GENEL BAŞKAN YARDIMCIMIZ ERKAN İLYAS HELVACI'NIN AÇIKLAMASI

KERAMET MİLLİ GÖRÜŞ'TEDİR!

Milli Görüş hareketinin temel prensiplerinden en önemlisi hatta olmazsa olmazı ‘önce ahlak ve maneviyat’ ilkesidir. Hatta öylesine bayraklaşmıştır ki bu prensip ‘önce ahlak ve maneviyat’ dediğinizde herkesin aklına hemen milli görüş gelir.

Milli Görüş'ün belki de en sihirli prensiplerinden sözlerinden biridir.

Siyaset, sosyal hayat, ekonomi, hukuk, kültür, eğitim hangi alanı ele alırsanız alın en başa bu prensibi bir besmele gibi koymalısınız.

Maalesef ki bu cümlenin içerisindeki ahlak içtimai hayatta sadece içki sigara fuhuş gibi çok dar bir alana hapsedilmiş, bu düşünce dahi şimdiki gençler, ah bu gençlik nereye gidiyor* şeklinde başlayan cümlelerle kasıtlı olarak iyice minimize edilmiştir.

Maneviyat ise sadece mezarlıklara camilere ya da motivasyona kadar indirgenmiştir.

Oysa ki Milli Görüş partilerinin gerek yerel yönetimlerde gerekse merkezi hükümette başarılı olmaları ve her daim efsane hizmetlerle anılmaları işte bu ‘Önce Ahlak ve Maneviyat’ ilkesine bağlı kalmalarından kaynaklanmaktadır.

Çünkü Milli Görüş, israf etmemeyi, adam kayırmamayı, kaynakları yerli yerinde kullanmayı, yolsuzluk yapmamayı, rüşvet almamayı, kendisine emanet edilen görev makam ve yetkileri şahsi ikbali için kullanmamayı, kendisinden sonrakilere en güzel şekilde devretmeyi, yapabileceğinin en iyisini yapmayı, ibadet aşkıyla çalışmayı ‘Önce Ahlak ve Maneviyat’ cümlesi ile özetlemiş ve buna hep sadık kalmıştır.

Milli Görüş'ün bu prensibi insana liyakat kazandırır, ehliyet (ustalık ve yeterlilik), liyakat (yaraşırlık) olmadığı zaman tek başına çok bir anlam ifade etmez, liyakat kişiye ehliyet kazandırabilir fakat ehliyet liyakati kazandırmaz.

Efsane Refah Belediyeciliği'nin ilk işaret fişeklerinden biri olan Sultanbeyli Belediye Başkanı bir müftü emeklisiydi ve öncesinde yerel yönetimlere ait hiçbir tecrübesi bulunmamaktaydı.  Üstelik Sultanbeyli belediyesini Refah Partisi aldığında yolu suyu olmayan 60 haneli köy mesabesinde bir belde idi.  ‘Önce Ahlak ve Maneviyat’ düsturuyla besmele çekerek işe başlandı ve çok kısa bir zaman içerisinde efsane hizmetlerini tüm İstanbul ve Türkiye duydu.

İstanbul’da Sultanbeyli, İç Anadolu’da Konya, Doğu Anadolu’da Van daha evvel hiçbir yerel yönetim tecrübesi olmayan fakat Türkiye’de başarıları ile söz edilen hatta dünya ölçeğinde uluslararası ödüllere layık görülen belediyeler 1994 yerel seçimlerinde Refah Partisi’nin büyük zaferine giden yolda 89 ruhu ile efsane hizmetler gerçekleştirerek önemli kilometre taşı olmuşlardır.

Bu efsane başarılarının sırrı hiç şüphe yok ki ‘Önce Ahlak ve Maneviyat’ ilkesinin çok geniş kapsamlı düşünülüp uygulanmasında yatmaktadır.

Ehliyetin kendi başına bir anlam ifade etmediği hatta bazen liyakatsiz ehliyetin zarar dahi verdiği görülmektedir.

