoğu’nun yeni geleceği şekillendirilmeye çalışılıyor. Bu bağlamda, bölgemizde yer alan ülkelerin ABD ve İsrail çıkarlarına hizmet edecek şekilde yeniden dizayn edilmelerine özel önem verilmektedir.
Özellikle Türkiye başta olmak üzere, bölge ülkelerini zayıflatabilmek adına, başta terör ve benzeri unsurların ön plana çıkarılması ve tüm hesapların buna göre düzenlenmeye çalışılması üzerinde durulması gereken önemli konuların başında gelmektedir.
ABD ‘nin, Ortadoğu’da çıkarlarına ters düşen yönetimleri zayıflatabilmek adına yönetim karşıtı hareketleri desteklemesi bir bakıma ABD’nin terörle nasıl iç içe olduğunu ortaya koymaktadır. Suriye’nin kuzeyinde ABD desteğiyle terör unsurlarının gerek ekonomik gerekse askerî açıdan sürekli tahkim edilmeleri Türkiye’nin güvenliğini örselemeye yönelik sinsi hamledir. Hatırlanacağı üzere, geçmişte ABD Başkanı Ronald Reagan’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı John Poindexter’in 17 Temmuz 1987’de yaptığı açıklamada; Nikaragua’da solcu Sandinista hükümetine karşı savaşan Nikaragua Kontra Hareketi’ne destek verdiklerini ifade etmesi, ABD’nin geçmişte terörü kurumsallaştırdığının resmi tescili niteliğindeydi. Aynı dönemlerde Angola’da, hükümete karşı mücadele veren UNITA’ya dolaylı destek vermesi, ABD’nin uluslararası terörizm ile organik bağlılığını açıkça ortaya koyan önemli gelişmelerdi.
En kanlı eylemlere ve tüm insanlık adına iç karartıcı sahnelere konu olan Gazze’ye yönelik 7 Ekim 2023’ten beri devam eden vahşet boyutundaki saldırılar, ne yazık ki ABD güdümündeki İsrail’in, Yemen, Lübnan’a vaki saldırılarından sonra Tahran’da kaldığı konutta Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye’ye yönelik terör saldırısında bulunması ve Haniye’nin bu saldırı sonucu şehit olması, Ortadoğu’da yeni boyutlu gelişmelerin ortaya çıkmasına neden olacaktır.
Siyonist Netanyahu’nun Kongre konuşması ve bazı temaslar için bulunduğu ABD’den aldığı mutlak güç ile Gazze saldırılarını bölgeye yaymaya çalışması bir bakıma içeride ona karşı yükselen tepkileri tersine çevirmeye ve “Ultra Ortodoks” kesimin desteğini iyice konsolide etmeye ve güçlü şekilde arkasına almaya yönelik sinsi planın bir parçasını oluşturmaktadır.
Ortadoğu’da savaşın yayılma riskine karşı, ülkemizin bu kaotik denklemde nerede ve nasıl duracağı ve nasıl bir politika izlemesi gerektiği artık daha büyük önem arz etmektedir.
Bu konuda hamaset politikaları yerine, daha akılcı politikaların ortaya konulması, bölge ülkeleriyle olan temasların daha sıklaştırılması, aradaki sorunların ortadan kalkması için yapıcı politikaların ortaya konulması ve mutlak suretle TBMM’nde temsil edilen muhalefet partilerinin de görüşüne başvurmak suretiyle daha somut adımların atılması artık kaçınılmazdır.
Doğan Bekin
Yeniden Refah Partisi
Genel Başkan Yardımcısı
İstanbul Milletvekili