Haftalık Değerlendirme Raporu - Siyasî İşler Başkanlığı - 13.01.2020

SN. CUMHURBAÅžKANI’NIN “ASGARÄ° ÜCRET JESTÄ°” BEKLENTÄ°LERÄ° KARÅžILAMADI

Çalışanlarımızı açlık sınırının altında ezdirmeyeceÄŸiz, enflasyon canavarına kurban etmeyeceÄŸiz diyerek bir aylık müzakere sürecini baÅŸlatan AK PARTÄ° - MHP koalisyon Hükümeti’nin Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Sn. Selçuk, Asgari ücreti 2324 TL olarak açıklayınca Milyonlarca emekçimiz büyük hayal kırıklığına uÄŸradı ve Hükümet yetkililerinin söylediklerinin tam tersine, Asgari ücretin Emekçinin lehine deÄŸil, iÅŸverenlerin çıkarları doÄŸrultusunda “AÇLIÄžA TERK ÜCRETÄ°” olarak belirlendiÄŸi maalesef ortaya çıktı.

Meydana gelen büyük hayal kırıklığını ve yüksek sesli itirazları duyan Sn. CumhurbaÅŸkanımız, “HELE BÄ°R ÖNÜMEZE GELSÄ°N, BÄ°Z DE GEREĞİNÄ° YAPAR EKSİĞİ TAMAMLAR YANLIÅžI DÜZELTÄ°RÄ°Z” demiÅŸti.

CUMHURUN BAÅžINDAN GELEN BU AÇIKLAMA EMEKÇÄ°LERÄ°N TEKRAR UMUTLANMASINA SEBEP OLDU VE Ä°FADE EDÄ°LEN JESTIN ILANI Ä°ÇÄ°N GERI SAYIM BAÅžLADI..

Milletimiz Havalimanının en büyüÄŸünü, Tünelin en büyüÄŸünü, Adliyelerin en büyüÄŸünü yapan Sn. CumhurbaÅŸkanının jesti de ona göre olur ve böylece emekçilerimiz rahat bir nefes alabilirler diye düÅŸündü..

O gün geldi çattı ve MHP - Ak parti Hükümeti’nin eksiÄŸini tamamlayacak, hatasını düzeltecek olan CUMHURBAÅžKANI’NIN BÜYÜK JESTÄ° AÇIKLANDI..

KeÅŸke jest sözü verilmeseydi, keÅŸke emekçiler boÅŸuna hayal kurmasaydı.
Milletin gözünde yüce bir daÄŸ olan CUMHURBAÅžKANLIÄžI MAKAMI asgari ücretliye aylık olarak tam tamına “300 gr. Antep Fıstığı” vererek milyonlarca insanımızı maalesef ki hayal kırıklığına uÄŸrattı.

Biz bu noktada Sn. CumhurbaÅŸkanı’nın çaresizliÄŸine mi yoksa milletin maÄŸduriyetine mi üzülelim gerçekten ÅŸaşırdık. Bu son yaÅŸananlardan sonra anlaşıldı ki Sn. ErdoÄŸan gerçekten de yalnız kalmış durumdadır.

Bu nasıl bir siyaset anlayışı, bu nasıl bir ekip ruhu, bunlar nasıl ekonomi kurmayları ki, CUMHURUN BAÅžINI CUMHURUN KARÅžISINDA BU KADAR MAHCUP DURUMA DÜÅžÜREBÄ°LÄ°YOR..

Milli GörüÅŸ’ün Ä°kinci 40 yıl yolculuÄŸunu baÅŸlattığımız gün söyledik ve ÅŸimdi tekrar söylüyoruz;

MÄ°LLETÄ°MÄ°ZÄ°N, ÜLKEMÄ°ZÄ°N VE TÜRKÄ°YE SÄ°YASETÄ°NÄ°N MÄ°LLÄ° GÖRÜÅž RUHUNA, YENÄ°DEN REFAH PARTÄ°SÄ°’NE her zamankinden çok daha fazla ihtiyacı var..

