ABD’nin Suriye'nin Kuzeyindeki Faaliyetleri Türkiye’nin Güvenliğini Tehdite Yöneliktir

ABD Başkanı Joe Biden’ın imzasını taşıyan ve Beyaz Saray’da paylaşılan 12 Ekim 2023 tarihli bildiri, ne yazık ki, Türkiye-Amerika Birleşik Devletleri ilişkilerinde tarihte görülmemiş olağanüstü bir tehdit içermektedir.

 

Türkiye’yi tehdit eden bu bildiride özetle şöyle denilmektedir:

 

“Özellikle Türkiye Hükümeti’nin kuzeydoğu Suriye’ye askeri saldırı düzenlenmesi, Irak ve Suriye İslam Devleti’ni (IŞİD) yenilgiye uğratma kampanyasını baltalamakta, sivilleri tehlikeye atmakta ve daha fazla tehdit oluşturmaktadır.”

 

Bölgedeki barışı, güvenliği ve istikrarı baltalamak ve ABD’nin ulusal güvenliğine ve dış politikasına olağandışı ve olağanüstü bir tehdit oluşturmaya devam etmektedir.

 

Bu nedenle, 14 Ekim 2019 tarihli 13894 sayılı Kararnamede ilan edilen ulusal acil durumun 14 Ekim 2023 tarihinden sonra da bir yıl daha uzatılması kararı alınmıştır.

 

Bu bildiride yer alan Türkiye’nin ABD’nin ulusal güvenliğine olağandışı ve olağanüstü tehdit olarak görülmesi, gerek Türkiye-ABD ilişkilerinde gerekse ABD’nin bir NATO devletini kendisine olağanüstü tehdit olarak görmesi tarihte ilk kez görülmektedir.

 

ABD’nin bu skandal açıklamaları, Türkiye’ye yönelik ciddi bir tehdit içermektedir ve kabulü asla mümkün değildir.

 

ABD yönetimi, Türkiye’nin güvenliğini tehdit eden unsurlara karşı Suriye’nin kuzeyine yaptığı operasyonu İŞİD’i yenilgiye uğratmayı baltalamakla suçlaması gerçeklerle örtüşmeyen beyhude bir yaklaşımdır. Şöyle ki; Julian Assange, ABD Diplomatik kaynakları tarafından 1979 yılından itibaren kaleme alına ve ABD Kamu Diplomasi Kütüphanesi’nde (Public Library of US. Diplomacy Plus D) muhafaza altında tutulan 531.525 adet “Diplomatik Carter Telgrafları III”i  28 Ekim 2017’de deşifre ederek, İŞİD’in 1979’dan itibaren CIA ve MOSAD tarafından nasıl oluşturulduğunu tüm çıplaklığıyla Wiki Leaks belgeleriyle ortaya koymuştur. Julian Assange, Carter telgraflarıyla birlikte toplam 3.3 milyon ABD telgraflarını deşifre ederek İŞİD’le ilgili gerçekleri tüm çıplaklığıyla ortaya koymuş oldu.

ABD Başkanı Biden’in Ulusal Acil Durumu bir yıl daha uzatmak için gerekçe olarak gösterdiği, ancak bölgesel gerçekleri tersyüz eden, bütünüyle gerçek dışı bu skandal ifadelere Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN bir gün sonra son derece yerinde ve aynı üslupla gerekli cevabı şöyle vermiştir:

 

“ABD Başkanının dün Suriye konusunda yaptığı açıklamadaki yaklaşımı biz de kendilerinin bölgedeki faaliyetleri için ifade ediyoruz. Yani, Amerika’nın Suriye’deki terör unsurlarıyla yürüttüğü faaliyetler Türkiye’nin Milli Güvenliği için olağanüstü bir tehdit mahiyetine sahiptir.”

 

Sayın Cumhurbaşkanımız bizimde katıldığımız bu ifadeleri ile ABD Başkanı Biden’in söz konusu bildirisine gereken cevabı vermiş olsa da; konu mütekabiliyet esası gereği cevap vermenin ötesinde, aşağıda belirtilen gelişmelerle birlikte değerlendirildiğinde, Türkiye’de adeta her geçen gün bir çembere alınmaya çalışılmakta ve yakın tarihte eşine az rastlanır bir tehdit ile karşı karşıya kalmaktadır.

Nitekim ABD’nin tarihsel sömürgeci politikasının temel yaklaşımı olan haklıyı haksız gösterme yönündeki uygulamaları kapsamında kendisine tehdit olarak gördüğü Irak, Suriye, Libya, Afganistan, Mısır, Yemen gibi ülkelere ve yönetimlere yönelik olarak yaptıkları bütün dünya tarafından bilinmektedir.

 

Bu kapsamda;

1-      ABD tarafından açıklanan 12Ekim 2023 tarihli söz konusu bildirinin, Türkiye için tarihte görülmemiş boyutta ciddi bir tehdit içermesi.

 

2-      Türkiye’de ait olan bir Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA)’nın ABD tarafından 05 Ekim 2023’de düşürülmüş olması ve NATO tarihinde bir ilk olan bu olayın kendileri tarafından da resmen kabul edilmiş ve açıklanmış olması.

 

3-      ABD donanmasına ait USS Gerald R. Ford uçak gemisinin 11 Ekim 2023’te Doğu Akdeniz’e gelmiş olması. Dahası, bu uçak gemisinin 10 Ağustos 2023 tarihinden itibaren sondaj çalışması yapan Abdülhamit Han sondaj gemisinin yanına gelerek, Yunanistan’ın iddia ettiği sözde Türkiye- Yunanistan deniz sınırına demirlemek suretiyle, Yunanistan iddialarını kabul ettiği ve desteklediği mesajını vermesi,

 

4-      ABD’nin Ekim 2023 sonlarında Suriye’nin kuzeyinde 1983 tarihli “Yinon Planı” kapsamında oluşturmaya çalışılması ve son dönemde terör unsurlarıyla tatbikatlar yapması,

 

Her biri son derece önemli olan Ekim 2023 tarihli bu zincirleme gelişmeler, Büyük İsrail Projesinin önünde en büyük engel olarak görülen Türkiye’nin Milli Güvenliği için son derece ciddi, yakın ve açık bir tehdit içermekte olduğunu ifade etmek isteriz.

Yayın Tarihi: 15 Aralık 2023 | Yayın Saati: 09:48:54