Nitekim zaman içerisinde görüldü ki Milli Görüş'ten ve bu temel prensiplerden uzaklaşan kişiler zaman içerisinde edindikleri tecrübelerle ehliyet kazandılar lakin liyakati kaybettiler.

Aynı yöneticiler bu prensiplerden uzaklaştıkları için milyon dolarlık dinozor parklarla milletin parasını çarçur etmekte bir beis görmediler.

İsterlerse hükümete borç verebiliriz diyen belediyeler, bugün borç batağındalar zira israf, adam kayırma, şahsi ikbal gibi durumları gayet normal karşıladılar.

Yandaş medya kurum ve kuruluşlara aktarılan ödenekler artık herkesçe malum.

Milletin gözü önünde cereyan eden bu tür durumlar tepkisel olarak da olsa yerel yönetimlerin el değiştirmesine sebep oldu.

Yönetime yeni gelen kişilerin bir kısmı ehliyet sahibi daha önce belediye başkanlığı tecrübesi olan kişilerdi.

Fakat yine aynı şekilde kendilerinden önceki yönetimleri ne ile itham ettilerse aynılarını kendileri yaparak şehirleri yönetmekten aciz kaldılar.

En temelde borç-faiz ekonomisi uygulaması ile zaten bir farkındalık ortaya koyamayacakları belliydi.

İsraf ve adam kayırmacılıkta, yandaşlıkta önceki yönetimleri aratmadılar.

200 bin maske dağıtıp bunun maliyetinin kat kat fazlasını ‘Biz Dağıttık’ reklamlarına vermeleri, altı buçuk milyon liraya Sultan Fatih’in yağlı boya tablosunu alıp aylık 4 milyon lirayı aşan reklam panolarına ‘Biz Aldık’ diye harcama yapmaları, kişi başı (6 bin 395 lira 60 kuruş) 3 asgari ücrete tekabül eden yemek organizasyonları düzenleyip ‘Biz Yedik’ dercesine fatura etmeleri, yandaş gazetelere aktarılan ödenekler vs…

Bu ve buna benzer durumlar maalesef ki her iki yönetim anlayışı için de geçerliliğini koruyarak devam ediyor.

Üzülerek ifade ediyoruz ki merkezi hükümette de durum bundan çok farklı değil ve yeni kurulan partiler de dahil olmak üzere mevcut partilerin hiçbiri ortaya çözüm koyamamaktalar, borç-faiz ekonomisine devam edeceklerini ifade etmeleri temelde birbirlerinden çok farklı olmadıklarının, diğer konularda da benzer uygulamaları devam ettireceklerinin göstergesidir.

Her geçen gün Milli Görüş'e ve onun bayraklaşmış temel prensibi ‘Önce Ahlak ve Maneviyat’ ilkesine duyulan ihtiyaç apaçık ortaya çıkmaktadır.

Kerametin Milli Görüş'te olduğunu yakın tarihimiz bize 89 ruhu yerel yönetimleri ve 54. Hükümet icraatları ile ispat etmektedir.

İşte bugün de Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan, aynı ruh, inanç ve azimle ortaya koyduğu proje ve söylemleriyle halkımızda büyük bir heyecan oluşturmakta ve muazzam bir teveccühe mazhar olmaktadır.

Dr. Fatih Erbakan liderliğindeki Yeniden Refah Partisi en kısa zamanda hem merkezi hükümette hem de yerel yönetimlerde milli görüş zihniyeti ile milletimizi hak ettiği refah düzeyine ulaştıracaktır inşallah.

*Bu arada ah bu gençlik, gençlik nereye gidiyor diye hayıflananlar, önden gidenler olarak kendilerinin hangi yoldan nereye gittiklerini ve bulundukları yeri tahlil etmeleri gerekmektedir!

 

Erkan İlyas HELVACI

Genel Başkan Yardımcısı

Mahalli İdareler Başkanı

 

Yayın Tarihi: 10 Ağustos 2020 | Yayın Saati: 19:35:15