Ömerler ocağı, aziz Milletimizin tek kurtuluÅŸ kapısı olan Milli GörüÅŸ iktidarına az kaldı. Bizim iktidarımızda babayiÄŸitliÄŸi, fedakarlığı emekçiden veya iÅŸverenden, özel sektörden beklemeyeceÄŸiz.

Biz Yeniden Refah iktidarında;

• Hükümet olarak kendimiz “babayiÄŸitlik” yapacağız.
• Asgari ücrete ilk senemizde %50, sonraki senelerde de mutlaka gerçek enflasyon oranının üzerinde zam yapacağız
• Asgari ücretten vergi almayarak da hem iÅŸverenin, hem de iÅŸçinin yüzünü güldüreceÄŸiz..
• Bu atılacak adımların maliyetini de borçla-vergiyle deÄŸil, “Milli Kaynak Paketlerimiz” ile karşılayacağız
Biz Yeniden Refah olarak; “Önce Millet” diyeceÄŸiz ve bu ülkede baÅŸka kesimleri de maÄŸdur etmeden, ezilen milyonların derdine derman olacağız.


Ä°ÅžSÄ°ZLÄ°K ORANLARI SÜREKLÄ° ARTIYOR
TÜÄ°K; Eylül, Ekim ve Kasım aylarını kapsayan Ekim 2019 dönemine dair iÅŸsizlik rakamlarını açıkladı.
Buna göre 15 yaÅŸ üzerindeki iÅŸsiz sayısı, önceki yılın aynı dönemine göre 608 binlik artışla 4 milyon 396 bin kiÅŸiye yükseldi. Aynı dönemde istihdam edilenlerin sayısı 527 bin kiÅŸi azalarak 28 milyon 343 bine düÅŸtü. Ä°stihdam oranı, 1,6’lık azalışla yüzde 45,9 olarak kayda geçti.
Verilere göre 15-24 yaÅŸ grubunu kapsayan genç nüfusta iÅŸsizlik oranı bir önceki yılın aynı dönemine göre 3 puan artışla, yüzde 25,3 olarak kayda geçti. Genç istihdam oranı ise 1,9 puan azalarak yüzde 32,8 oldu.
Bu rakamlardan da görüleceÄŸi gibi ülkemizde hem genç iÅŸsizlik hem de toplam iÅŸsizlik oranı giderek artmakta, istihdam ise azalmaktadır.
“Üretim, istihdam ve ihracat odaklı” bir ekonomi yerine, hali hazırda uygulanan “borç-faiz-vergi-trafik cezası odaklı” bir ekonomi ile ülkemizin bu girdaptan kurtulması mümkün deÄŸildir.
BU TABLO ÜLKEMÄ°ZDE SOSYAL PATLAMALARI, YOKSULLUK VE SEFALETÄ° KAÇINILMAZ KILMAKTADIR …
Çözüm; bir an evvel devlet tarafından milli kaynak paketleri ile kaynak üretilmesi, bu kaynakların üretim ve istihdamı teÅŸvik edecek ÅŸekilde kullanılması, vatandaÅŸlarımızın alnının teriyle, bileÄŸinin hakkıyla rızkını temin edip, kimseye muhtaç olmadan, onurlu bir ÅŸekilde yaÅŸamını sürdürebileceÄŸi ortamın oluÅŸturulmasıdır.

ABD YÖNETÄ°MÄ°’NÄ°N DÜZENLEDİĞİ SUÄ°KAST SONRASINDA ORTAYA ÇIKAN GERÄ°LÄ°M
OrtadoÄŸu’da son yıllarda yaÅŸanan kaosun asıl sebebi Irkçı Emperyalizm’in yüzyıllardır ajandasında bulunan ana hedeflerine ulaÅŸması için kurgulanan “Büyük OrtadoÄŸu Projesi” nin adım adım uygulanmasıdır.

Bugün BOP doÄŸrultusunda OrtadoÄŸu’yu büyük bir felaketin içerisine sürükleyen küresel güçlerin ana hedeflerinde ise, planları önünde en büyük engel olarak gördükleri D-8 üyesi ülkelerden Ä°ran ve Türkiye yer almaktadır.

