MEMLEKET MASASI
İyi Parti Genel Başkanı, Sayın Akşener; kendisine göre belirleyip ismini zikrettiği siyasi parti Genel Başkanları’nın katılacağı, adına da “Memleket Masası“ dediği, bir çağrıda bulunmuştur. Akşener özellikle son dönemde yaşanan ekonomik kriz, Türk Lirası’nın hızlı değer kaybı ve bu gelişmeler karşısında iktidar kanadı’nın; “Dış mihraklar, Londra bize karşı ekonomik saldırı başlattı” ifadeleri üzerine, “bu saldırıya karşı birlik olalım” maksadıyla böyle bir çağrıda bulunduğunu ifade etmiştir. Bu teklif Ak Parti ve MHP’nin olumsuz cevap vermesi ile sonuçsuz kalan bir çağrı olarak siyasi hayatta yerini almıştır. Aslında bunun böyle olacağını Sayın Akşener de öngörmekteydi.
Öncelikli olarak, bir masaya oturmaktan ziyade, masada nelerin konuşulacağının tespit edilmesi gerekmektedir. Bugün, İktidar kanadına baktığımızda, Borç-Faiz-Zam-Vergi ekonomisini devam ettirdiğini görmekteyiz. Muhalefet kanadı da maalesef aynı politikaları savunmaktadır. Millet İtitfakı’nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın ilk icraatı yurt dışından borç almak olmuştur. Yine aynı şekilde DEVA Partisinin Genel Başkanı Sayın Babacan da “en fazla borcu en hızlı şekilde yurtdışından ben bulurum” demektedir. Masaya oturanlar içerisinde hiç kimse biz “borç-faiz-zam-vergi ekonomisi yerine, Milli Kaynak Paketleri ile borçsuz, zamsız, vergisiz, millete yük yüklemeden kaynak üretip bu kaynakla üretim-istihdam-ihracat ekonomisini uygulayacağız” demedikten sonra masadan bir hayır gelmez.
Dolayısıyla çözümü olmayan tarafların bulunduğu, çözümlerin konuşulmadığı masadan da bir sonuç çıkmayacağı açık olarak görülmektedir.
Aslında İyi Parti’nin bu teklif ile amacının, kaybettikleri taban oylarını almak için HDP’siz ittifak arayışlarına zemin hazırlamak olduğu da açıkça görülmektedir. Millet İttifakı’na mensup partiler, direkt veya dolaylı olarak HDP’nin de içinde bulunduğu ittifaktan dolayı, zarar gördükleri çok açık olarak ortaya çıkmıştır. Mevcut tabanlarının desteğini tam olarak alamamışlardır. Bundan dolayı; İyi Parti, Saadet Partisi, Deva Partisi ve Gelecek Partisinin oluşturacağı 3. İttifak senaryoları konuşulmaktadır. Buradaki amaç, Cumhurbaşkanlığı seçimini öncelikli olarak 2. Tura bıraktırmaktır. Ondan sonra yeni oluşan 3. İttifak ile CHP/HDP ittifakı birlikte hareket ederek 2. Tur’da ortak adayı desteklemektir.
Zaten mevcut işbirliği de, CHP’nin, Deva ve Gelecek Partisinin seçimlere katılabilmesi için, kendilerine milletvekili teklif etmesi ile ortaya çıkmaktadır.
Burada çözümü olmayan partiler, ilkeler ve projeler etrafında birlik olmak yerine “bu iktidar gitsin de ne olursa olsun” anlayışı etrafında birlik oluyorlar. Bu doğru bir yaklaşım değildir.
Bu anlamda, “Kiralık Milletvekili” formülünü de doğru bulmuyoruz. Zira, er meydanına çıkacak partilerin, Yeniden Refah Partisi gibi teşkilatlanmalarını tamamlayarak, bileğinin gücüyle, seçime girme hakkını almaları gerektiği kanaatindeyiz.
Bunun yanında, Siyasetteki kutuplaştırıcı dili de tasvip etmemiz mümkün değildir. Bu siyaset dili Ülkemizi çözümsüzlüğe götürmektedir. Milli Görüş Tarihi bir koalisyonlar ve uzlaşı tarihidir. Milli Görüş, Tarihe geçen, efsane hizmetlerini kurmuş olduğu koalisyon hükümetleri ile yapmıştır. En önemlisi ise, Bu koalisyondan önce, çalışma prensiplerini tespit etmiştir. Bundan sonra başarı kendiliğinden gelmiştir.
Yeniden Refah Partisi olarak, Tüm siyasi partileri, Temel Hak ve Hürriyetler ile Adil Paylaşımın esas alındığı, Medeniyetimizin Ortak Paydalarında buluşmaya davet ediyoruz. Dışa bağımlılığın terk edilerek, yerli ve milli, Hak ve Adalet Merkezli, politikaların benimsenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Zaten, İlkelerde birlik olursa, masanın kendiliğinden kurulacağını düşünüyoruz.
Yaşanabilir Bir Türkiye, Yeniden Büyük Türkiye, Yeni Bir Dünya için Yeniden Refah Partisi …
Av. Bayram SAKARTEPE
Genel Başkan Yardımcısı
Siyasi İşler Başkanı