Kendisini baÅŸta OrtadoÄŸu olmak üzere tüm dünyanın jandarması olarak gören ve yıllardır bölge ülkelerini maksatlı olarak askeri ve siyasi adımlarla karıştıran ABD’nin son günlerde Ä°ran’a karşı uyguladığı politikalar ve özellikle Kasım Süleymani suikasti iki ülke arasında ve tüm bölgede gerginliÄŸin daha da tırmanmasına neden olmuÅŸtur.

“Irak’a demokrasi ve insan hakları getireceÄŸiz” gerekçesiyle Irak topraklarını iÅŸgal edenler, Irak’ta bir milyon insanı katlettiler. Milyonlarca insanı evinden, yurdundan ettiler, bütün bunlar yetmiyormuÅŸ gibi Irak’ı üçe böldüler ve yaÅŸanmaz hale getirdiler. Neredeyse 10 bin km uzaktan bu coÄŸrafyaya gelip, yıllardır bütün bu ifsadı gerçekleÅŸtirenler “Ä°ran’lı komutanın Irak’ta ne iÅŸi var” diyerek Ä°ran Devrim Muhafızları kumandanına suikast düzenlediler.

Irkçı Emperyalist ajanda doÄŸrultusunda bölgeyi dizayn etmeye çalışan güçlerin asıl hedefi, Milli GörüÅŸ olarak 50 senedir ifade ettiÄŸimiz gibi Ä°ran ve arkasından da Türkiye’dir.
Bu sebeple ABD Yönetimi’nin tüm bu haksız ve hukuksuz adımlarına raÄŸmen, küresel güçlerin oyununa gelmemek son derece büyük önem arz etmektedir. Çünkü onlar her zaman olduÄŸu gibi çatışmayı körüklemek ve gerilimi tırmandırmak istemektedirler.

Ä°ran, ABD Yönetimi’nin uluslararası hukuku hiçe sayarak üst düzey bir Ä°ranlı yetkiliye düzenlediÄŸi saldırıya karşı BirleÅŸmiÅŸ Milletler SözleÅŸmesi’nin 51. Maddesi’nden doÄŸan ‘meÅŸru müdafaa’ hakkını kullanarak karşılık vermiÅŸtir, ancak Ä°ran’ın burada durması ve karşılıklı ÅŸiddet ve çatışmayı artıracak, küresel güçlerin yürütmek istedikleri plana fayda saÄŸlayabilecek ilave adımlardan kaçınması gereklidir.

Yeniden Refah Partisi olarak diyoruz ki, Müslüman ülkelerin, “D-8 TeÅŸkilatı” baÄŸlamında hareket etmek suretiyle hiçbir küresel dış etkenin dayatmacı ve müdahaleci rolü olmaksızın, kendi sorunlarına kendi aralarında kalıcı çözümler ortaya koymaları ÅŸarttır.

Bugün Ä°slam Alemi olarak ayrıştığımız noktalar üzerinden kavga etme ve ayrı düÅŸme günü deÄŸil, sayısız ortak noktamız üzerinden birlik olarak, Irkçı Emperyalist oyunları bozma ve bölgemizdeki istila güçlerinin tahakkümünden kurtulma günüdür.

“TC VATANDAÅžLIÄžI” PARA KARÅžILIÄžINDA SATILMAMALIDIR
Avrupa’da bazı ülkelerde mali krizler neticesinde, krizleri aÅŸabilmek ve ülkelerine sermaye giriÅŸleri saÄŸlayabilmek adına yabancılara vatandaÅŸlık hakları yürürlüÄŸe girmiÅŸ veya var olan usuller deÄŸiÅŸtirilmiÅŸtir. Türkiye’de de sırayla 1.000.000, 500.000 ve 250.000 dolara kadar taşınmaz satın alma veya 1.000.000 ve 500.000 dolarlık yatırım yapma yoluyla yabancılara vatandaÅŸlık hakkı tanınmıştır.
Vatanımızın gerçek sahipleri aziz ÅŸehitlerimizdir. Aziz ÅŸehitlerimizden devraldığımız bu vatan toprağını sadece evlat ve torunlarımıza teslim edebilmek, bunu yaparken de YaÅŸanabilir ve Yeniden Büyük Türkiye olarak teslim etmek istiyoruz. Åžehitlerimizin kanıyla sahip çıkılan, korunan bu vatan topraklarında Türkiye Cumhuriyeti vatandaÅŸlığının, bir eÅŸya gibi bir ticari emtia gibi deÄŸerlendirilmesi ne bu ülkenin büyüklüÄŸüne ne tarihine ne de aziz ÅŸehitlerimizin hatırasına uygundur. Finansal gerekçelerle ÅŸu kadar paralık toprak alırsan sana Türkiye Cumhuriyeti vatandaÅŸlığını veriyorum vaadi, sözü gün gelir, akÅŸam olur sabah olur başımıza dert, insanımıza gam olur. Ülkemize para giriÅŸi olması için aziz ÅŸehitlerimizin hatırası olan vatan toprağımızı bir hiç para uÄŸruna yabancılara satarak hemencecik kuralları ve bekleme süresi gevÅŸek bir ÅŸekilde ülkemizin ve milletimizin geleceÄŸi açısından baÅŸvurulmamalıdır.
Nitekim Avrupa BirliÄŸi üyesi bazı ülkelerin bu ve benzer uygulamalarını, Avrupa Parlamentosu 2014 Ocak ayında “Satılık AB VatandaÅŸlığı" baÅŸlıklı bir müzakere düzenleyerek konuyu gündemine almıştır. AB Parlamentosu bu konuda aldığı ilke kararında, "Birlik vatandaÅŸlığının saÄŸladığı hakların insanlık onurunu temel aldığı ve hiçbir fiyat karşılığı alınması ya da satılmasının mümkün olmadığı da belirtilmiÅŸtir.
Ä°ngiltere, Kanada Belçika ve Macaristan gibi bazı devletler direkt vatandaÅŸlık yerine, öngörülen yatırım miktarının gerçekleÅŸtirilmesi halinde yabancıya vize ve ikamet izni vermektedir. Yabancının daha sonra (ÖrneÄŸin Kanada 5 yıl ikamet etme ÅŸartının sonunda vatandaÅŸlık talebini sadece deÄŸerlendirmektedir) vatandaÅŸlık baÅŸvurusuna imkân vererek deÄŸerlendirme sonucuna göre karar verilmektedir. Bütün Avrupalı ülkeler VatandaÅŸlık baÅŸvurusu ve kabulünde kademeli bir süreç öngörmüÅŸlerdir.
Ülkemizde de 250.000 $ bedelli bir gayrimenkul alımı veya yatırım yapılması karşılığı direkt vatandaÅŸlık verilmesi yerine vize ve ikamet verilmesi daha uygun olduÄŸu kanaatindeyiz.
Ayrıca bunun ekonomik gerekçelerle uygulanması da kabul edilemez. Çünkü, üretmeden, bilgiden, teknolojiden, tarımdan Milli Gelir kazanamadan yabancıların dünya ülkelerine nazaran cüzi miktarlarla satın alacağı vatandaÅŸlık gibi uygulamalar ekonomik krizlere çözüm olamaz. Ekonomimizin düzelmesinin temel çözümü üretim ekonomisini, tarım ve bilgi ekonomisini icra etmekten geçmektedir. Üretmeyen bir milletin ayakta kalması mümkün deÄŸildir. Bunun için tıpkı Rahmetli Erbakan Hocamızın BaÅŸbakanlığında yaptığı ve baÅŸardığı gibi Milli Kaynak Paketlerimizin acil olarak hayata geçirilmesi gerekmektedir.
Bu vesileyle aziz milletimize, iktidarıyla muhalefetiyle tüm siyasetçilere diyoruz ki 250.000 $ karşılığında yabancılara vatandaÅŸlık verilmesine ve Türk vatandaÅŸlığının paraya konu edilmesine Milli güvenliÄŸimiz açısından sakıncalar doÄŸuracağından taraf deÄŸiliz. Bu iÅŸi neticeleriyle beraber Milli bir politika olarak görmemekteyiz. Özellikle Emperyalist güçlerin güzel vatanımız üzerindeki yüzyıllardır süregelen emellerini dikkate aldığımızda, konunun önemi daha da artmaktadır.